İçinde mec olan 7 harfli 28 kelime var. İçerisinde MEC bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında mec olan kelimeler listesine ya da Sonu mec ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
C E M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
CEM
2 Harfli Kelimeler
CE, EM, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İMAMECİ
- ...
- MECBURİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Zorunlu
- "Mecburi iniş."
-
[sıfat]
Zorunlu
- DÜĞMECİ
-
-
[isim]
Düğme, fermuar, boncuk vb. yapan veya satan kimse
-
[isim]
Düğme, fermuar, boncuk vb. yapan veya satan kimse
- MECAZLI
-
-
[sıfat]
Gerçek anlamından saptırılarak benzetmeli olarak kullanılmış (söz)
-
[sıfat]
Gerçek anlamından saptırılarak benzetmeli olarak kullanılmış (söz)
- ÇİZMECİ
-
-
[isim]
Çizme yapan veya satan kimse
-
[isim]
Çizme yapan veya satan kimse
- MECİDİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Uranyum ve kalsiyum hidratlı doğal sülfatı
-
[isim]
Uranyum ve kalsiyum hidratlı doğal sülfatı
- DÖKMECİ
-
-
[isim]
Dökümcü
-
[isim]
Dökümcü
- DÖVMECİ
-
-
[isim]
Kullanılmadan önce dövülmesi gereken maden filizlerini veya diğer maddeleri döven işçi
-
Vücuda dövme yapan kimse
-
[isim]
Kullanılmadan önce dövülmesi gereken maden filizlerini veya diğer maddeleri döven işçi
- SİLMECE
-
-
[zarf]
Ağzına kadar dolacak biçimde
-
[zarf]
Ağzına kadar dolacak biçimde
- MECELLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kitap
-
Fıkıh hükümleriyle bu konudaki türlü içtihadı bir araya getiren, Tanzimattan sonra hazırlanmış olan, yasa yerine kullanılan eser
-
[isim]
Kitap
- DÜRMECE
-
-
[isim]
Bağlarda, tomurcuk, yaprak ve salkım yiyerek yaşayan, sarımsı gece kelebeği (Sparganothis pilleriana)
-
[isim]
Bağlarda, tomurcuk, yaprak ve salkım yiyerek yaşayan, sarımsı gece kelebeği (Sparganothis pilleriana)
- MEMECİK
-
-
[isim]
Deri ve sümük doku üzerinde görülen küçük ve sivri çıkıntı
-
[isim]
Deri ve sümük doku üzerinde görülen küçük ve sivri çıkıntı
- ÇEKMECE
-
-
[isim]
Masa, dolap vb. şeylerin dışarıya çekilen bölümü, göz, çekme
- "Çekmecesinden utana utana bir şişe gazoz çıkardı." (Tarık Buğra)
-
İçinde mücevher vb. değerli şeyler saklanan küçük, süslü sandık
- "Minderin köşesine annemden kalan ceviz boyalı çekmeceyi yerleştirdim." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Gemilerin barınabilecekleri koy
-
[isim]
Masa, dolap vb. şeylerin dışarıya çekilen bölümü, göz, çekme
- KESMECE
-
-
[sıfat]
Kesilip müşteriye gösterilerek satılan (kavun, karpuz)
- "Kesmece kavun, kesmece beyim, daha bir diyeceğin var mı / Kes kes al karpuzlarımı." (Behçet Necatigil)
-
[zarf]
Kesip bakarak beğenmek şartıyla
- "Karpuzu kesmece aldım."
-
[zarf]
Aradaki değer ayrımını gözetmeksizin hepsi bir fiyattan
- "Bu kitapları kesmece yüzer liradan aldım."
-
[sıfat]
Kesilip müşteriye gösterilerek satılan (kavun, karpuz)
- SİLMECİ
-
-
[isim]
Silme işini yapan usta
-
[isim]
Silme işini yapan usta
- GÜLMECE
-
-
[isim]
Eğlendirme, güldürme ve bir kimsenin davranışına incitmeden takılma amacını güden ince alay, mizah, humor
-
Gerçeğin güldürücü yanlarını ortaya koyan edebiyat türü, mizah, ironi
-
[isim]
Eğlendirme, güldürme ve bir kimsenin davranışına incitmeden takılma amacını güden ince alay, mizah, humor
- SEÇMECİ
-
-
[sıfat]
Seçmeciliğe ilişkin, eklektik
-
Seçmecilik yanlısı olan filozof, görüş vb
-
[sıfat]
Seçmeciliğe ilişkin, eklektik
- MECAZEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Mecaz yoluyla, mecaz olarak
-
[zarf]
Mecaz yoluyla, mecaz olarak
- SEÇMECE
-
-
[sıfat]
Seçerek alınan veya satılan
- "Seçmece karpuz."
-
[zarf]
Seçme şartı ile, seçerek
- "Seçmece verirsen on tane alırım."
-
[sıfat]
Seçerek alınan veya satılan
- BİLMECE
-
-
[isim]
Bir şeyin adını anmadan niteliklerini üstü kapalı söyleyerek o şeyin ne olduğunu bulmayı dinleyene veya okuyana bırakan oyun, muamma
- "Bu bilmeceyi çözmek için sen de bize katılır mısın?" (Haldun Taner)
-
Bilinmeyen şey, muamma
- "Basit cümleleri bile anlamak güç olurken istihza bir bilmeceye döner." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Bir şeyin adını anmadan niteliklerini üstü kapalı söyleyerek o şeyin ne olduğunu bulmayı dinleyene veya okuyana bırakan oyun, muamma