İçinde meydan olan 7 kelime var. İçerisinde MEYDAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında meydan olan kelimeler listesine ya da Sonu meydan ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
MEYDANCILIK
MEYDANCIK, MEYDANLIK
MEYDANCI, MEYDANDA
MEYDANİ
MEYDAN
A D E M N Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
6 Harfli Kelimeler
MEYDAN
5 Harfli Kelimeler
ENDAM, MADEN, MEDYA, MEYAN
4 Harfli Kelimeler
ADEM, DANE, DAYE, EDNA, EMAN, EMAY, ENAM, NAME, NEMA
3 Harfli Kelimeler
AYN, DAM, DEM, EDA, MEN, MEY, NAM, NEM, NEY, YAD, YAN, YEM, YEN
2 Harfli Kelimeler
AD, AM, AN, AY, DE, EM, EN, EY, MA, ME, NE, YA, YE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MEYDANCILIK
-
-
[isim]
Meydancı olma durumu
-
[isim]
Meydancı olma durumu
- MEYDANLIK
-
-
[isim]
Geniş, meydana benzeyen yer, açıklık
- "Deve güreşinin yapılacağı meydanlık orada idi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Geniş, meydana benzeyen yer, açıklık
- MEYDANCIK
-
-
[isim]
Küçük meydan
- "Küçük bir grup meydancığa toplanmıştı."
-
[isim]
Küçük meydan
- MEYDANCI
-
-
[isim]
Avlu, bahçe vb. yerleri süpürüp temizleyen hizmetli
-
Hapishane koğuşlarında ayak işlerini gören kimse
- "O kimseyi beklemezdi, böyle olduğu hâlde meydancılar birini çağırmaya geldikleri zaman, kalbi şiddetli şiddetli çarpmaya başlardı." (Suat Derviş)
-
Mevlevi tekkelerinde konukları karşılayan, meydanı açan, Mevlevi raksını düzenleyen tarikat adamı
-
[isim]
Avlu, bahçe vb. yerleri süpürüp temizleyen hizmetli
- MEYDANDA
-
-
[sıfat]
Ortada, belli, açık, aşikâr
- "Bu genç bir deve idi. Semeri yoktu. Çok tüylü kamburu meydandaydı." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Ortada, belli, açık, aşikâr
- MEYDANİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Beyaz veya renkli, yol yol ipek çözgülü dokunmuş kumaş
-
[isim]
Beyaz veya renkli, yol yol ipek çözgülü dokunmuş kumaş
- MEYDAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alan, saha
- "Yüz binlerce asker sokakları, meydanları, kırları dolduruyordu." (Ömer Seyfettin)
- "Bu hareket, daha ileride kim bilir ne boğuşmalara meydan açacaktır?" (Reşat Nuri Güntekin)
- "Ona ağız açmaya meydan bırakmadım." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Bu beladan kurtulabilmek için bir çare düşünmeye meydan kalmadan Ali, bir gece kasabaya girdi." (Memduh Şevket Esendal)
-
Yarışma, eğlence veya karşılaşma yeri
- "Şehir kapılarının önündeki meydanlarda davul zurna çalınıyor, cirit, bar oynanıyordu." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
- "Askerlikte hasta olduğu meydana çıktı."
- "Savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler ... dışında kişinin yaşama hakkına ... dokunulamaz." (Anayasa)
-
Bulunulan yer ve çevresi, ortalık
- "Kileri kilitlemezdi, paraları meydanda dururdu." (Ömer Seyfettin)
- "Altınyaprak Şirketi bizim son ekmek kapımızdı, bundan sonra iş bulabileceğim şüpheli, kardeşlerim daha meydana çıkmış sayılmaz." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Fırsat, imkân veya vakit
-
Mevlevi tekkelerinde ayin yapılan yer
-
[isim]
Alan, saha