İçinde mer olan 5 harfli 15 kelime var. İçerisinde MER bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında mer olan kelimeler listesine ya da Sonu mer ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E M R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EM, ER, ME, RE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KEMER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı
    • "Nihat elinde tuttuğu kemeri denize fırlatıp attı." (Peyami Safa)
    • "Genç, ihtiyar, hepsi tüysüz tüysüz, gözleri fersizdir fakat hepsinin kemeri doludur." (Halide Edip Adıvar)
  2. Etek, pantolon vb. giysilerin bele gelen bölümü
  3. Emniyet kemeri
  4. [sıfat] Tümsekli
    • "Kemer burun."
  5. Kemiklerden oluşmuş tümsekli tavan
    • "Kaş kemeri. Damak kemeri. Ayak kemeri."
  6. Katmanlı kayaçlarda bir kıvrımın kabarık tepe yeri, tekne karşıtı
  7. İki sütun veya ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, yonca yaprağı vb. biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını, iki yanındaki ayaklara bindiren tonoz bağlantı
    • "Bu köprü sekiz kemer üzerinde, dört yüz yirmi dokuz metre uzunluğundadır." (Sait Faik Abasıyanık)
  8. Özellikle yolculukta kullanılan, üzerinde altın, para yerleştirmeye yarar gözleri olan meşin kuşak

KAMER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ay

MERET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sıkıntı veren, hoşlanılmayan şeyler veya kimseler için kullanılan sövgü sözü
    • "... istediği kahveyi zamanında getirmedi diye kızıp -Ulan ne fasarya oğlan şu Kâzım be, meredin çaylak çaylak bakınmaktan başka işe yaradığı yok diye bağırmış." (Haldun Taner)
  2. [sıfat] Uğursuz

MERES

  1. [isim] Köpekte yaş

MERMİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ateşli silahların attığı patlayıcı ve delici madde, kurşun
    • "Piyade mermisi. Topçu mermisi."

MERCİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Başvurulacak yer veya makam
    • "O devirlerde devletin yüksek kademeli mercilerine 'kapu' denirdi." (Samiha Ayverdi)

SEMER

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] At, eşek, katır vb. hayvanların sırtına yerleştirilen, üzerine yük bağlanan veya binilen, iskeleti ağaçtan araç
    • "Semere asılı bir sepeti çözüp ağacın uygun bir dalına astı." (Necati Cumalı)
  2. Hamalların yük taşırken kullandığı deriden sırt yastığı, arkalık
  3. Yukaç

ESMER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Siyaha çalan buğday rengi
  2. Kurşuni renk
    • "Sazlı köyü ayaklandığı zaman gökyüzü daha esmerdi." (Tarık Buğra)
  3. [sıfat] Bu renkte olan
  4. [sıfat] Teni ve saçları karaya çalan, koyu buğday rengi olan (kimse), yağız
    • "Üzülüyor ama üzüntüsü, kızının esmer güzeli olmasına..." (Sait Faik Abasıyanık)

MERAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İstek, amaç, gaye, maksat
    • "Benim meramım sana yalnız bir şey sormak." (Ömer Seyfettin)
    • "Gözlerini siyasi ihtiraslar bürüyen kimselere meram anlatmak mümkün olmamıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "İşte o, meram ettiği zaman etrafındakilere böyle tahakküm ederdi." (Reşat Nuri Güntekin)

MERİH
...
MERİÇ
...
SÜMER
...
MERAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyi anlamak veya öğrenmek için duyulan istek
    • "Ona bu merak nereden, nasıl, niçin, ne zaman illet olmuştur diye az kafa yormadım." (Haldun Taner)
    • "Bir gün, böyle dalgın oynarken, anası onun elini bağlı gördü, merak etti." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Bu iş bana merak oldu."
    • "Bu adama, her gördüğüm vakit, merhamet ve korku ile karışık bir merak duyuyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Bir şeyi edinme, yapma, bir şeyle uğraşma isteği
    • "Öteden beri güzel giyinmeye, güzel konuşmaya merakım vardır." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Hele okuyanı, araştıranı hatta sadece neler oluyor diye merak edeni hiç yoktu aralarında." (Tarık Buğra)
    • "Rica ederim söyleyiniz, merakımdan çatlayacağım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Düşkünlük, heves
  4. Kaygı, tasa

ÜMERA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Buyurucular, beyler, amirler
  2. Üstsubaylar
    • "Ordu kumandanı, kendi ümerasından birinin istediği bir matara suyu esirgedi." (Falih Rıfkı Atay)

MEREK

  1. [isim] Samanlık, odunluk, hayvan yemi deposu veya ahır

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü