İçinde mev olan 6 harfli 17 kelime var. İçerisinde MEV bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında mev olan kelimeler listesine ya da Sonu mev ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E M V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EM, EV, ME, VE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MEVHUM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Gerçekte olmayıp var sanılan, var diye düşünülen, kuruntuya dayanan, vehmolunmuş
- "Onun mevhum bir büyüklüğe bile tahammülü olamazdı." (Mithat Cemal Kuntay)
-
[sıfat]
Gerçekte olmayıp var sanılan, var diye düşünülen, kuruntuya dayanan, vehmolunmuş
- MEVKUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Süreli, periyodik
-
[sıfat]
Süreli, periyodik
- MEVLUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mevlit
-
Yeni doğmuş çocuk
-
[isim]
Mevlit
- MEVSUK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Belgeye dayanan, doğru, doğruluğuna güvenilen, sağlam
-
[sıfat]
Belgeye dayanan, doğru, doğruluğuna güvenilen, sağlam
- MEVRUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Gelen, gelmiş
- "Dâhiliye Nezaretinden mevrut telgrafta dahi azimetim bildirilmekte." (Atatürk)
-
[sıfat]
Gelen, gelmiş
- MEVZİİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yöresel
- "Mevzii yağış olacak."
-
Yerel
-
[sıfat]
Yöresel
- DEMEVİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kanlı, kanı çok (kimse)
-
Öfkeli, sinirli
-
[sıfat]
Kanlı, kanı çok (kimse)
- MEVLİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hz. Muhammed'in doğumunu, hayatını anlatan mesnevi
-
Bu mesnevinin okunduğu dinî tören
- "Daha mevlit bitmeden dört aydır yağmayan yağmur dışarısını sel içinde bıraktı." (Ömer Seyfettin)
-
Doğma, doğum
-
Doğum yeri, insanın doğduğu yer
-
[isim]
Hz. Muhammed'in doğumunu, hayatını anlatan mesnevi
- CEMEVİ
-
-
[isim]
Alevilerin toplanma yeri
-
[isim]
Alevilerin toplanma yeri
- MEVALİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Osmanlı Devleti'nde görev yapan yüksek dereceli ilim adamları
-
[isim]
Osmanlı Devleti'nde görev yapan yüksek dereceli ilim adamları
- MEVİZE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Vaaz
-
Öğüt
-
[isim]
Vaaz
- CAMEVİ
-
-
[isim]
Cam takma işleri yapılan dükkân, camcı
-
Cam yuvası
-
[isim]
Cam takma işleri yapılan dükkân, camcı
- MEVZUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Biçimli, düzgün, oranlı, uyumlu
- "Mevzun vücut."
-
Ölçülü
- "Mevzun bir söz."
-
[sıfat]
Biçimli, düzgün, oranlı, uyumlu
- MEVSİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yılın, güneşten ısı, ışık alma süresi ve dolayısıyla iklim şartları bakımından farklılık gösteren dört bölümünden her biri, sezon
- "Bütün bir mevsim vur patlasın çal oynasın, eğlenildi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bazı atmosfer olaylarının en çok belirdikleri zaman
- "Yağmur mevsimi. Fırtına mevsimi."
-
Herhangi bir ekimin yapıldığı veya bir ürünün yetiştiği dönem
- "Kütahya'ya bir kiraz ve Bursa'ya bir şeftali mevsiminde gitmiştim." (Aka Gündüz)
-
Herhangi bir şeyin etkinlik dönemi, sezon
- "Tiyatro mevsimi."
-
Yaşam bölümü
- "Yaşamın kış mevsimi yaşlılıktır."
-
[isim]
Yılın, güneşten ısı, ışık alma süresi ve dolayısıyla iklim şartları bakımından farklılık gösteren dört bölümünden her biri, sezon
- MEVCUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Var olan, bulunan
- "Gerçi, bir nevi karaborsa mevcuttu ama bundan faydalanmak hem alan hem satan için hayli tehlikeli idi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bir insanın aklını bozabilmesi için evvelce bu aklın mevcut olması lazım gelir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Bir topluluğu oluşturan bireylerin tümü
- "Okulun öğrenci mevcudu."
-
[sıfat]
Var olan, bulunan
- MEVSUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Nitelenmiş, nitelikleriyle belirlenmiş
-
[isim]
Sıfat tamlamasında tamlanan
-
[sıfat]
Nitelenmiş, nitelikleriyle belirlenmiş
- MEVKUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Vakfedilmiş
-
Tutuklu
- "... şirketin başlıca müdürleri orada mevkuf." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Vakfedilmiş