İçinde kıl olan 8 harfli 47 kelime var. İçerisinde KIL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kıl olan kelimeler listesine ya da Sonu kıl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇIKILMAK

  1. [-e] Dışarı veya yukarı gidilmek
    • "Dağa çıkıldı. Bu havada dışarıya çıkılmaz."

BAKILMAK

  1. [nsz] Bakma işine konu olmak veya bakma işi yapılmak
    • "Öyle dik dik bakılmaya, sert hareketlere tahammül edemiyorlardı." (Refik Halit Karay)

PIRNAKIL
...
SIKILMAK

  1. [nsz] Sıkma işi yapılmak
    • "Çamaşırlar sıkıldı."
  2. Can sıkıntısı duymak
    • "Bu merasimden fazla sıkıldığını belli eden bir sabırsızlıkla kapıdan yana bakmaya başladı." (Haldun Taner)
  3. Utanıp çekinmek
    • "O dakikadan dakikaya daha ziyade şaşırıyor, sıkılıyor, buradan kurtulmak istiyordu." (Memduh Şevket Esendal)
  4. Sıkıntıya düşmek

BIKILMAK

  1. [nsz] Usanılmak

FIŞKILIK

  1. [isim] Fışkının biriktirildiği yer

KILKAPAN

  1. [isim] Kehribar

ÇAKILMAK

  1. [-e] Çakma işine konu olmak
    • "Ceketini serginin tahtasına çakılmış çividen alır, omuzlarına bırakır." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Bir arıza yapsa araba çakılıp kalacağız." (Çetin Altan)
  2. Hızla düşüp saplanmak
    • "Uçak dağa çakıldı."
  3. [nsz] Ortaya çıkmak, farkına varılmak, anlaşılmak

YIKILMAK

  1. [nsz] Yıkma işi yapılmak veya yıkma işine konu olmak
  2. Herhangi bir sebeple çökmek, göçmek
    • "Duvar yıkıldı."
  3. Devrilmek, yığılmak
    • "... yüzükoyun yıkılıp kalmış bir kadın, kaçışan hizmetçiler..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. İstenmeyen biri çekilip gitmek, defolmak
  5. Yok olmak, mahvolmak
  6. [-e] Yüklenmek
    • "Bütün işler onun üstüne yıkılmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)

AKILLICA

  1. [sıfat] Akla yakın, doğru, makul
    • "Akıllıca bir iş."
  2. [zarf] Akla yakın, doğru bir biçimde, akilane
    • "Akıllıca konuştu."

BASKILIK

  1. [isim] Bir masadaki kâğıtların uçmaması için üzerlerine konulan özel biçimdeki ağırlık

KILKIRAN

  1. [isim] Saçkıran

KILIFSIZ

  1. [sıfat] Kılıfı olmayan veya kılıf içinde bulunmayan

KILÇIKLI

  1. [sıfat] Kılçığı olan
    • "Kaşık adası bilek kalınlığında, mor kılçıklı, yarım metre uzunluğunda zarganalarla doludur." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Pürüzlü, çapraşık, karışık
    • "Bu iş pek kılçıklı, içinden nasıl çıkılır?"

KILAĞILI

  1. [sıfat] Kılağılanmış, keskin duruma getirilmiş olan, zağlı

AÇKILAMA

  1. [isim] Açkılamak işi

ŞAKILDAK

  1. [isim] Bir çeşit çocuk oyuncağı

DALKILIÇ

  1. [zarf] Kılıcını çekmiş olarak, yalın kılıç
    • "Süvariler dalkılıç hücuma geçtiler."

SIKILMAZ

  1. [sıfat] Sıkılması olmayan, utanmaz, yüzsüz

KILGISAL

  1. [sıfat] Kılgılı, uygulamalı, pratik

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü