İçinde olan 6 harfli 89 kelime var. İçerisinde LÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında lü olan kelimeler listesine ya da Sonu lü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

HÜRLÜK

  1. [isim] Hür, özgür olma durumu

ÜNLÜLÜ

  1. [sıfat] İçinde ünlü harfi bulunan (söz)

BÜYÜLÜ

  1. [sıfat] Kendisine büyü yapılmış (kimse)
  2. Büyü gücü olan, sihirli
  3. Çok etkileyici
    • "Sen akşamlar kadar büyülü, sıcak / Rüyalarım kadar sade, güzeldin." (Ahmet Hamdi Tanpınar)

ÖDÜNLÜ

  1. [sıfat] Ödün niteliğinde olan, ödün vererek yapılan, ivazlı
  2. Ödün veren (kimse)

ÖMÜRLÜ

  1. [sıfat] Ömrü uzun olan
    • "Tanrı ömürlü etsin."
  2. Uzun süreli
    • "Arkadaşlıkları ömürlü olmadı."

ÖZÜRLÜ

  1. [sıfat] Özrü olan
  2. Engelli
  3. Kusuru olan, defolu
    • "Özürlü kumaş."

ÜÇÜZLÜ

  1. [sıfat] Üçüzleri olan (ana)
  2. Üçü bir arada olan
    • "Fransa ile yaptığımız üçüzlü paktın aleyhinde bulunanların..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

KULÜBE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kerpiç, saman veya ağaçtan yapılmış küçük, basit, ilkel ev
    • "Ahırların öteki yamacında bir bahçıvan kulübesi vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Bir yeri beklemekle görevli kimsenin içinde bulunduğu küçük barınak
    • "Nöbetçi kulübesi."
  3. Hayvanlar için yapılmış barınak
    • "Köpek kulübesi."
  4. Alçak gönüllülük göstermek amacıyla "ev" anlamında kullanılan bir söz

BÖLÜCÜ

  1. [sıfat] Bölme işini yapan, bölen
  2. Bir topluluğu, birliği parçalama, bölme amacında olan, fesatçı, münafık
    • "Cumhuriyet devrinde benzeri görülmemiş bölücü ve yıkıcı kanlı bir iç savaşın gerçekleşme noktasına yaklaştığı sırada..." (Anayasa)

GÖZLÜK

  1. [isim] Görme bozukluğu olan gözlerin daha iyi görmesine veya gözleri korumaya yarayan, bir çerçeveye yerleştirilmiş çift camdan oluşan araç
    • "Doktor, elinden gazetesini bıraktı, gözlüğünü düzeltti." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Atların çevreden ürkmemeleri için gözlerinin iki yanına takılan siper
    • "Hakem, gözlük tak!"
  3. Gözene

ÜZÜMLÜ

  1. [sıfat] İçinde üzüm olan

TÜPLÜK

  1. [isim] Laboratuvarlarda cam tüpleri koymaya yarayan tahta veya metal tabla

KÖRLÜK

  1. [isim] Görme engellilik
  2. Kesmez olma durumu
    • "Bileği taşındaki bıçak bir ileri gidiyor, bir geriliyor, ağzının körlüğünü yok ediyordu." (Tarık Dursun K)
  3. Dikkatsizce ve beceriksizce yapılan iş
  4. Gerçeği görememe durumu
  5. Bitkilerin tomurcuk vermemesi durumu

GÜÇLÜK

  1. [isim] Güç olan bir şeyin niteliği, zorluk
    • "Anlamakta güçlük çeker gibi bakıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Ağır ve yorucu emek, zahmet, meşakkat
    • "Bir kere güçlük, ev bulmak ve eşya taşımak derdiyle başlar." (Burhan Felek)
  3. Engel, pürüz
    • "Güçlüklere bir başına da olsa karşı koyan insan, kuvvetli insan olmalı." (Orhan Veli Kanık)

ÖRGÜLÜ

  1. [sıfat] Örgüsü olan, örgü biçiminde bulunan
    • "Külahının altındaki örgülü beyaz saçlarını tutup koparmak ... ihtiyacını duydu." (Ömer Seyfettin)
  2. Örülmüş

LÜBNAN
...
GÜLLÜK

  1. [isim] Gül bahçesi veya gülü çok olan yer

ÖPÜLÜŞ
...
GÖRKLÜ

  1. [sıfat] Güzel, gösterişli
    • "Üstünde, içeri doğru, büyük ve görklü bir yarım ay bükülür." (Salâh Birsel)

ÇÖPLÜK

  1. [isim] Çöplerin atıldığı veya biriktirildiği yer, çöp tenekesi, küllük, süprüntülük, gübürlük, mezbele mezbelelik
    • "Evvelden buraları onların çöplüğü idi." (Ömer Seyfettin)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü