İçinde na olan 5 harfli 134 kelime var. İçerisinde NA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında na olan kelimeler listesine ya da Sonu na ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- NAHİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Zayıf, cılız, çelimsiz
- "Elleri çok ince, lades kemiklerinden yapılmış gibi nahif parmaklar..." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Zayıf, cılız, çelimsiz
- BANAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Herkesçe kullanılan, anlaşılan
-
Bayağı, sıradan
-
[sıfat]
Herkesçe kullanılan, anlaşılan
- DİNAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bahreyn, Cezayir, Irak, Kuveyt, Libya, Tunus, Ürdün ve eski Yugoslavya'da kullanılan para birimi
-
Yaklaşık olarak altın liranın dörtte biri değerinde olan eski bir para
-
[isim]
Bahreyn, Cezayir, Irak, Kuveyt, Libya, Tunus, Ürdün ve eski Yugoslavya'da kullanılan para birimi
- SUNAK
-
-
[isim]
Tapınaklarda, üzerinde kurban kesilen, günlük yakılan, dinî tören yapılan taş masa
-
[isim]
Tapınaklarda, üzerinde kurban kesilen, günlük yakılan, dinî tören yapılan taş masa
- NADİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Seyrek, az bulunur
-
Seyrek
- "Üsküp'e o gün nadir görülür bir kar yağmış." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Seyrek, az bulunur
- NAKİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Para, akçe
-
Kullanılması hemen mümkün olan para, peşin para, likit
-
[isim]
Para, akçe
- NALÇA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ayakkabıların altına çakılan demir
-
Nal
-
[isim]
Ayakkabıların altına çakılan demir
- YUNAN
- ...
- NAKLİ
- ...
- SANAL
-
-
[sıfat]
Gerçekte yeri olmayıp zihinde tasarlanan, mevhum, farazi, tahminî
-
Negatif bir sayı üzerinde alınan ve ikinci kuvvetten bir kök taşıyan cebirsel anlatım
-
[sıfat]
Gerçekte yeri olmayıp zihinde tasarlanan, mevhum, farazi, tahminî
- ONAMA
-
-
[isim]
Onamak işi, uygun bulma, tasvip
- "Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, yürütme organının teklif, inha, atama veya onamasına bağlı resmî ve özel herhangi bir işle görevlendirilemez." (Anayasa)
-
[isim]
Onamak işi, uygun bulma, tasvip
- NAMLU
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tüfek, tabanca, top vb. ateşli silahların ucunda bulunan boru biçimindeki parça
-
Kasatura, kılıç, meç, bıçak vb. kesici silahların uzun ve keskin bölümü
-
[isim]
Tüfek, tabanca, top vb. ateşli silahların ucunda bulunan boru biçimindeki parça
- NANİK
-
-
[isim]
Başparmağı burna değdirip öteki parmakları açarak ve sallayarak yapılan alay işareti
-
[isim]
Başparmağı burna değdirip öteki parmakları açarak ve sallayarak yapılan alay işareti
- YANAY
-
-
[isim]
Bir cismin düşey kesiti, profil
-
[isim]
Bir cismin düşey kesiti, profil
- BANAK
-
-
[isim]
Ekmek parçası, lokma
-
[isim]
Ekmek parçası, lokma
- NAZİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İnen, inmiş
-
Konaklayan
-
[sıfat]
İnen, inmiş
- NACAK
-
-
[isim]
Sapı kısa, küçük odun baltası
- "Silahsız kaldık, köylüler bize dipçik, üvendire, nacak yetiştirdi." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Sapı kısa, küçük odun baltası
- ANANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gelenek
- "Böyle ufak kasabalarda öteden beri aristokratik bir anane vardı." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Gelenek
- YANAL
-
-
[sıfat]
Yanda olan, yana düşen
-
Alaca, iki renkli
- "Yanal elma. Yanal keçi."
-
[sıfat]
Yanda olan, yana düşen
- NAZİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Benzer, eş, örnek
- "Bazen geçen sene görmüş olduğumuz bir perçemin nazirini görürdük." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Benzer, eş, örnek