İçinde kır olan 7 harfli 44 kelime var. İçerisinde KIR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kır olan kelimeler listesine ya da Sonu kır ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
I K R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
IRK, KIR
2 Harfli Kelimeler
IR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KIRILMA
-
-
[isim]
Kırılmak işi
-
Yürürken salınma, nazlı yürüyüş
-
Saydam bir ortamdan başka bir saydam ortama geçen ışının doğrultusunu değiştirmesi
-
[isim]
Kırılmak işi
- HAYKIRI
-
-
[isim]
Bağırma
-
[isim]
Bağırma
- İNKIRAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Batma, dağılma, çöküş, yok olma, son bulma
- "Taksim, hicret ve inkırazla harp arasında bırakıldık." (Falih Rıfkı Atay)
- "O zaman da bozgun ve inkıraz geldi, çattı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Batma, dağılma, çöküş, yok olma, son bulma
- KIRITMA
-
-
[isim]
Kırıtmak işi, cilve, işve
- "O kuruntularımız, o tafralarımız, o Ermeni gelini gibi kırıtmalarımız pek boşuna demektir." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Kırıtmak işi, cilve, işve
- KIRKYIL
-
-
[zarf]
Çok uzun süre
- "Eğer bu dehşetli muharebeler, bu ihtilaller, bu istilalar olmasa kırkyıl askerî eczacı Yusuf Efendi olarak kalırdı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Çok uzun süre
- KIRLENT
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Çiçek veya yaprak işlemeli süs
-
İşlemeli veya işlemesiz bir tür küçük yastık
-
[isim]
Çiçek veya yaprak işlemeli süs
- KIRKMAK
-
-
[-i]
Bir şeyi uçlarından kesmek
-
Saç, sakal veya tüyü kesmek
- "Saçlarını çok kırkmışsın."
-
Koyun, keçi vb. hayvanların tüylerini kesmek
-
[-i]
Bir şeyi uçlarından kesmek
- KIRANTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[sıfat]
Saçları ağarmaya başlamış (erkek)
- "Yeni şube reisi, kırk beşlik, ellilik, kıranta, ağzı kalabalık bir adam." (Memduh Şevket Esendal)
-
İlerlemiş yaşına rağmen bakımlı, özenli (erkek)
-
Kırlaşmış (saç, sakal)
- "Erkek, tıraşı uzamış kıranta saçlı, kırk yaşlarında bir köylüydü." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Saçları ağarmaya başlamış (erkek)
- KAKIRTI
-
-
[isim]
Kuru şeylerin birbirine sürtünmesinden veya kırılmasından çıkan ses
-
[isim]
Kuru şeylerin birbirine sürtünmesinden veya kırılmasından çıkan ses
- KIRILIM
- ...
- KIRMALI
-
-
[sıfat]
Üstünde kırmaları bulunan (giysi), pilili
-
[sıfat]
Üstünde kırmaları bulunan (giysi), pilili
- ÇANKIRI
- ...
- KIRMACI
-
-
[isim]
Giysilere pili yapan kimse
-
Basılmış formaları katlayan kimse
-
Kırılmış tahıl satıcısı
-
Değirmen işleten kimse, değirmenci
-
[isim]
Giysilere pili yapan kimse
- KIRIMLI
- ...
- KIRINTI
-
-
[isim]
Bir şeyden ayrılan küçük parça
- "Beyaz etekliğindeki ekmek kırıntılarını kuşlara serper." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Küçük kalıntı
- "Babamdan biraz kırıntı kalmasa beyin parasıyla bu sosyete hayatının yanına yaklaşabilir miyiz?" (Halide Edip Adıvar)
-
Kurumak için kesilip yerde bırakılan odun
-
[isim]
Bir şeyden ayrılan küçük parça
- SAKIRTI
-
-
[isim]
Korkudan veya soğuktan titreme
-
[isim]
Korkudan veya soğuktan titreme
- BAKIRLI
-
-
[sıfat]
Bakır içeren (maddeler)
- "Bakırlı metaller."
-
[sıfat]
Bakır içeren (maddeler)
- KAKIRCA
-
-
[isim]
Fındık faresi adıyla bilinen küçük memeli hayvan
-
[isim]
Fındık faresi adıyla bilinen küçük memeli hayvan
- KIRMIZI
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Al, kızıl renk
-
[sıfat]
Bu renkte olan
- "Siyah zülüflü, kırmızı dudaklı, altın ve mercan gerdanlı kadınlar." (Ahmet Haşim)
-
[isim]
Al, kızıl renk
- KIRIŞIK
-
-
[sıfat]
Kırışmış olan
- "Söz tiyatroya gelince bu yaşlı sanatkârın kırışık yüzü birdenbire canlandı." (Peyami Safa)
-
[isim]
Deride esnekliğin kaybolmasından oluşan kıvrım
-
[isim]
Kırışmış yer, kırışıklık
-
[sıfat]
Kırışmış olan