İçinde lu olan 7 harfli 261 kelime var. İçerisinde LU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lu olan kelimeler listesine ya da Sonu lu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ZORGULU
- 
    - 
                    
                        Davranışları uygunsuz ve yersiz olmasına karşın bunları yapmak için önüne geçilmez bir zorgu duyan (kimse)
                    
                    
 
- 
                    
                        Davranışları uygunsuz ve yersiz olmasına karşın bunları yapmak için önüne geçilmez bir zorgu duyan (kimse)
                    
                    
- TEMPOLU
- 
    - 
                        [sıfat]
                    
                        Temposu olan
                    
                    - "Acayip ve tempolu bir ses geliyor." (Burhan Felek)
 
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Temposu olan
                    
                    
- LİMONLU
- 
    - 
                        [sıfat]
                    
                        İçine limon sıkılmış veya limon doğranmış
                    
                    - "Limonlu çay."
 
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        İçine limon sıkılmış veya limon doğranmış
                    
                    
- SORUNLU
- 
    - 
                        [sıfat]
                    
                        Sorunu olan, problemli
                    
                    
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Sorunu olan, problemli
                    
                    
- KÖROĞLU
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Kocanın karısına verdiği ad
                    
                    - "Benim köroğlu yamandır. Üç tavuk besler bizim gecekondunun önünde, bir kafes içinde." (Necati Cumalı)
 
 
- 
                        [isim]
                    
                        Kocanın karısına verdiği ad
                    
                    
- FLURCUN
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Kocabaş
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Kocabaş
                    
                    
- GALOŞLU
- 
    - 
                        [sıfat]
                    
                        Galoşu olan
                    
                    
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Galoşu olan
                    
                    
- SORULUŞ
- ...
- DURULUK
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Duru olma durumu
                    
                    
- 
                    
                        Dil veya üslubun karışık olmama durumu
                    
                    - "Mustafa Kemal Paşa bizim söylediklerimizi kendine mahsus bir durulukta özetledi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
 
- 
                    
                        Açıklık
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Duru olma durumu
                    
                    
- KABUKLU
- 
    - 
                        [sıfat]
                    
                        Kabuğu olan
                    
                    
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Kabuğu olan
                    
                    
- KOŞUMLU
- 
    - 
                        [sıfat]
                    
                        Koşum geçirilmiş, koşulmuş (hayvan)
                    
                    
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Koşum geçirilmiş, koşulmuş (hayvan)
                    
                    
- TUTUKLU
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Kanun yoluyla hürriyetlerinden alıkonularak bir yere kapatılan kimse, tutuk, mevkuf
                    
                    - "Girip çıkan resmîler, siviller, elleri bağlı ya da çözük tutuklular..." (Çetin Altan)
 
 
- 
                        [isim]
                    
                        Kanun yoluyla hürriyetlerinden alıkonularak bir yere kapatılan kimse, tutuk, mevkuf
                    
                    
- DOLUŞMA
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Doluşmak işi
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Doluşmak işi
                    
                    
- KASKOLU
- ...
- OKÇULUK
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Ok yapma veya satma işi
                    
                    
- 
                    
                        Ok ve yay kullanılarak yapılan spor
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Ok yapma veya satma işi
                    
                    
- YORUMLU
- ...
- OYUNLUK
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Tiyatroda oyun oynanan yer, sahne
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Tiyatroda oyun oynanan yer, sahne
                    
                    
- SORUMLU
- 
    - 
                    
                        Üstüne aldığı veya yaptığı işlerden dolayı hesap vermek zorunda olan, sorumluluk taşıyan (kimse), mesul
                    
                    - "Ailede başkan odur, kararları o alır, hepimizin geleceğinin sorumlusu ve güvencesi odur." (Haldun Taner)
- "Ben Niyazi'yi yahut başka bir arkadaşı sorumlu mu tutardım, lakırtısını bile ettirmezdim." (Memduh Şevket Esendal)
 
 
- 
                    
                        Üstüne aldığı veya yaptığı işlerden dolayı hesap vermek zorunda olan, sorumluluk taşıyan (kimse), mesul
                    
                    
- SOYULUŞ
- ...
- GÖKYOLU
- ...
