İçinde muk olan 7 harfli 14 kelime var. İçerisinde MUK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında muk olan kelimeler listesine ya da Sonu muk ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
K M U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KUM
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MUKTEZİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Gerekli
-
[sıfat]
Gerekli
- MUKAVVA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kalın karton
-
[isim]
Kalın karton
- MUKAVİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Dayanıklı, güçlü, dirençli
-
Karşı koyan, başkaldıran
-
[sıfat]
Dayanıklı, güçlü, dirençli
- MUKTEZA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Gerekli
-
[isim]
Bir iş yapılırken gerekli işlemlerin bütünü
-
[sıfat]
Gerekli
- PAMUKÇU
-
-
[isim]
Pamuk yetiştiren kimse
-
Pamuk alıp satan kimse
-
[isim]
Pamuk yetiştiren kimse
- PAMUKLU
-
-
[sıfat]
Pamuk ipliği veya başka iplikler karıştırılarak dokunmuş (kumaş)
- "Üstünde pamuklu Şam hırkası, daha üstünde yorganlar ve battaniyeler vardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Yüzüyle astarı arasına pamuk yayılarak dikilen hırka
-
[sıfat]
Pamuk ipliği veya başka iplikler karıştırılarak dokunmuş (kumaş)
- MUKAFFA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Uyaklı
-
[sıfat]
Uyaklı
- MUKATAA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kesim
-
[isim]
Kesim
- MUKASSİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sıkıntılı, sıkıntı verici, bunaltıcı
- "Meyhane mukassi görünür taşradan amma / Bir başka ferah, başka letafet var içinde." (Nedim)
-
[sıfat]
Sıkıntılı, sıkıntı verici, bunaltıcı
- MUKABİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir şeye karşılık olarak yapılan, bir şeyin karşılığı olan
- "Düşmanlarla beraber Anadolu'da mukabil teşkilat yapmak üzere yetmiş beş kişi kadar göndermiş." (Atatürk)
-
Bir şeyin karşısında bulunan
-
[zarf]
Karşılık olarak
- "Bir iki iyi habere mukabil her gün nice kaza ve bela haberleri verir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[zarf]
Rağmen
- "Annemi çok sevmesine mukabil, teyzemle arası bozuktu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Bir şeye karşılık olarak yapılan, bir şeyin karşılığı olan
- KARAMUK
-
-
[isim]
Karanfilgillerden, ekin tarlalarında biten, yaprakları karşılıklı, çiçeği pembe mor renkte, zararlı bir bitki (Agrostemmagithago)
-
Vücutta kara renkli kabarcıklara sebep olan bir hastalık
-
Koyunlarda görülen bir tür hastalık
-
[isim]
Karanfilgillerden, ekin tarlalarında biten, yaprakları karşılıklı, çiçeği pembe mor renkte, zararlı bir bitki (Agrostemmagithago)
- KUMUKÇA
- ...
- YALAMUK
-
-
[isim]
Çam ağacının reçineli kabuğu, soymuk
-
Çam ağacının reçineli kabuğundan çıkan öz suyu
-
[isim]
Çam ağacının reçineli kabuğu, soymuk
- MUKAVVİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kuvvetlendirici, güç katıcı
-
[sıfat]
Kuvvetlendirici, güç katıcı