İçinde naş olan 40 kelime var. İçerisinde NAŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında naş olan kelimeler listesine ya da Sonu naş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KAYNAŞTIRABİLME
KAYNAŞABİLMEK
KAYNAŞABİLME, KAYNAŞTIRMAK, SIRNAŞTIRMAK, YANAŞABİLMEK
KAYNAŞTIRMA, SIRNAŞIKLIK, SIRNAŞTIRMA, YANAŞABİLME, YANAŞTIRMAK
SIRNAŞIKÇA, YANAŞIKLIK, YANAŞILMAK, YANAŞTIRMA
KAYNAŞMAK, SIRNAŞMAK, YANAŞILMA
GÜNAŞIRI, KAYNAŞIK, KAYNAŞLI, KAYNAŞMA, NAŞİRLİK, OYNAŞLIK, OYNAŞMAK, SIRNAŞIK, SIRNAŞIŞ, SIRNAŞMA, YANAŞLIK, YANAŞMAK
GÜNAŞIK, ONAŞMAK, OYNAŞMA, YANAŞIK, YANAŞMA
ONAŞMA
NAŞAD, NAŞİR, OYNAŞ
NAŞİ
A N Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ŞAN
2 Harfli Kelimeler
AN, AŞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KAYNAŞTIRABİLME
- ...
- KAYNAŞABİLMEK
- ...
- KAYNAŞABİLME
- ...
- YANAŞABİLMEK
- ...
- KAYNAŞTIRMAK
-
-
[-i]
Kaynaşmasını sağlamak
- "Siyah ve beyazın tonlarını son derece hünerle kaynaştırır." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[-i]
Kaynaşmasını sağlamak
- SIRNAŞTIRMAK
-
-
[-i]
Sırnaşıklık yapmasına sebep olmak
-
[-i]
Sırnaşıklık yapmasına sebep olmak
- SIRNAŞIKLIK
-
-
[isim]
Sırnaşık olma durumu veya sırnaşıkça davranış
- "İzdivaç, erkek için solmuş ve yıkılmış bir kadının sırnaşıklıklarına, münasebetsizliklerine aldırmamaktan ibarettir." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Sırnaşık olma durumu veya sırnaşıkça davranış
- SIRNAŞTIRMA
-
-
[isim]
Sırnaştırmak işi
-
[isim]
Sırnaştırmak işi
- YANAŞABİLME
- ...
- KAYNAŞTIRMA
-
-
[isim]
Kaynaştırmak işi
-
Kelime veya birleşik kelime içerisinde bir araya gelen seslerin birbirlerini etkileyerek kısalmaya yol açması olayı: Kayın ana > kaynana, kayın ata > kaynata, sütlü aş > sütlaç gibi
-
[isim]
Kaynaştırmak işi
- YANAŞTIRMAK
-
-
[-i]
Yanaşmasını sağlamak
- "Arabacı, içkinin söndürdüğü fersiz, kabarık, aklı gözlerini kızın yüzüne yanaştırarak fısıldadı." (Peyami Safa)
-
[-i]
Yanaşmasını sağlamak
- SIRNAŞIKÇA
-
-
Sırnaşığa yakışır bir biçimde
-
Sırnaşığa yakışır bir biçimde
- YANAŞILMAK
-
-
[-e]
Yanaşma işi yapılmak
-
[-e]
Yanaşma işi yapılmak
- YANAŞIKLIK
-
-
[isim]
Yanaşık olma durumu
-
[isim]
Yanaşık olma durumu
- YANAŞTIRMA
-
-
[isim]
Yanaştırmak işi
-
[isim]
Yanaştırmak işi
- SIRNAŞMAK
-
-
[nsz]
Sırnaşıkça davranmak
- "Ters cevap alınca sırnaşmaya başladı."
-
[nsz]
Sırnaşıkça davranmak
- YANAŞILMA
-
-
[isim]
Yanaşılmak işi
-
[isim]
Yanaşılmak işi
- KAYNAŞMAK
-
-
[nsz]
Ayrılmayacak bir biçimde birleşmek
- "Çakılla çimento kaynaşır."
-
Çok kalabalık ve hareketli olmak, hareket etmek
- "Kumun üstünde bir sürü kadın erkek, oğlan kız kaynaşıyor." (Falih Rıfkı Atay)
-
Birbirine iyice uymak
- "Bu iki renk iyi kaynaşmış."
-
Uyuşmak, yakın ilişki kurmak, derinleştirmek, iyi anlaşmak
- "Ceylanlarla kaynaşan çocuk, onların seslerini tıpkı onlar gibi çıkarmayı öğrenmişti." (Halide Edip Adıvar)
-
Huzursuzluk çıkmak
-
Birleşmek
-
[nsz]
Ayrılmayacak bir biçimde birleşmek
- SIRNAŞIK
-
-
[sıfat]
Can sıktığına, rahatsız ettiğine aldırmadan bir kimseden sürekli, yalvarırcasına istekte bulunan ve bu isteğinde direnen (kimse)
-
[sıfat]
Can sıktığına, rahatsız ettiğine aldırmadan bir kimseden sürekli, yalvarırcasına istekte bulunan ve bu isteğinde direnen (kimse)
- OYNAŞMAK
-
-
[nsz]
Birbiriyle oynamak
- "Kardeşleri ile oynaşıyor, güreşiyor ve onları yeniyordu." (Ahmet Hikmet)
-
Âşıktaşlık etmek
- "Bu anlarda, en güzel bildiği birisiyle oynaşmak bile zevksizdir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
Birbiriyle oynamak