İçinde kır olan 7 harfli 44 kelime var. İçerisinde KIR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kır olan kelimeler listesine ya da Sonu kır ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
I K R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
IRK, KIR
2 Harfli Kelimeler
IR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- LAKIRTI
-
-
[isim]
Söz, laf
- "Biz burada lakırtıya başlayalı iki dakika ya oldu ya olmadı." (Peyami Safa)
- "Sonra tahsisat yoktur, gelecek sene bütçesine para konulacak diye lakırtı çıkardılar." (Memduh Şevket Esendal)
- "Bir gün sinirli olur da ters bir lakırtı ederse ben susarım." (Memduh Şevket Esendal)
- "Birbirine lakırtı yetiştirmeye, cevap bulmaya çalışıyorlar ." (Memduh Şevket Esendal)
-
Boş söz, dedikodu, laf
- "Lakırtıdır o, aldırma!"
-
[isim]
Söz, laf
- ŞIKIRTI
-
-
[isim]
Şıkırdama sonucu çıkan ses
- "Birden denizin oradan, öteden, su şıkırtısına benzer bir ses çalınıyor kulağına." (Zeyyat Selimoğlu)
-
[isim]
Şıkırdama sonucu çıkan ses
- KAKIRCA
-
-
[isim]
Fındık faresi adıyla bilinen küçük memeli hayvan
-
[isim]
Fındık faresi adıyla bilinen küçük memeli hayvan
- KIRMALI
-
-
[sıfat]
Üstünde kırmaları bulunan (giysi), pilili
-
[sıfat]
Üstünde kırmaları bulunan (giysi), pilili
- KIRINTI
-
-
[isim]
Bir şeyden ayrılan küçük parça
- "Beyaz etekliğindeki ekmek kırıntılarını kuşlara serper." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Küçük kalıntı
- "Babamdan biraz kırıntı kalmasa beyin parasıyla bu sosyete hayatının yanına yaklaşabilir miyiz?" (Halide Edip Adıvar)
-
Kurumak için kesilip yerde bırakılan odun
-
[isim]
Bir şeyden ayrılan küçük parça
- SAKIRGA
-
-
[isim]
Kene
-
[isim]
Kene
- KIRACAK
-
-
[isim]
Nalbantların atın tırnağını kesmek için kullandıkları keskin demir alet
-
[isim]
Nalbantların atın tırnağını kesmek için kullandıkları keskin demir alet
- KIRANTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[sıfat]
Saçları ağarmaya başlamış (erkek)
- "Yeni şube reisi, kırk beşlik, ellilik, kıranta, ağzı kalabalık bir adam." (Memduh Şevket Esendal)
-
İlerlemiş yaşına rağmen bakımlı, özenli (erkek)
-
Kırlaşmış (saç, sakal)
- "Erkek, tıraşı uzamış kıranta saçlı, kırk yaşlarında bir köylüydü." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Saçları ağarmaya başlamış (erkek)
- ÇAKIRCI
-
-
[isim]
Kuş avında çakırdoğanı tutan kimse
-
[isim]
Kuş avında çakırdoğanı tutan kimse
- BAKIRSI
-
-
[sıfat]
Bakırı andıran, bakıra benzeyen, bakır gibi, bakırımsı
-
[sıfat]
Bakırı andıran, bakıra benzeyen, bakır gibi, bakırımsı
- KIRITIM
-
-
[isim]
Kırıtma işi
-
[isim]
Kırıtma işi
- FIKIRTI
-
-
[isim]
Kaynayan suyun çıkardığı ses
-
Cilveleşme
- "Hani fiskoslar, gülüşmeler, fıkırtılar." (Melih Cevdet Anday)
-
[isim]
Kaynayan suyun çıkardığı ses
- KIRIŞMA
-
-
[isim]
Kırışmak işi
-
[isim]
Kırışmak işi
- ŞAKIRTI
-
-
[isim]
Şakırdayan bir şeyin çıkardığı ses, şakır şakır ses çıkarma
- "Sokakta nal şakırtılarıyla bir araba durdu." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Şakırdayan bir şeyin çıkardığı ses, şakır şakır ses çıkarma
- BAKIRCI
-
-
[isim]
Bakır işleyen veya bakır kap kacak satan kimse
-
[isim]
Bakır işleyen veya bakır kap kacak satan kimse
- ÇANKIRI
- ...
- KIRILIM
- ...
- KIRITMA
-
-
[isim]
Kırıtmak işi, cilve, işve
- "O kuruntularımız, o tafralarımız, o Ermeni gelini gibi kırıtmalarımız pek boşuna demektir." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Kırıtmak işi, cilve, işve
- HAYKIRI
-
-
[isim]
Bağırma
-
[isim]
Bağırma
- KIRKYIL
-
-
[zarf]
Çok uzun süre
- "Eğer bu dehşetli muharebeler, bu ihtilaller, bu istilalar olmasa kırkyıl askerî eczacı Yusuf Efendi olarak kalırdı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Çok uzun süre