İçinde kıy olan 7 harfli 15 kelime var. İçerisinde KIY bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kıy olan kelimeler listesine ya da Sonu kıy ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KIYAFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kılık, elbise, giysi
- "Kıyafetinden onun da bir kalem beyi olduğu anlaşılıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
Resmî giysi
- "Öyle de olsa ha deyince senin boyuna bosuna göre asker kıyafeti bulunur mu?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Kılık, elbise, giysi
- KIYINTI
-
-
[isim]
Açlık sebebiyle midede duyulan eziklik
- "Midemde bir kıyıntı var."
-
Herhangi bir sebeple vücutta duyulan kırıklık
-
İnce ince doğranmış küçük parça
- "Tahta kıyıntısı."
-
[isim]
Açlık sebebiyle midede duyulan eziklik
- ŞAKIYIŞ
-
-
[isim]
Şakıma işi veya biçimi
-
[isim]
Şakıma işi veya biçimi
- KIYAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tek tanrılı dinlerin inanışına göre dünyanın sonu ve bütün ölülerin dirilerek mahşerde toplanacağı zaman, hesap günü, kıyamet günü, mahşer günü
- "Asker az olmakla kıyamet mi kopar?" (Namık Kemal)
- "Yeni Türkler de bir ad kor, o adın kıyamete kadar sürmesini isterler." (Memduh Şevket Esendal)
- "Seni bir daha görmek kıyamete mi kaldı?" (Halide Edip Adıvar)
- "Eşin var, aşiyanın var, baharın var ki beklerdin / Kıyametler koparmak neydi ey bülbül, nedir derdin?" (Mehmet Akif Ersoy)
-
Gürültülü karışıklık, gürültü patırtı
- "Bağırma, çağırma, kıyamet, polisler Mustafa'yı çalyaka götürürler." (Peyami Safa)
-
Büyük felaket, afet
-
[isim]
Tek tanrılı dinlerin inanışına göre dünyanın sonu ve bütün ölülerin dirilerek mahşerde toplanacağı zaman, hesap günü, kıyamet günü, mahşer günü
- KIYILIK
-
-
[isim]
Sayanın kenarlarını sağlamlaştırmak ve güzelleştirmek için dikilen şerit biçimindeki parça
-
[isim]
Sayanın kenarlarını sağlamlaştırmak ve güzelleştirmek için dikilen şerit biçimindeki parça
- KIYMALI
-
-
[sıfat]
İçinde kıyma bulunan (yemek)
-
[isim]
İçinde kıyma bulunan gözleme, börek, pide vb. hamur işleri
-
İçinde kurt bulunan (meyve)
-
[sıfat]
İçinde kıyma bulunan (yemek)
- KIYIŞMA
-
-
[isim]
Kıyışmak işi
-
[isim]
Kıyışmak işi
- KIYASEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Kıyas edilerek, kıyas yoluyla
-
Karşılaştırarak, oranlayarak
-
Benzeterek
-
[zarf]
Kıyas edilerek, kıyas yoluyla
- KIYAKÇI
-
-
[isim]
At yetiştirilen haralarda hayvanların çiftleşmesine yardım eden görevli
-
Gözü pek oyuncu, cesur kumarbaz
-
[isim]
At yetiştirilen haralarda hayvanların çiftleşmesine yardım eden görevli
- KIYILMA
-
-
[isim]
Kıyılmak işi
-
[isim]
Kıyılmak işi
- KIYIMLI
-
-
[sıfat]
Herhangi bir biçimde kıyılmış olan
- "İnce kıyımlı."
-
[sıfat]
Herhangi bir biçimde kıyılmış olan
- KIYINMA
-
-
[isim]
Kıyınmak işi
-
[isim]
Kıyınmak işi
- KIYIDAŞ
-
-
[sıfat]
Aynı denizde kıyısı olan (ülke)
-
[sıfat]
Aynı denizde kıyısı olan (ülke)
- İNKIYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Boyun eğme, uyma
-
[isim]
Boyun eğme, uyma
- SIKIYSA
-
-
kolay sanıyorsa, kendine güveniyorsa, yürekliyse
- "Sıkı bir kemer."
- "İşini sıkı tut."
- "Seniha etrafını bu kadar sıkıya alan bu adamlardan hiç sıkılmıyor mu?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Sıkıya geldi mi borç etmekten çekinmez, sonra bu borçları ödemek için evinin eşyasını satar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
kolay sanıyorsa, kendine güveniyorsa, yürekliyse