İçinde lak olan 6 harfli 57 kelime var. İçerisinde LAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lak olan kelimeler listesine ya da Sonu lak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAL, LAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ZIRLAK
-
-
[sıfat]
Sürekli zırlayan
-
[sıfat]
Sürekli zırlayan
- APALAK
-
-
[sıfat]
Tombul, gürbüz, iri (bebek ve küçük çocuk)
-
[sıfat]
Tombul, gürbüz, iri (bebek ve küçük çocuk)
- CIRLAK
-
-
[sıfat]
Hoşa gitmeyen, çok belirgin renk
-
[isim]
Cırcır böceği
-
[sıfat]
Hoşa gitmeyen, çok belirgin renk
- ŞALLAK
-
-
[sıfat]
Çıplak
-
Giyimine özen göstermeyen kimse
-
[sıfat]
Çıplak
- CAVLAK
-
-
[sıfat]
Çıplak, tüysüz
- "Arkasına fırlayan külahını ben elimle tutup cavlak kafasına geçirdim." (Falih Rıfkı Atay)
- "Ne olacak a canım, hepimiz de ya bir kaza neticesinde veyahut kazasız olarak cavlağı çekeceğiz." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[sıfat]
Çıplak, tüysüz
- DAZLAK
-
-
[sıfat]
Başında saçı olmayan (kimse, baş)
- "Işığı, donuk donuk yansıtan dazlak bir kafa." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Başında saçı olmayan (kimse, baş)
- ŞALAKİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Şal taklidi kumaş
-
[isim]
Şal taklidi kumaş
- LAKLAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Leyleğin gagasıyla çıkardığı ses
-
Ara vermeden söylenilen saçma sapan söz dizisi, gevezelik
-
[sıfat]
Leyleğin gagasıyla çıkardığı ses
- PARLAK
-
-
[sıfat]
Parlayan, ışıldayan
- "Siyah, çıplak dallarda henüz kuruyamayan su damlaları parlak, mavi birer boncuk gibi parlıyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
Temiz ve ışıklı
- "Sabahleyin gökyüzü parlak, ufuk açıktı / Güneşli bir havada yaylımız yola çıktı." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
-
Göze çarpacak kadar başarılı
- "Birinci İnönü Harbini parlak bir zaferle kazandık." (Aka Gündüz)
-
Yüzü güzel (oğlan)
-
[sıfat]
Parlayan, ışıldayan
- MUTLAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Salt
- "Eskilerden üstün olmasa da onlar kadar mutlak bir roman yazmak istiyorum." (Halide Edip Adıvar)
-
Kendi başına var olan, hiçbir şeye bağlı olmayan, bağımsız, saltık
-
[zarf]
Kesinlikle
-
[sıfat]
Salt
- PIRLAK
-
-
[isim]
Doğan, atmaca vb. yırtıcı kuşları yakalamada çağırtkan olarak kullanılan, avcılarca bir kafes içinde av yerine bırakılan kuş
-
[isim]
Doğan, atmaca vb. yırtıcı kuşları yakalamada çağırtkan olarak kullanılan, avcılarca bir kafes içinde av yerine bırakılan kuş
- ÇÜLAKİ
- ...
- BOZLAK
-
-
[isim]
Orta ve Güney Anadolu'nun birçok bölgesinde bir türkü ezgisi
-
Bu ezgiyle söylenen, konusu acıklı türkü
- "Afşar bozlağı."
-
[isim]
Orta ve Güney Anadolu'nun birçok bölgesinde bir türkü ezgisi
- PİLAKİ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
İçine soğan, sarımsak, maydanoz, havuç vb. katılarak zeytinyağıyla pişirilen ve soğuk olarak yenen yemek
- "Fasulye pilakisi. Balık pilakisi."
-
[sıfat]
Aptal, ahmak
-
[isim]
İçine soğan, sarımsak, maydanoz, havuç vb. katılarak zeytinyağıyla pişirilen ve soğuk olarak yenen yemek
- PATLAK
-
-
[sıfat]
Patlayarak açılmış, yırtık, yarık
- "Patlak davul."
- "Kim bilir belki o zamana kadar savaş da patlak verecek." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Patlamış yer
- "Karşısındakini kalpağından ta patlakları gözüken kunduralarına kadar bir süzdü." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Patlayarak açılmış, yırtık, yarık
- HAŞLAK
-
-
[sıfat]
Kızgın, kaynar, çok sıcak
- "Fakat kendisini iki çatık kaşın altında parlayan iki hiddetli göz karşıladı. Sevincinin üzerine haşlak sular döküldü." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Kızgın, kaynar, çok sıcak
- TAYLAK
-
-
[isim]
At veya deve yavrusu
-
[isim]
At veya deve yavrusu
- MUĞLAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Anlaşılması güç, anlaşılmaz, karışık, çapraşık
- "Son günlerin karşı, muğlak vakalarını tahlil edemedi." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Anlaşılması güç, anlaşılmaz, karışık, çapraşık
- ÇAYLAK
-
-
[isim]
Yırtıcılardan, uzun kanatlı, çengel gagalı, küçük kuşları ve fare gibi zararlı hayvanları avlayan, tavuk büyüklüğünde bir kuş (Milvus migrans)
-
[sıfat]
Toy, deneyimsiz, acemi (kimse)
-
[isim]
Yırtıcılardan, uzun kanatlı, çengel gagalı, küçük kuşları ve fare gibi zararlı hayvanları avlayan, tavuk büyüklüğünde bir kuş (Milvus migrans)
- PLAKET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Onurluk
-
Metal, ağaç, cam vb.nden türlü biçimlerde yapılan, duvara veya herhangi bir yere çakılan küçük, alçak kabartma levha
-
[isim]
Onurluk