İçinde mec olan 7 harfli 28 kelime var. İçerisinde MEC bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında mec olan kelimeler listesine ya da Sonu mec ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
C E M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
CEM
2 Harfli Kelimeler
CE, EM, ME
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MECELLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kitap
-
Fıkıh hükümleriyle bu konudaki türlü içtihadı bir araya getiren, Tanzimattan sonra hazırlanmış olan, yasa yerine kullanılan eser
-
[isim]
Kitap
- ÇELMECE
-
-
[zarf]
Aklını karıştıracak biçimde
- "Her ne söylerse çelmece söyler / Dertli derunumu delmece söyler." (Halk türküsü)
-
[zarf]
Aklını karıştıracak biçimde
- MECAZEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Mecaz yoluyla, mecaz olarak
-
[zarf]
Mecaz yoluyla, mecaz olarak
- DÖKMECİ
-
-
[isim]
Dökümcü
-
[isim]
Dökümcü
- BİLMECE
-
-
[isim]
Bir şeyin adını anmadan niteliklerini üstü kapalı söyleyerek o şeyin ne olduğunu bulmayı dinleyene veya okuyana bırakan oyun, muamma
- "Bu bilmeceyi çözmek için sen de bize katılır mısın?" (Haldun Taner)
-
Bilinmeyen şey, muamma
- "Basit cümleleri bile anlamak güç olurken istihza bir bilmeceye döner." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Bir şeyin adını anmadan niteliklerini üstü kapalı söyleyerek o şeyin ne olduğunu bulmayı dinleyene veya okuyana bırakan oyun, muamma
- İMAMECİ
- ...
- REŞMECİ
- ...
- MECİDİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Uranyum ve kalsiyum hidratlı doğal sülfatı
-
[isim]
Uranyum ve kalsiyum hidratlı doğal sülfatı
- MECCANİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Parasız, bedava
-
[sıfat]
Parasız, bedava
- SEÇMECE
-
-
[sıfat]
Seçerek alınan veya satılan
- "Seçmece karpuz."
-
[zarf]
Seçme şartı ile, seçerek
- "Seçmece verirsen on tane alırım."
-
[sıfat]
Seçerek alınan veya satılan
- MECAZLI
-
-
[sıfat]
Gerçek anlamından saptırılarak benzetmeli olarak kullanılmış (söz)
-
[sıfat]
Gerçek anlamından saptırılarak benzetmeli olarak kullanılmış (söz)
- DÜZMECE
-
-
[sıfat]
Gerçek olmayan, düzme, sahte
-
[sıfat]
Gerçek olmayan, düzme, sahte
- SİLMECE
-
-
[zarf]
Ağzına kadar dolacak biçimde
-
[zarf]
Ağzına kadar dolacak biçimde
- ÇEKMECE
-
-
[isim]
Masa, dolap vb. şeylerin dışarıya çekilen bölümü, göz, çekme
- "Çekmecesinden utana utana bir şişe gazoz çıkardı." (Tarık Buğra)
-
İçinde mücevher vb. değerli şeyler saklanan küçük, süslü sandık
- "Minderin köşesine annemden kalan ceviz boyalı çekmeceyi yerleştirdim." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Gemilerin barınabilecekleri koy
-
[isim]
Masa, dolap vb. şeylerin dışarıya çekilen bölümü, göz, çekme
- MECBURİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Zorunlu
- "Mecburi iniş."
-
[sıfat]
Zorunlu
- DÜRMECE
-
-
[isim]
Bağlarda, tomurcuk, yaprak ve salkım yiyerek yaşayan, sarımsı gece kelebeği (Sparganothis pilleriana)
-
[isim]
Bağlarda, tomurcuk, yaprak ve salkım yiyerek yaşayan, sarımsı gece kelebeği (Sparganothis pilleriana)
- SEÇMECİ
-
-
[sıfat]
Seçmeciliğe ilişkin, eklektik
-
Seçmecilik yanlısı olan filozof, görüş vb
-
[sıfat]
Seçmeciliğe ilişkin, eklektik
- ÖRTMECE
-
-
[isim]
Söylenmesi kaba, çirkin veya sakıncalı görülen nesnelerin, kavramların, başka kelimelerle daha uygun ve edepli bir biçimde anlatılması, edebikelam
-
Kandırma, gizleme
-
[isim]
Söylenmesi kaba, çirkin veya sakıncalı görülen nesnelerin, kavramların, başka kelimelerle daha uygun ve edepli bir biçimde anlatılması, edebikelam
- GÜLMECE
-
-
[isim]
Eğlendirme, güldürme ve bir kimsenin davranışına incitmeden takılma amacını güden ince alay, mizah, humor
-
Gerçeğin güldürücü yanlarını ortaya koyan edebiyat türü, mizah, ironi
-
[isim]
Eğlendirme, güldürme ve bir kimsenin davranışına incitmeden takılma amacını güden ince alay, mizah, humor
- DÖVMECİ
-
-
[isim]
Kullanılmadan önce dövülmesi gereken maden filizlerini veya diğer maddeleri döven işçi
-
Vücuda dövme yapan kimse
-
[isim]
Kullanılmadan önce dövülmesi gereken maden filizlerini veya diğer maddeleri döven işçi