İçinde mane olan 25 kelime var. İçerisinde MANE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında mane olan kelimeler listesine ya da Sonu mane ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
MANEVİLEŞMEK
EMANETÇİLİK, MANEVİLEŞME, ŞEHREMANETİ
MANEVRASIZ
MAHKUMANE, MANEVİLİK, MANEVİYAT, MANEVRALI
EMANETÇİ, EMANETEN, HAKİMANE, MASUMANE, OSMANELİ, ROMANESK, ZALİMANE
ALİMANE, HASMANE, MANEVRA
EMANET, KEMANE, MANEVİ, ZAMANE
MANEJ, MANEN
A E M N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
EMAN, ENAM, NAME, NEMA
3 Harfli Kelimeler
MEN, NAM, NEM
2 Harfli Kelimeler
AM, AN, EM, EN, MA, ME, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MANEVİLEŞMEK
- ...
- ŞEHREMANETİ
-
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda, bugünkü belediye zabıtası görevini yapan, şehrin temizlik ve güzelliğiyle ilgilenen yerel yönetim
-
Belediye
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda, bugünkü belediye zabıtası görevini yapan, şehrin temizlik ve güzelliğiyle ilgilenen yerel yönetim
- EMANETÇİLİK
-
-
[isim]
Emanetçinin işi
-
[isim]
Emanetçinin işi
- MANEVİLEŞME
- ...
- MANEVRASIZ
- ...
- MANEVRALI
- ...
- MANEVİLİK
- ...
- MAHKUMANE
- ...
- MANEVİYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Maddi olmayan, manevi şeyler
- "Maddi faydalar temin etmeyen zaferin maneviyatıyla övünmekten ne çıkar?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Yürek gücü, moral
- "Bu hastalıkta mühim olan maneviyattır, maneviyatınızı kuvvetli tutunuz." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Maddi olmayan, manevi şeyler
- MASUMANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Masumca
-
[zarf]
Masumca
- HAKİMANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Bilgece
-
[zarf]
Bilgece
- ZALİMANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Acımasızca
-
[zarf]
Acımasızca
- ROMANESK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Roman özelliği olan
- "Hayattaki her vaka, her sergüzeşti romanesk çeşide mevzu olabilir." (Falih Rıfkı Atay)
-
Romanla ilgili olan
-
Duygusal, düşçü
- "Hicabını, ayıbını da henüz duyamayacak kadar romanesk bir hüzün içindeydi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Roman özelliği olan
- EMANETEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Emanet olarak
-
[zarf]
Emanet olarak
- OSMANELİ
- ...
- EMANETÇİ
-
-
[isim]
Ücret karşılığı eşyayı koruyan kimse
-
Bir görevi geçici olarak üstlenen
- "Emanetçi parti başkanı."
-
[isim]
Ücret karşılığı eşyayı koruyan kimse
- MANEVRA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir aletin işleyişini düzenleme, yönetme işi veya biçimi
- "Sonra yolun başında ileri geri manevra yapan traktörün Rum şoförüne bir işmar geçti." (Haldun Taner)
-
Geminin bir yere yanaşmak veya bir yerden çıkmak için yaptığı hareket
-
Lokomotifin, katar katmak veya katar dağıtmak için ileri geri giderek hattan hatta geçmesi
-
Hareket, gidiş geliş
-
İstenilen amaca ulaşmak için tutulması gereken yol
- "Bu alaylı sözler altında Hüsnü'yü faaliyete teşvik manevrası sırıtıyor." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Tatbikat
-
[isim]
Bir aletin işleyişini düzenleme, yönetme işi veya biçimi
- ALİMANE
- ...
- HASMANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Düşmanca
-
[zarf]
Düşmanca
- EMANET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birine geçici olarak bırakılan ve teslim alınan kişice korunması gereken eşya, kimse vb., inam, vedia
- "Emaneti olanlar burada her vakit bunlarla ilgilenecek bir çırak bulurlar." (Salâh Birsel)
- "Bavullarımı otele emanet bıraktım."
- "Değirmenimi evvel Allah, sonra size emanet ediyorum." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bir kimse ile birine gönderilen şey
- "İstanbul'dan getirdiğim emanetinizi akşam benden alınız."
-
Eşyanın ücret karşılığı geçici bir süre bırakıldığı yer
-
Can, ruh
- "Allah emanetini alsın da kurtulayım."
-
[isim]
Birine geçici olarak bırakılan ve teslim alınan kişice korunması gereken eşya, kimse vb., inam, vedia