İçinde lal olan 7 harfli 22 kelime var. İçerisinde LAL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lal olan kelimeler listesine ya da Sonu lal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A L L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

LAL

2 Harfli Kelimeler

AL, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

LALEZAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Lale yetiştirilen yer, lale bahçesi

DELALET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kılavuzluk, aracılık
    • "Hemşehrilerinden birinin delaletiyle, senet sahiplerinin her birini ayrı ayrı öğrendi." (Ercüment Ekrem Talu)
  2. İz, işaret
    • "Meğer fazla süs zenginliğe değil, fukaralığa delalet edermiş." (Ahmet Haşim)

LALELİK

  1. [isim] Osmanlı seramik ve cam sanatının güzel örneklerinden olan ve içine lale konulan vazo

EKOLALİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yankıca

ALALAMA

  1. [isim] Alalamak işi, kamuflaj

MUĞLALI
...
HELALLİ

  1. Nikâhlı (eş)
    • "Merasim böyle bitince nikâhlım, başındaki örtüyü utanarak usulca kaldırdı zira artık helallimdi." (Refik Halit Karay)

HALALIK

  1. [isim] Hala olma durumu, bibilik

ABLALIK

  1. [isim] Abla olma durumu
  2. Yakın ve koruyucu davranışta bulunma

İNHİLAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dağılma, bölünme, parçalanma
  2. Açılma
  3. Ayrışma

LALALIK

  1. [isim] Lala olma durumu veya lalanın görevi
    • "Onlara da lalalık galiba bize düştü." (Halide Edip Adıvar)

GALALİT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Arı kazeinden oluşan ve birçok işte kullanılan plastik bir madde

BALALIK

  1. [isim] Bala olma durumu

PALALIK

  1. [isim] Çatı kirişinin yanı

BOLALMA

  1. [isim] Bolalmak işi veya durumu

DALALET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sapınç, sapkınlık, doğru yoldan ayrılma
    • "Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler." (Atatürk)

CELALLİ

  1. [sıfat] Sert ve öfkeli (kimse)
    • "İyi ve memnun zamanlarında ne kadar nazikse sıkıldığı, kızdığı vakit de o kadar celalli ve kaba olurdu." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Coşkun
    • "Bir vakitler kükreyip taşan celalli bir nehirmiş." (Haldun Taner)
  3. Hırçın

DİLALTI

  1. [isim] Tavuklarda görülen bir hastalık

TABLALI

  1. [sıfat] Tablası olan
  2. Tepesi geniş ve daire biçiminde olan
    • "Fesi hele fesi, başlı başına bir âlem; tablalı değil, dar Beyoğlu kalıp." (Atilla İlhan)

BAKLALI

  1. [sıfat] Baklası olan
    • "Elleri, ayakları kalın baklalı zincirle bağlı biçarenin." (Reşat Enis)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü