İçinde lay olan 7 harfli 29 kelime var. İçerisinde LAY bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lay olan kelimeler listesine ya da Sonu lay ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
YAL
2 Harfli Kelimeler
AL, AY, LA, YA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ATLAYIŞ
-
-
[isim]
Atlama işi veya biçimi
-
[isim]
Atlama işi veya biçimi
- LAYUHTİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hata işlemeyen, yanlış yapmayan
-
[sıfat]
Hata işlemeyen, yanlış yapmayan
- AKLAYIŞ
- ...
- OFLAYIŞ
- ...
- VİLAYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İl
- "İki haftadan beri komşu vilayetleri kasıp kavuran dayanılmaz sıcaklar burada..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Valilik
-
[isim]
İl
- KALAYSI
-
-
[sıfat]
Kalayı andıran, kalaya benzeyen, kalay gibi
-
[sıfat]
Kalayı andıran, kalaya benzeyen, kalay gibi
- LAYEMUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ölümsüz, ölmez
-
[sıfat]
Ölümsüz, ölmez
- NALAYIK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
Yakışıksız, hoş olmayan
- "Başka kızların böyle nalayık hâllerde bulunması senin için bir mazeret değildir kızım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yakışıksız, hoş olmayan
- AHLAYIŞ
-
-
[isim]
Ahlama işi veya biçimi
-
[isim]
Ahlama işi veya biçimi
- KOLAYCI
-
-
[isim]
Kolaya kaçma işini yapan kimse
-
[isim]
Kolaya kaçma işini yapan kimse
- KALAYCI
-
-
[isim]
Kap kalaylayan kimse
-
[sıfat]
Üstünkörü iş yapan, sahtekâr
-
[isim]
Kap kalaylayan kimse
- DOLAYIŞ
- ...
- HALAYIK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kadın köle, cariye
- "Ailemizin emektar Arap halayıklarından biri de bize aşçılık etmekteydi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Kadın köle, cariye
- AĞLAYIŞ
-
-
[isim]
Ağlama işi veya biçimi
- "Hatırlattı bana, bir bayram sabahı / Gökyüzüne kaçırdığım balonuma bakıp ağlayışımı" (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Ağlama işi veya biçimi
- DALAYIŞ
-
-
[isim]
Dalama işi veya biçimi
-
[isim]
Dalama işi veya biçimi
- OLAYSIZ
-
-
[sıfat]
Olayı olmayan, hiçbir olay çıkmamış olan, hadisesiz
- "Olaysız bir gün görebildik."
-
[sıfat]
Olayı olmayan, hiçbir olay çıkmamış olan, hadisesiz
- KALAYLI
-
-
[sıfat]
Kalaylanmış (kap)
- "Bir salepçinin kalaylı güğümü tütüyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
İçinde kalay bulunan
-
Gösterişi ve süsü yapay olan
-
[sıfat]
Kalaylanmış (kap)
- VELAYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Velilik
-
Otorite
-
Yetke
-
[isim]
Velilik
- AVLAYIŞ
-
-
[isim]
Avlama işi veya biçimi
-
[isim]
Avlama işi veya biçimi
- ANLAYIŞ
-
-
[isim]
Anlama işi veya biçimi, telakki
- "Ama doğrusu Hugo'yu artık uzun uzun okuyamıyoruz, onun şiiri, şiir anlayışı bizden çok uzaklaştı." (Nurullah ataç)
- "Lütfen anlayış gösterin."
-
Bir toplum veya topluluktaki bireylerde görüş ve inanış etmenlerinin etkisiyle beliren düşünme yolu, düşünüş biçimi, zihniyet, mantalite
-
Anlama yeteneği, feraset, izan, zekâ
-
Hoş görme, hâlden anlama
-
Benzerlerinden ayıran özellik, konsept
-
[isim]
Anlama işi veya biçimi, telakki