İçinde mar olan 5 harfli 25 kelime var. İçerisinde MAR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında mar olan kelimeler listesine ya da Sonu mar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A M R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

RAM

2 Harfli Kelimeler

AM, AR, MA, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ŞAMAR

  1. [isim] Açık elle yüze vurulan tokat, beşkardeş
    • "Çavuş onun omzuna kuvvetli bir şamar indirdi." (Reşat Enis)
    • "Sağ avcumun bir şamar patlatmak için nasıl kaşındığını hâlâ unutmuyorum." (Tomris Uyar)

MARKA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Resim veya harfle yapılan işaret
  2. Bilet, para yerine kullanılan metal veya başka şeyden parça
  3. Bir ticari malı, herhangi bir nesneyi tanıtmaya, benzerinden ayırmaya yarayan özel ad veya işaret
  4. Tanınmış ürün, saygın kişi vb

KOMAR

  1. [isim] Kuzey Anadolu dağlarında yetişen, 3-5 m boyunda, kışın yapraklarını dökmeyen, iri ve mor çiçekleri olan bir ağaç (Hododendron ponticum)

MARDA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Iskarta mal

TOMAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dürülerek boru biçimi verilmiş deri, kâğıt
  2. Topun içini silmekte kullanılan, ucu fırçalı çubuk
  3. Yığın, küme

MARAL

Kelime Kökeni : Moğolca

  1. [isim] Dişi geyik

EMARE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Belirti, iz, ipucu
    • "Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

MARUL

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Birleşikgillerden, geniş ve uzun olan yeşil yaprakları taze olarak yenilen bir bitki (Lactuca sativa)

MARUZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bir olayın, bir durumun etkisinde veya karşısında bulunan
    • "Herkes, her an müthiş bir tehlikeye maruzdur." (Peyami Safa)
    • "Türk Cumhuriyeti varlığını, istikbalini safsatalarla tehlikeye maruz bırakamaz." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Taraf taraf işgallere, istilalara maruz kaldık." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Arz edilen, sunulan, verilen

KUMAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ortaya para koyarak oynanan talih oyunu
    • "Ağır bir kumar borcunu ödemek zorunda kalan soylular gibiydi." (Necati Cumalı)
    • "Kazanacağından emin olmadıkça kumar oynamak deliliktir." (Atilla İlhan)

MARON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kestane rengi
  2. [sıfat] Bu renkte olan

DAMAR

  1. [isim] Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal
    • "Alnında ve şakaklarında şişen damarlar ağrıyordu." (Peyami Safa)
    • "Birden nasihat damarlarının kabardığını duydu." (Ömer Seyfettin)
    • "Tutarsa onun bir damarı, yıkar adamın başına çadırı." (Osman Cemal Kaygılı)
    • "En ufak şeye kızan insanın damarına basarlar." (Peyami Safa)
  2. Mermerde, bazı taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı çizgi
  3. Başka türden katmanların arasında bulunan sıvı, maden veya mineral katmanı
    • "Zengin bir altın damarı."
  4. Soy, yaradılış
  5. Huy, mizaç
    • "Cimrilik damarı. Şairlik damarı."
  6. İçinde ongun besi suyunun dolaştığı odunsu dokudan boru
  7. Böceklerde kanat zarını dik tutmaya yarayan organ

TIMAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yara bakımı
  2. Ağaç bakımı
    • "Merkeplere atladılar, şeftali bahçelerinden geçtikten sonra tımar görmemiş sık, gür bir ayvalığa daldılar." (Refik Halit Karay)
    • "Arabacı atları tımar ediyordu." (Aka Gündüz)
  3. Binek hayvanlarının kıllarını, derisini temizleme
    • "Tımar tam bir saat sürüyor, yarım saat hayvanın bir tarafı, yarım saat öbür yanı." (Haldun Taner)

MARAŞ
...
İŞMAR

  1. [isim] El, göz veya baş ile yapılan işaret
    • "Yanındaki başka tarafa baktı, işmar geçti diye haraza da hazır." (Sermet Muhtar Alus)

MARAZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hastalık
  2. Dayanılması güç durum
  3. [sıfat] Huysuzluğu ve titizliği ile can sıkan
    • "Aman ne maraz adamsın!"

MARİZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Hastalıklı, hasta olan

MARYA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Beş yaşından büyük veya damızlık dışı bırakılmış dişi koyun
  2. Dişi hayvan
  3. Bir tür küçük balık

MARTI

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Martıgillerden, çoğu beyaz renkte, eti yenmez, yüzücü, perde ayaklı deniz kuşlarının ortak adı (Larus)

HUMAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İçki veya uyku sersemliği

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü