İçinde mu olan 7 harfli 138 kelime var. İçerisinde MU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında mu olan kelimeler listesine ya da Sonu mu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MUAKKİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İzleyen, arkasından koşan, takip eden
-
İşi yürüten
-
[sıfat]
İzleyen, arkasından koşan, takip eden
- MUVAZAA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Danışık, danışıklık
-
[isim]
Danışık, danışıklık
- MUZUMSU
- ...
- MUADELE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eşitlik, beraberlik, denklik
-
Anlaşılmaz iş
-
Denklem
-
[isim]
Eşitlik, beraberlik, denklik
- MUHASIM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birbirine düşman olanlardan her biri
-
[isim]
Birbirine düşman olanlardan her biri
- MURABIT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Savaşçı derviş
-
Marabut
-
[isim]
Savaşçı derviş
- MURAFAA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Duruşma
-
[isim]
Duruşma
- MUSAHİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sohbet, arkadaşlık eden kimse
-
Tatlı konuşmaları ile büyüklerin, özellikle padişahların güzel zaman geçirmelerini sağlamakla görevli kimselere verilen unvan
-
[isim]
Sohbet, arkadaşlık eden kimse
- MAMULAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yapılmış şeyler
-
[isim]
Yapılmış şeyler
- MUİNSİZ
-
-
[sıfat]
Askere alındığında ailesine bakacak kimsesi olmayan
-
[sıfat]
Askere alındığında ailesine bakacak kimsesi olmayan
- RUMUZLU
-
-
[sıfat]
Rumuzu olan
- "Hilmi Efendi bütün bu yarı rumuzlu sözlerden anlamıştı." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Rumuzu olan
- OPTİMUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
En elverişli, en iyi olan, optimal
-
[sıfat]
En elverişli, en iyi olan, optimal
- YUMUŞAK
-
-
[sıfat]
Dokunulduğunda veya üzerine basıldığında çukurlaşan, eski biçimini kaybeden, katı karşıtı
- "Pamuk yumuşaktır."
-
Kolaylıkla bükülen, buruşmayan, sert karşıtı
- "Yaş dallar yumuşak olur. Yumuşak kumaş."
-
Dokunulduğunda hoş bir duygu uyandıran
- "... yumuşak lepiska saçlarına amiyane bir perişanlık gelmişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Kolaylıkla işlenebilen
- "Uzun gagasını yumuşak topraklara sokar, otların kökündeki yaşlığı emerek yaşarmış." (Memduh Şevket Esendal)
-
Kolay çiğnenen, kolay kesilen
- "Yumuşak ekmek."
-
Ilıman (iklim), sert karşıtı
- "Yumuşak iklim. Yumuşak hava."
-
Kaba, hırçın, sert olmayan, kolay yola gelen, uysal
-
Okşayıcı, tatlı, hoş
- "Gözleri yan aralık, kirpiklerinin arasından bana her zamanki yumuşak, tatlı, sonsuz şefkatiyle bakıyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Sessiz, hafif
- "Onun içinde mutlaka sönüp yanan gizli yumuşak ışıklarla fosforlu bir parıldayış vardır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Ötümlü
-
[sıfat]
Dokunulduğunda veya üzerine basıldığında çukurlaşan, eski biçimini kaybeden, katı karşıtı
- MUAYENE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimsenin hasta olup olmadığını veya hastalığın ne olduğunu araştırma
- "En son bir de kan muayenesi yaptılar." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Ben de hastaları muayene ettiğim küçük odada yatıp kalkacağım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Gözden geçirme, araştırma, yoklama, kontrol
- "Gümrük muayenesi."
- "Küçük yokuşu muayene ettim, kimseler yok." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Bir kimsenin hasta olup olmadığını veya hastalığın ne olduğunu araştırma
- MUACCİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sıkıntı veren, taciz eden, bıktıran, usandıran
- "Bu buhran tatsız, münasebetsiz, muacciz bir buhrandı." (Ömer Seyfettin)
-
Yapışkan, sırnaşık, ukala (kimse)
-
[sıfat]
Sıkıntı veren, taciz eden, bıktıran, usandıran
- MUAMMER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yaşamış
-
[sıfat]
Yaşamış
- MUGAYİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Uymaz, aykırı
-
[sıfat]
Uymaz, aykırı
- MUĞLALI
- ...
- YAMULMA
-
-
[isim]
Yamulmak işi
-
[isim]
Yamulmak işi
- MURATLI
- ...