İçinde nak olan 6 harfli 21 kelime var. İçerisinde NAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında nak olan kelimeler listesine ya da Sonu nak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAN
2 Harfli Kelimeler
AK, AN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KASNAK
-
-
[isim]
Enli çember
- "Eski mahalledeki bir kız gibi kasnak işlesin." (Halide Edip Adıvar)
-
Kalbur, tel vb. şeylerin tahta çemberi
-
Nakış işlemek için gergef gibi kullanılan, kumaşı germeye yarayan, tahtadan çember
-
Bir sütunun gövdesini oluşturan silindir biçimindeki taşların her biri
-
Kıyıları oluk biçiminde pervazlı, metal ve tahtadan yapılmış çember
-
Pehlivanların giydikleri kispetin bele gelen bölümü
-
Makinelerde, bir milden başka mile hareket geçiren kayışların takıldığı demir çember
-
[isim]
Enli çember
- NAKİSA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eksiklik, kusur
-
[isim]
Eksiklik, kusur
- ŞIRNAK
- ...
- TIRNAK
-
-
[isim]
İnsanda ve birçok omurgalı hayvanda parmak uçlarının dış bölümünü örten boynuzsu tabaka
- "Zarfın ucunu tırnağımla yırttım." (Aka Gündüz)
- "İş karıştırmak için de ilkin belediyeye tırnak takarlar." (Memduh Şevket Esendal)
-
Kanca gibi araçların kıvrık yeri
-
Gemi demirinin ucundaki yassı parça
-
Ciltçilikte tek yaprakları büküp cildi birleştirebilmek için bir yanında bırakılan şerit durumundaki kenar
-
Heykel dökümünde, kalıp parçalarının birleştirilmesinde kolaylık sağlamak amacı ile yapılan dişlerin her biri
-
Kanun çalmakta kullanılan mızrap
-
Tenekecilerin delik açmak için kullandığı alet, keski
-
Tırnak işareti
-
[isim]
İnsanda ve birçok omurgalı hayvanda parmak uçlarının dış bölümünü örten boynuzsu tabaka
- AVANAK
-
Kelime Kökeni : Ermenice
-
[sıfat]
Kolaylıkla kandırılabilen veya aldatılabilen, aptal, bön
-
[sıfat]
Kolaylıkla kandırılabilen veya aldatılabilen, aptal, bön
- CIRNAK
-
-
[isim]
Yırtıcı hayvan tırnağı
-
[isim]
Yırtıcı hayvan tırnağı
- İNAKÇI
-
-
[isim]
Dogmacı
-
[isim]
Dogmacı
- KIRNAK
-
-
[sıfat]
Çalımlı, süslü (kimse)
-
Güzel, titiz
-
Cilveli, oynak (kadın)
-
Boylu boslu
-
Çevik
-
[isim]
Cariye
-
[sıfat]
Çalımlı, süslü (kimse)
- NAKKAŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yapıların duvar ve tavanlarına süslemeler yapan usta, bezekçi
-
Nakışçı
-
[isim]
Yapıların duvar ve tavanlarına süslemeler yapan usta, bezekçi
- BOŞNAK
- ...
- KAYNAK
-
-
[isim]
Bir suyun çıktığı yer, kaynarca, pınar, memba, göz
- "Sonra yavaşça kaynağa doğru eğildi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasa'dan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz." (Anayasa)
-
Bir şeyin çıktığı yer, menşe
- "İnanılır kaynaklardan alınan haberlere göre..."
-
Gelir, kazanç, sağlık vb.ni sağlayıcı öge
- "Yabancı bir idare, iktisat, ticaret, memleketin bütün kazanç kaynaklarına musallat olur." (Falih Rıfkı Atay)
-
Araştırma ve incelemede yararlanılan belge
- "Tapu kayıtları onun XVI. yüzyılda yaşadığını gösteren başlıca kaynaklardandır."
-
Herhangi bir bilim dalında yazılmış olan yazı veya eserlerin bütünü, literatür
-
İki metal veya yapay parçayı ısıl yolla birleştirme yöntemi, kaynaştırıp yapıştırma işi
-
Sırayı beklemeden başkalarının hakkını alarak mevcut sıranın ön taraflarına girme işi
-
Herhangi bir enerjinin oluşup çevreye yayıldığı yer
- "Işık kaynağı."
- "Isı kaynağı."
-
[isim]
Bir suyun çıktığı yer, kaynarca, pınar, memba, göz
- NAKZEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Bozarak
-
[zarf]
Bozarak
- TOYNAK
-
-
[isim]
At, eşek vb. tek tırnaklı hayvanların tırnağı
-
[isim]
At, eşek vb. tek tırnaklı hayvanların tırnağı
- NAKAVT
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Boks maçında yumruk etkisiyle yere düşen ve on saniye içinde kalkıp devam edemeyen oyuncunun yenilmesi durumu
- "Yüzüm gözüm kan içinde, yarı nakavt olmuş bir vaziyetle kapaklandım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Boks maçında yumruk etkisiyle yere düşen ve on saniye içinde kalkıp devam edemeyen oyuncunun yenilmesi durumu
- ÇAĞNAK
-
-
[isim]
Amniyon sıvısı
-
[isim]
Amniyon sıvısı
- MONAKO
- ...
- OLANAK
-
-
[isim]
Yararlanılan uygun şart veya durum, imkân
- "Zamanını istediği gibi tasarruf etme olanağı elindedir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yararlanılan uygun şart veya durum, imkân
- NAKDEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Para olarak
- "Kamulaştırma bedeli nakden ve peşin olarak ödenir." (Anayasa)
-
Peşin olarak
-
[zarf]
Para olarak
- REVNAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Parlaklık, göz alıcılık
- "Sefiremizin tiyatrosever oluşu konuşmalara daha da revnak verdi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Parlaklık, göz alıcılık
- NAKLEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Nakil yoluyla, aktarılarak
-
[zarf]
Nakil yoluyla, aktarılarak