İçinde maşa olan 15 kelime var. İçerisinde MAŞA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında maşa olan kelimeler listesine ya da Sonu maşa ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
MAŞALANMAK
MAŞACILIK, MAŞALAMAK, MAŞALANMA
MAŞALAMA, MAŞALLAH, MAŞATLIK, SARMAŞAN
KARMAŞA, MAŞALIK
MAŞACI, MAŞALA, MAŞALI, TEMAŞA
MAŞA
A A M Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
AŞMA, MAAŞ, MAŞA, ŞAMA
3 Harfli Kelimeler
AMA, MAŞ, ŞAM
2 Harfli Kelimeler
AM, AŞ, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MAŞALANMAK
-
-
[nsz]
Maşa ile tutturulmak
-
[nsz]
Maşa ile tutturulmak
- MAŞALAMAK
-
-
[-i]
Saçları maşa ile kıvırmak veya düzeltmek
-
[-i]
Saçları maşa ile kıvırmak veya düzeltmek
- MAŞALANMA
-
-
[isim]
Maşalanmak işi
-
[isim]
Maşalanmak işi
- MAŞACILIK
-
-
[isim]
Maşacının işi veya mesleği
-
[isim]
Maşacının işi veya mesleği
- MAŞATLIK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Müslüman olmayanların, özellikle Yahudilerin mezarlığı
- "Maşatlığın ince bir yosun tabakasıyla örtülü mermerleri güneşle kızıyor, tatlı bir göbektaşı sıcaklığı alıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Müslüman olmayanların, özellikle Yahudilerin mezarlığı
- SARMAŞAN
-
-
[sıfat]
Sarılgan
-
[sıfat]
Sarılgan
- MAŞALAMA
-
-
[isim]
Maşalamak işi
-
[isim]
Maşalamak işi
- MAŞALLAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[ünlem]
(ma:şalla:h) "Ne güzel, Allah nazardan saklasın" anlamlarında beğenme duyguları bildiren bir söz
- "Maşallah! Şu güzelliğe bak, Ruhsar..." (Atilla İlhan)
- "Çocuğun bugün maşallahı var, hiç huysuzluk etmedi."
-
(ma:şalla:h) Umulmadık durumlar karşısında şaşkınlık ve sitem belirtmek için söylenen bir söz
- "Baksana... Maşallah üçü de çocukluktan çoktan çıkmışlar!" (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
(ma:şallah) Nazar değmemesi için çocukların üzerine takılan veya çeşitli araç, bina vb. yerlere asılan, üstünde "maşallah" yazılı nazarlık
-
[ünlem]
(ma:şalla:h) "Ne güzel, Allah nazardan saklasın" anlamlarında beğenme duyguları bildiren bir söz
- KARMAŞA
-
-
[isim]
Karmaşık olma durumu
-
Hastalıklı davranışları ortaya çıkaran, kişinin bilincini az çok şartlandıran, genellikle çocukluk döneminde kazanılmış, baskı altında tutulmuş hatıra, duygu ve düşüncelerin bütünü, kompleks
-
[isim]
Karmaşık olma durumu
- MAŞALIK
-
-
[isim]
Başkasının pek de hoş olmayan, sakıncalı isteklerine, amaçlarına alet olma durumu
-
[sıfat]
Aşırı hırçınlık, yaramazlık yüzünden dayak yemeye aday (çocuk)
-
[isim]
Başkasının pek de hoş olmayan, sakıncalı isteklerine, amaçlarına alet olma durumu
- MAŞALA
-
Kelime Kökeni : Ermenice
-
[isim]
Bağ ve bahçelerde kenarları set biçiminde birbirinden ayrılan, genellikle dikdörtgen toprak parçası
-
Gece avlarında kullanmak üzere yakılan, telden örülmüş sepet içinde veya bir sopa üzerinde bağ biçiminde yapılmış çıra
-
[isim]
Bağ ve bahçelerde kenarları set biçiminde birbirinden ayrılan, genellikle dikdörtgen toprak parçası
- MAŞALI
-
-
[sıfat]
Maşası olan
- "Maşalı saat."
-
Maşa ile kıvrılmış (saç)
-
[sıfat]
Maşası olan
- MAŞACI
-
-
[isim]
Maşa yapan veya satan kimse
-
[isim]
Maşa yapan veya satan kimse
- TEMAŞA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Hoşlanarak bakma, seyretme
- "Benden evvel çoluk çocuk bütün ev halkı hayvanı temaşaya çıkmışlar." (Memduh Şevket Esendal)
- "Koca bir tarihin tutuştuğunu çöllerde susuz yanan insanların çatlak dudaklarında temaşa ediyoruz." (Aka Gündüz)
-
Oyun, temsil, piyes, tiyatro
- "Bazı meddahlar da Karagöz oynatmış, şahbaz, hayalbaz veya hayalî isimleriyle yaşadıktan sonra temaşa hayatımızdan el etek çekmişlerdir." (Samiha Ayverdi)
-
[isim]
Hoşlanarak bakma, seyretme
- MAŞA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ateş veya kızgın bir şey tutmaya, korları karıştırmaya yarayan iki kollu metal araç
- "Kahveci ocaktan maşayı kapmış, o da fırlamıştı dışarı." (Çetin Altan)
-
Çok küçük şeyleri tutmaya yarayan küçük, kollu araç
- "Saatçi maşası."
-
Saçları kıvırmak, düzeltmek için elektrik veya ateşle ısıtılan maşa biçiminde alet
- "Maşa ile kıvrılmış gibi dalgalı saçları vardı." (Peyami Safa)
-
Başkasının isteklerine, amaçlarına alet olan kimse
-
Bisiklet çatısının ön ve arkasındaki çatal biçiminde, tekerleklerin takıldığı parça
-
[isim]
Ateş veya kızgın bir şey tutmaya, korları karıştırmaya yarayan iki kollu metal araç