İçinde me olan 6 harfli 469 kelime var. İçerisinde ME bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında me olan kelimeler listesine ya da Sonu me ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EM, ME

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BİLEME

  1. [isim] Bilemek işi
    • "Gönül, daha birçoklarının bu enstitüde kabiliyetlerini bilemesini istiyor." (Haldun Taner)

ÖMERLİ
...
ÖVÜLME

  1. [isim] Övülmek işi

RAĞMEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Karşın
    • "Bütün isteğime rağmen, gerçi bu çocuğa içimi dökmemiştim." (Halide Edip Adıvar)

SİNMEK

  1. [nsz] Kendini göstermemek için büzülmek, saklanmak, pusmak
    • "Salonda bulunan yirmiyi aşkın insan ürkmüş, sinmişti." (Tarık Buğra)
  2. Korku, yılgınlık vb. sebeplerle konuşmamak, hareket etmemek veya tepki göstermemek
    • "Artık Emine'nin takdirine, maskaralıklarına mukabele etmiyor, bir köşeye siniyor, düşünüyordu." (Halide Edip Adıvar)
  3. [-e] Hiç çıkmayacak veya güç çıkacak biçimde işlemek, nüfuz etmek
  4. Huy, alışkanlık vb. iyice yerleşmek
    • "Doktorun bütün ömrüne sinecek bir çirkin dedikodu başlayacak." (Memduh Şevket Esendal)

SÜZMEK

  1. [-i] Bir sıvıyı, içindeki katı maddelerden ayırmak için bez veya delikli bir kaptan geçirmek
    • "Suyu süzmek. Şerbeti süzmek."
  2. Bazı sıvıların yoğunlaşmasına yol açan, katı ve tortulu maddeleri bu sıvılardan ayırmak
    • "Sirkenin tortusunu süzmek."
  3. Gözle inceleyerek dikkatle bakmak
    • "Yarı kapalı, yumuk yumuk gözlerini büsbütün küçülterek nehrin iki kıyısını süzdü." (Samim Kocagöz)
  4. Göz baygın ve anlamlı bakmak
    • "Bir ara yandaki masada oturan adamın beni süzdüğünü sezinledim." (Erhan Bener)

MECUSİ
...
SÜĞMEK
...
DÜĞMEK

  1. [-i] Düğüm yapmak

ELEMEK

  1. [-i] Elek yardımıyla ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak, elekten geçirmek
    • "İşte deniz suyunun tuzunu eleyip çölü sulayıp kazanılan meralar." (Haldun Taner)
  2. Sınav veya yarışma yoluyla en iyileri seçmek
  3. İpliği elemgeden geçirip yumak yapmak
  4. Gözden geçirmek, ayıklamak, iyisini kötüsünden ayırmak
  5. Bir yarışmacıyı yarışma dışı bırakmak, elimine etmek

MEKTUP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şey haber vermek, sormak, istemek veya duyguları bildirmek için birine çoğunlukla posta yoluyla gönderilen, zarfa konulmuş yazılı kâğıt, name
    • "Mektubunda diyorsun ki gel gayri / Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım." (Bekir Sıtkı Erdoğan)
    • "Bir gün, bilmediğim bir memleketten bir mektup aldım." (Aka Gündüz)

MELAMİ
...
MERKAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Mezar, kabir
    • "Bir evliya merkadi veya bir mukaddes emanet önünde dua edecekti." (Refik Halit Karay)

MEZECİ

  1. [isim] Meze satan kimse

EĞİTME

  1. [isim] Eğitmek işi, terbiye etme

KATMER

  1. [isim] Bir şeyi oluşturan katlardan her biri
  2. Yağda veya sacda pişirilen bir tür börek
  3. Arasına yağ ve kaymak sürülerek katlanmış yufka ekmeği

MEFRUŞ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Döşeli

GEZMEN

  1. [sıfat] Gezgin
    • "Doğrusu tarihçiler, ... özellikle de İstanbul'a gelen gezmenler, Uludağ'ın İstanbul'dan kolayca görüldüğüne inanmışlardır." (Salâh Birsel)

MEFHUM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kavram
    • "Hâlbuki hiçbir mefhumun dar çerçevesine sığmayan hayat okumaya layıktı." (Ömer Seyfettin)

EĞİRME

  1. [isim] Eğirmek işi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü