İçinde lak olan 8 harfli 45 kelime var. İçerisinde LAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lak olan kelimeler listesine ya da Sonu lak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KAL, LAK

2 Harfli Kelimeler

AK, AL, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ISLAKLIK

  1. [isim] Islak olma durumu
    • "lslaklık iliklerimize işler." (Refik Halit Karay)

MUTLAKÇI

  1. [isim] Saltçılık yanlısı olan kimse

ABLAKLIK

  1. [isim] Ablak olma durumu

AYLAKLIK

  1. [isim] Aylak olma durumu, işsizlik, avarelik
    • "Çalışmaktan yorulunca böyle geçici aylaklıklarla dinleniyorum." (Haldun Taner)

OTLAKİYE

Kelime Kökeni : Türkçe

  1. [isim] Osmanlı döneminde, devlet malı otlaklarda yayılan hayvanlardan alınan vergi

TARLAKOZ

  1. [isim] Bir tür küçük manyat ağı

FALAKALI

  1. [sıfat] Falakası olan

ALAKASIZ

  1. [sıfat] İlgisiz

DANGALAK

  1. Akılsız, düşüncesiz (kimse)
    • "Bu dangalağın hiçbir şeyden haberi yoktu." (Ömer Seyfettin)

MALAKARİ
...
LAKRİMAL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Gözyaşı kemiği bezesi
    • "İçindeki trajedi barutunu lakrimal bezelerinde ıslatıyor." (Peyami Safa)

SALAKLIK

  1. [isim] Salak olma durumu veya salakça davranış
    • "Böyle yerlerde bana bir salaklık gelir." (Burhan Felek)

ÇOLAKLIK

  1. [isim] El veya kol sakatlığı

AHLAKSIZ

  1. [sıfat] Ahlak kurallarına uymayan
  2. Dürüst davranmayan, kötü huylu, terbiyesiz
    • "O ahlaksız insanların arasında bu çocuk nasıl rahat eder." (Peyami Safa)

ANTİPLAK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dişin yüzeyine diş plağının tutunmasını engelleyen madde

DOLAKSIZ

  1. [sıfat] Dolağı olmayan, büzgüsü bulunmayan
    • "Adamın sırtında yakasız bir mintanı, bacaklarında da dolaksız bir külot vardı." (Haldun Taner)

KULAKÇIK

  1. [isim] Kalbin üst bölümünde bulunan ve sağdaki ana toplardamarlardan, soldaki akciğer toplardamarlarından kanı alıp karıncıklara veren iki boşluğun adı

PATLAKÇA

  1. [sıfat] Patlak gibi, patlağa benzer
    • "Yeni gelen başhekim ... orta boylu, cılız, patlakça gök gözlü bir adam." (Memduh Şevket Esendal)

KULAKSIZ

  1. [sıfat] Kulak kepçesi olmayan

ÇAYLAKÇA

  1. [sıfat] Çaylağa yakışır
  2. [zarf] Çaylağa yakışır biçimde

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü