İçinde l olan 5 harfli 1421 kelime var. İçerisinde L harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında l harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu l harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

HİSLİ

  1. [sıfat] Duygulu, içli
    • "Gayet hisli bir adam olduğundan hasretini birlikte çekmiştik." (Refik Halit Karay)

KOLAY

  1. [sıfat] Sıkıntı çekmeden, yorulmadan yapılabilen, emeksiz, zahmetsiz, güç ve zor karşıtı
    • "Cebimde mevcut paradan bu kadar bir şey buna tahsis etmek pek kolaydı." (Halit Ziya Uşaklıgil)
    • "Yanlışını düzeltmek için bir kolayını aramaya başladı." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [isim] Kolaylık
    • "İşin kolayını buldum."
  3. [zarf] Kolayca, sıkıntısız bir biçimde, basitçe
    • "Yolu bulmak kolay oldu." (Halikarnas Balıkçısı)

LAZIM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Gerek, gerekli
    • "Yaratıcı hamleler yapmak isteyen bir millet için mutlaka bir şeye inanmak lazım." (Orhan Seyfi Orhon)
    • "Onu düzeltmek, yerine yerleştirmek için orada beş, on dakika durmak lazım gelmişti." (Osman Cemal Kaygılı)
  2. Geçişsiz

LENTO

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Boyunduruk

LEYLİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yatılı
    • "Orada Amerikan mektebine leyli verdi." (Peyami Safa)
  2. Geceye özgü
    • "Kadınlar orada güzel, ince, saf, leylidir." (Ahmet Haşim)

SİLİŞ

  1. [isim] Silme işi veya biçimi

TADİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tadilat
    • "Teklif olunan antlaşma tadilleri pek sudan şeylerdi." (Falih Rıfkı Atay)
    • "İyi bir terzinin bize giydirdiği esvaplar yalnız vücudumuza geçmiş ve onun şeklini tadil etmiş sayılamaz." (Abdülhak Şinasi Hisar)

VOLAN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir hareketi bir mekanizmaya aktaran veya makinelerde hareketin hızını düzgün tutmaya yarayan tekerlek
  2. Kadın giysilerinin etek ucu, kol vb. yerlerine verev kesilmiş kumaştan yapılan süs

ZORLA

  1. [zarf] Zor kullanarak, cebren, zecren, metazori
    • "Ona da bu hakikati zorla kabul ettirecekti." (Ömer Seyfettin)
  2. İstemeyerek, isteksiz olarak, zoraki
    • "Adama beş lira verdik, zorla başımızdan savdık." (Burhan Felek)

BİLİŞ

  1. [isim] Canlının, bir nesne veya olayın varlığına ilişkin bilgili ve bilinçli duruma gelmesi, vukuf
    • "Eyfel'in büyük bir kule olduğunu bilmek cinsinden bir biliş..." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Hiç kimse bu kara yağız garip yiğide biliş çıkmadı." (Kemal Tahir)
  2. Bildik, tanıdık, dost

BÖLÜK

  1. [isim] Bir bütünden ayrılmış olan parça, kısım
    • "Bir kandil günü öteki bölükteki büyük hanımın elini öpmeye gitmiştim." (Burhan Felek)
  2. Saç örgüsü
  3. Hizip
  4. Takımlardan oluşan, üçü veya dördü bir tabur oluşturan ve öbür birliklerin temeli sayılan birlik
    • "Şehre giren kuvvetlerimiz iki süvari bölüğünden ibaretmiş." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  5. On kuralına göre yazılan bir tam sayının, sağdan sola doğru üçer üçer ayrılan basamaklarından her bir üçlü takımı
    • "Birler bölüğü, binler bölüğü, milyonlar bölüğü."

ETSEL

  1. [sıfat] Ete ait
  2. Cinselliğe ait
    • "Zavallı geçkin kız, yerleşik ahlâk kurallarının dışında etsel duyarlığa yaklaşırsa, başına bunların geleceğini düşünüyordu." (Selim İleri)

FULYA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Nergisgillerden, soğan köklü bir bitki ve bu bitkinin zerrin ve nergis adlarıyla da anılan güzel kokulu çiçekleri, zerrin (Narcissus jonquilla)

İHLAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bozma, zarar verme
    • "Sükûneti ihlal etmeyiniz!"
  2. Yasa ve düzene uymama

NODÜL

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Düğümcük

SÜLUK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir yola girme, bir yol tutma
  2. Bir tarikata girme
    • "Süluk ehli."

SÜLÜN

  1. [isim] Sülüngillerden, kuyruğu çok uzun, eti yenilen bir kuş (Phasianus colchicus)

TİRLE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Meme başı üzerine yerleştirilip sütün alınmasına yarayan araç

VİLLA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Yazlıkta veya şehir dışında, bahçeli, müstakil ev
    • "Zarif villalar, muazzam bağ ve bahçeler, düz ve geniş yollar gözüküyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

BALTA

  1. [isim] Ağacı kesme, yarma, yontma vb. işlerde kullanılan ağaç saplı, demir araç
    • "O kadınlar ihtiyar talebeye balta oluyorlar ve ona azami müsamahayı gösteriyorlar." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Sakın kesme, yaş ağaca balta vuran el onmaz." (Mehmet Emin Yurdakul)
    • "Etrafına gölge salmayan, yemiş vermeyen hangi kütük baltadan kurtulur?" (Halide Edip Adıvar)
    • "Baltayı taşa mı vurduk, diyor, iyice görmemiş olacağım." (Memduh Şevket Esendal)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü