İçinde mu olan 7 harfli 138 kelime var. İçerisinde MU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında mu olan kelimeler listesine ya da Sonu mu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MUAZZAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Çok büyük, çok iri, koskoca, koskocaman
    • "Muazzam, biraz da esrarlı, karanlık, eski bir konaktaydı." (Halide Edip Adıvar)
  2. Alışılmışın sınırlarını aşan
  3. Güçlü, önemli
    • "Fakat muazzam hakikatlere karşı göz yumanlardan değilim." (Aka Gündüz)

MUTEBER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Saygın, itibarı olan, hatırı sayılır, sözü geçer
    • "Selanik'in en varlıklı, en muteber, en güzide ailelerinden sayılıyor." (Atilla İlhan)
    • "Hükmün muteber olması için ittifakla alınması elzemdir." (Tarık Buğra)
  2. İnanılır, güvenilir
  3. Değerli
    • "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi." (Muhibbî)
  4. Geçerli

ARMUTSU

  1. [sıfat] Armudu andıran, armuda benzeyen, armut gibi, armudumsu

MURAFAA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Duruşma

OTURMUŞ

  1. [sıfat] Yerleşik, yerleşmiş, güçlenmiş
    • "Oturmuş bir kurum."

MUMLAMA

  1. [isim] Mumlamak işi
  2. Bitki hücrelerinin değişikliğe uğrayarak kendilerini su geçirmez duruma getirir biçimde mum bağlaması olayı
  3. Laboratuvarlardan çıkmış bir filmin çeşitli aletlerde kolayca dönmesini sağlamak için iki kenarına ince bir bal mumu katmanı sürme

OPTİMUM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] En elverişli, en iyi olan, optimal

MUHTEVA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyin içindeki, içerik
    • "Nesir olarak Naima Tarihi'ni hem muhteva hem ifade bakımından beğenirim." (Burhan Felek)

UMUTSUZ

  1. [sıfat] Umudu olmayan, hiç umudu kalmayan, ümitsiz, nevmit
    • "Pamuk tarlaları kavrulmuş, çocuklar hasta, kadınlar güçsüz, erler umutsuzdu." (Nezihe Araz)
  2. Düzeleceği veya iyileşeceği sanılmayan, ümitsiz
    • "Hasta umutsuz. Umutsuz bir durum."

MUHASIR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kuşatan, saran

NAMUSLU

  1. [sıfat] Ahlak kurallarına uygun olarak davranan
    • "Benim babam namuslu bir vatanperverdi." (Aka Gündüz)
  2. Olması gerektiği gibi
    • "Sallanma, git bana namuslu bir kahve pişir." (Memduh Şevket Esendal)

KOMUTAN

  1. [isim] Bir asker topluluğunun başı, kumandan, bey
    • "Takım komutanı. Tümen komutanı. Ordu komutanı."

MUTEKİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bir şeye inanan, itikat eden, inançlı, inanlı, imanlı, mümin, dindar

MUAMELE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Davranma, davranış
    • "Bana karşı olan muamelesini beğenmedim."
    • "Hanımefendimin hayatını kurtardığı için bütün hizmetkârlar ona güler yüz gösteriyor, iyi muamele ediyorlardı." (Haldun Taner)
    • "İyi muamele görmekle beraber eski neşesini kaybetmişti." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Yol, yöntem
    • "Bu adam muamele bilmiyor."
  3. İşlem
    • "Onlar gündelik muamelelere başlayınca da benim ağzım açık kaldı." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. İşlem
  5. Alışveriş
    • "Borsada bugün muamele olmadı."

MUATTAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Itırlı, güzel kokulu

MUHARİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Savaşçı

MUTTALİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Öğrenmiş, haber almış, bilgi edinmiş

MUALLEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Sakat, eksik

MAMULAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yapılmış şeyler

MUACCİZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Sıkıntı veren, taciz eden, bıktıran, usandıran
    • "Bu buhran tatsız, münasebetsiz, muacciz bir buhrandı." (Ömer Seyfettin)
  2. Yapışkan, sırnaşık, ukala (kimse)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü