İçinde lik olan 6 harfli 77 kelime var. İçerisinde LİK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lik olan kelimeler listesine ya da Sonu lik ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

K L İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

İLK, KİL

2 Harfli Kelimeler

İL, Kİ

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MÜHLİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Öldürücü, tehlikeli

ÇİĞLİK

  1. [isim] Çiğ olma durumu
    • "Etrafını saranla, çiğlik ettin, adam sana vereceğini vermiş, daha ne versin, dediler." (Necati Cumalı)
  2. Kaba, yersiz, yakışıksız davranış
    • "O gece de böyle bir şeyi bütün çiğliği ve çıplaklığıyla gördüğüm bir geceydi." (Reşat Nuri Güntekin)

BİRLİK

  1. [isim] Tek, bir olma durumu, vahdaniyet
    • "Tanrı'nın birliğine inanır."
    • "Bu ayıbı işleyenlerle birlik olmayı bir türlü kibrime yediremiyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Bir arada olma durumu, vahdet
    • "Türk milletinin birliği."
  3. Bağlılık, benzerlik, bağlantı, vahdet
    • "Dil birliği. Ülkü birliği."
  4. Belli bir topluluğun yararlarını korumak için kurulmuş dernek
    • "Mühendisler birliği. Öğretmenler birliği."
  5. [sıfat] Bir taneden oluşmuş, bir tane alabilen
    • "Birlik cezve."
  6. Bölük, tabur, alay vb. bir bütün sayılan topluluk
    • "Birliğine dönerken karısını kendi anasının babasının yanına bıraktı." (Necati Cumalı)
  7. Konunun bir ana düşünce çevresinde toplanması
  8. Bölünmezliği içeren yalın bütün
  9. En büyük değerdeki nota, dört dörtlük

LİKİDE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] "Alacak ve verecekleri hesaplayarak sonucu belirtmek" anlamındaki likide etmek teriminde geçer

MELİKE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kadın hükümdar
    • "Loş, esrar dolu ülkesini devre çıkmış bir orman melikesi gibi..." (Refik Halit Karay)
  2. Padişah karısı

DİRLİK

  1. [isim] Yaşayış, hayat, sağlık, varlık, geçim
  2. Huzur, erinç
    • "Madem birsin, birlik olsun / Dilde, dinde, milliyette / Murat et de dirlik olsun / Baştan başa cemiyette." (Orhan Seyfi Orhon)
  3. Osmanlı İmparatorluğu'nda bir hizmete karşılık olmak üzere bir kimseye devletçe verilen aylık veya bir yere bağlı gelir
    • "Zaten onun için, hazinelerin, varlıkların, dirliklerin ne değeri vardır." (Samiha Ayverdi)

BEŞLİK

  1. [sıfat] Beşi bir arada olan
    • "Beşlik cezve."
  2. Beş tane alabilen
  3. [isim] Beş birimden oluşan para
    • "On milyonu iki beşlik yapınız."
  4. [isim] Beş para, beş kuruş veya beş lira değerinde olan akçe

SESLİK

  1. [isim] Her tür sesli belgenin saklandığı yer

BELLİK

  1. [isim] İşaret, marka
  2. Kalınan sayfayı belirlemek amacıyla araya konulan ince, uzun karton parçası

MALİKİ
...
CİNLİK
...
DİZLİK

  1. [isim] Korumak amacıyla dize geçirilen şey
  2. Dize kadar uzanan konçlu çorap
  3. İç donu
  4. Şalvar
  5. İş önlüğü

İLİKLİ

  1. [sıfat] İliği olan
  2. İliklenmiş
    • "Küçük küçük kırmızı çiçekli gömleğinin yalnız boğazına tesadüf eden düğmesi ilikli, ötekiler açıktı." (Sait Faik Abasıyanık)

PİÇLİK

  1. [isim] Piç olma durumu
    • "Anaları nikâhlı değil, benim diye kaydolurlarsa piçlikten kurtulurlar." (Halide Edip Adıvar)
  2. Kalleşçe yapılan kötü davranış

GLİKOL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çok dayanıklı filmlerin ve bazı sentetik kumaşların yapımında kullanılan, birleşiminde iki alkol grubu bulunan madde, dialkol (CH2 OH-CH2 OH)

HİÇLİK

  1. [isim] Hiç olma durumu
    • "Hiçlik içerisinde."
  2. İnkâr sonucu, gerçekteki özelliklerinin, durumlarının ortadan kaldırılması sonucu bir şeyin var olmayışı, yokluk
    • "Yapılmamış olan sanat sosyolojimiz de böylece gün yüzü görmeden hiçliğe karışacak." (Selâhattin Hilav)

FİLİKA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Cankurtaran sandalı
    • "Filika hafif hafif sallanıyor, denizin alçalıp yükselmesine ayak uydurmuş." (Zeyyat Selimoğlu)

KİPLİK

  1. [isim] Önermelerin yalın, belkili veya mecburi olma nitelikleri
    • "Ruhun ölümsüz olması ihtimali vardır önermesinin kipliği belkilidir."

REPLİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Oyuncunun sözü karşısındakine bırakırken söyleyeceği son söz
    • "Peş peşe sıralanan mizansen bozukluklarıyla, kötü okunan replikleriyle bu piyes baştan başa fiyaskoydu." (Cahit Uçuk)
    • "Spritüel dostum Pişekâr'ından dişi bir replik almış bir Kavuklu kadar sevinçli, gülümsedi." (Haldun Taner)
  2. Diğer oyuncunun sözüne göre verilmesi gereken karşılık

DEMLİK

  1. [isim] İçerisinde çay demlenen emzikli kap

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü