İçinde kıl olan 8 harfli 47 kelime var. İçerisinde KIL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kıl olan kelimeler listesine ya da Sonu kıl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BASKILIK

  1. [isim] Bir masadaki kâğıtların uçmaması için üzerlerine konulan özel biçimdeki ağırlık

KAYKILMA

  1. [isim] Kaykılmak işi

KILIKSIZ

  1. [sıfat] Giyimi düzgün olmayan, sünepe, süfli
    • "Niye bugün buraya bu kadar kılıksız, üstelik de bir karış sakalla geldim?" (Haldun Taner)

AÇKILAMA

  1. [isim] Açkılamak işi

YAKILMAK

  1. [nsz] Yakma işi yapılmak
    • "Ateş yakılmak, kına yakılmak."

TAKILMAK

  1. [nsz] Takma işi yapılmak
    • "Kendisine bu ad takılmış, takıldığı gibi de kalmıştır." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [-e] Denge bozulacak bir biçimde bir yere dokunup aksaklık ortaya çıkmak
    • "Önünü çok iyi göremeyen hayvanın ayağı bir taşa takıldı." (Osman Cemal Kaygılı)
    • "Bekçi çekildi gitti. Fakat çocuğun gözleri pencereye takılıp kalmıştı." (Halide Edip Adıvar)
  3. [-e] Bir yerde bir süre kalmak
    • "İğne bir müddetten beri plağın bozuk yerine takılmış, ha babam ha, bir melodiyi tekrar edip duruyordu." (Haldun Taner)
  4. [-e] Olumsuz veya aksayan, eksik bir yanını görerek üstünde durmak
    • "Son günlerde bir de usta sözüne takılır oldum." (Nezihe Meriç)
  5. Kızdırmak, üzmek, şaşırtmak amacıyla şaka yollu konuşmak
    • "İstasyon memuru onun şehre seyrek indiğini bildiğinden her seferinde takılır." (Haldun Taner)
  6. Karşı cins ile ilişki kurmayı veya arkadaş olmayı istemek

KILICINA

  1. [zarf] Kalas, cetvel tahtası gibi kalınlığı eninden az olan şeyler keskin ve dar tarafı yukarı gelmek üzere, kılıçlama
    • "Kirişleri kılıcına yerleştirmeli."

SIKILGAN

  1. [sıfat] Kendinde gereken güven ve cesareti bulamayan, utangaç, çekingen
    • "Eski mahcup, sıkılgan Hüsam Efendi, şimdi çaçaron bir şey olmuştu." (Ömer Seyfettin)

ÇAKILMAK

  1. [-e] Çakma işine konu olmak
    • "Ceketini serginin tahtasına çakılmış çividen alır, omuzlarına bırakır." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Bir arıza yapsa araba çakılıp kalacağız." (Çetin Altan)
  2. Hızla düşüp saplanmak
    • "Uçak dağa çakıldı."
  3. [nsz] Ortaya çıkmak, farkına varılmak, anlaşılmak

ÇAKILLIK

  1. [isim] Çakıl döşenmiş veya birikmiş yer

KILAĞILI

  1. [sıfat] Kılağılanmış, keskin duruma getirilmiş olan, zağlı

SIKILMAZ

  1. [sıfat] Sıkılması olmayan, utanmaz, yüzsüz

KILAĞICI
...
PIRNAKIL
...
ÇIKILAMA

  1. [isim] Çıkılamak işi

BAKILMAK

  1. [nsz] Bakma işine konu olmak veya bakma işi yapılmak
    • "Öyle dik dik bakılmaya, sert hareketlere tahammül edemiyorlardı." (Refik Halit Karay)

KILKIRAN

  1. [isim] Saçkıran

KAKILMAK

  1. [-e] Kakma işi yapılmak
    • "Dedeye -yeni şakirdiniz efendim- diyerek çekilip gidince kız odanın ortasında kakılıp kaldı." (Halide Edip Adıvar)

KILLILIK
...
FIŞKILIK

  1. [isim] Fışkının biriktirildiği yer

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü