İçinde ma olan 6 harfli 646 kelime var. İçerisinde MA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ma olan kelimeler listesine ya da Sonu ma ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AM, MA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MAHMUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Sarhoşluğun sebep olduğu sersemlik içinde olan
  2. Uykudan sonra üzerinde sersemlik, ağırlık bulunan
  3. Süzgün, dalgın bakışlı (göz)

MAHMUZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çizmenin, potinin arkasına takılan ve binek hayvanlarını dürtüp hızlandırmaya yarayan demir veya çelik parça
    • "Konağın içinde kılıç ve mahmuz şakırtıları duyuldu." (Aka Gündüz)
  2. Tavukgillerin ve bazı kuşların ayakları ardında bulunan, boynuz yapısındaki sivri uzantı
  3. Köprü ayaklarında, basıncı azaltmak için suyun geldiği ve gittiği yanlardaki çıkıntı
  4. Eski tür savaş gemilerinde su kesimi altında, ileriye doğru uzanan, karşısındaki gemiyi batırabilen uzantı

IKINMA

  1. [isim] Ikınmak işi

KAKMAK

  1. [-i] İtmek, vurmak
  2. [nsz] Kakma yapmak
  3. Vurarak dar bir yere sokmak

KANMAK

  1. [-e] Söylenilen sözün, anlatılan konunun doğruluğuna inanmak
  2. Tatlı sözlere aldanmak
  3. Bir gereksinimini, bir isteğini yeteri kadar karşılamış olmak, doymak
    • "Siz bile bu şekil, renk, koku zenginliğine kanmış ve yorulmuş ruhunuzla..." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. Yetinmek, iktifa etmek
    • "Odalarının keçeleri üstüne serilmiş seccadelerde bazen namaz kılmakla kanmayarak çoraplarını çıkarır." (Ahmet Hamdi Tanpınar)

MARKKA

Kelime Kökeni : Fince

  1. [isim] Finlandiya para birimi, mark

NORMAL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Kurala uygun, alışılagelen, olağan, düzgülü, aşırılığı olmayan, uygun
    • "Atatürk'ün normal zamanlarda insana okşamak arzusu veren ipek gibi saçları, birdenbire yelelenirdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. [isim] Aşırılığı, eksikliği ve taşkınlığı olmama, ortalama durum
  3. [isim] Bir eğrinin bir teğetine değme noktasından çizilen dikme

OTOMAT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Canlı bir varlığın yapabileceği bazı işleri yapan mekanik veya elektrikli araç
  2. Sıcak su verecek biçimde hazırlanmış, hava gazı ocaklı cihaz
  3. Yapılarda, merdivenleri aydınlatacak biçimde düzenlenmiş elektrik düzeneği

TERMAL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sıcak kaplıca suyu
  2. Bu sudan yararlanma imkânı sağlayan kuruluş vb

GRAMAJ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ekmek ve kâğıt için ağırlık ölçüsü

OYULMA

  1. [isim] Oyulmak işi

ŞİMALİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kuzeyle ilgili, kuzeye özgü
    • "Şimali Avrupa'dan gelen sürat katarını parçalamak istemişlerdi." (Memduh Şevket Esendal)

AMASYA
...
FARIMA

  1. [isim] Farımak işi

OTLAMA

  1. [isim] Otlamak işi

DUYMAK

  1. [-i] Bilgi almak, öğrenmek, haber almak
    • "Yaptıklarını duydum."
  2. İşitmek, ses almak
    • "Çamaşırcı Fatma kadın annemin duymayan kulaklarına yalvarıyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
  3. Dokunma, koklama vb. duyularla algılamak, hissetmek
    • "Yüzme denilen mucizeyi ancak beş altı sene sonra avuçlarımızın içinde duyabilecektik." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  4. Nesnelere dokunmakla onların sıcaklık, soğukluk, sertlik, ağırlık, hareket vb. fizik durumlarından bilgi edinmek, hissetmek
    • "Elimin üzerinde bir böceğin gezdiğini duydum."
  5. [nsz] Bir ruh durumu içine girmek
    • "Hakiki bedbahtlar, sefaletlerini birdenbire açığa vurmaktan utanç duyarlar." (Reşat Nuri Güntekin)
  6. [nsz] Sezmek, fark etmek, hissetmek
    • "Güzel olmasın fakat ruhu olsun, bir şey duysun." (Hüseyin Cahit Yalçın)

MANŞON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Elleri soğuktan korumak için kullanılan astarlanmış kürk, el kürkü
  2. Ek bileziği

AKSAMA

  1. [isim] Aksamak işi
    • "Aradan yedi sekiz ay geçmiş, hiç aksama olmamıştı ödemelerde." (Yusuf Ziya Ortaç)

ANILMA

  1. [isim] Anılmak işi

ARTMAK

  1. [isim] Büyük heybe

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü