İçinde kıl olan 7 harfli 45 kelime var. İçerisinde KIL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kıl olan kelimeler listesine ya da Sonu kıl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KILGILI
-
-
[sıfat]
Uygulamalı
-
Maksada uygun, kullanışlı
-
Gerçeklere uygun
-
[sıfat]
Uygulamalı
- YIKILMA
-
-
[isim]
Yıkılmak işi
- "... birçokları yıkılmış, yıkılmaya yüz tutmuş, birçok büyük yalıların da ancak harabeleri ve hatıraları kalmış..." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Yıkılmak işi
- BAKILMA
-
-
[isim]
Bakılmak işi
-
[isim]
Bakılmak işi
- TIKILMA
-
-
[isim]
Tıkılmak işi
-
[isim]
Tıkılmak işi
- AKILSIZ
-
-
[sıfat]
Aklı, gerçeği görüp ona göre davranmaya elverişli olmayan, anlayışı kıt
- "Sen hükûmeti yönetenleri hep bilgisiz, akılsız mı sanırsın?" (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Aklı, gerçeği görüp ona göre davranmaya elverişli olmayan, anlayışı kıt
- AKILLIM
- ...
- KAVKILI
-
-
[sıfat]
Kavkısı olan (hayvan)
-
[sıfat]
Kavkısı olan (hayvan)
- KATKILI
-
-
[sıfat]
İçine yabancı madde katılmış olan, karışık, saf olmayan
-
[sıfat]
İçine yabancı madde katılmış olan, karışık, saf olmayan
- BAKILSA
- ...
- KILIKLI
-
-
[sıfat]
Herhangi bir kılıkta olan
- "Dilenci kılıklı bir adam."
-
Birinin huyunda olan, davranışlarını taklit eden
-
Güzel, temiz
-
[sıfat]
Herhangi bir kılıkta olan
- YIKILIŞ
-
-
[isim]
Yıkılma işi veya biçimi
- "Alman denizinden Türk denizine doğru bir yıkılış, büyük bir yıkılış vardı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Yıkılma işi veya biçimi
- AKILSAL
-
-
[sıfat]
Düşünceyi ve gerçeği somut değerlerle birbirine bağlayan, hakikati içine alan
-
[sıfat]
Düşünceyi ve gerçeği somut değerlerle birbirine bağlayan, hakikati içine alan
- KILAVUZ
-
-
[isim]
Yol gösteren, tarihî ve turistik yerleri gezerken bilgi aktaran kimse, rehber
- "Mum tutan kılavuzların arkasından içeri girdik." (Falih Rıfkı Atay)
-
Herhangi bir alanda ve konuda bilgi veren, yol yöntem gösteren kitap vb
- "Öğrenci kılavuzu."
-
Evlenecek olan erkek veya kadına eş bulan kimse
-
Ruhsal ve zihinsel bakımdan yol gösteren, ışık tutan kimse
- "Kılavuzumuz Atatürk'tür."
-
Kılavuz gemisi
-
Kılavuz kaptan
- "İstanbul Boğazı'ndan kılavuz almadan geçmek yasaktır."
-
Makaradaki filmlerin başında ve sonunda yer alan, filmin alıcı, yıkama aracı, basım aracı, gösterici vb. araçlara takılıp çıkarılmasında kolaylık sağlayan, asıl film için pay bırakan çeşitli renklerde film parçası
-
Somun veya boru içine yiv açmakta kullanılan araç
-
Dar ve uzun bir yerden tel, kablo gibi bükülebilen bir şey geçirilirken bunların ucuna bağlandığı sert nesne
-
[isim]
Yol gösteren, tarihî ve turistik yerleri gezerken bilgi aktaran kimse, rehber
- KILINIŞ
-
-
[isim]
Kılınma işi veya biçimi
-
[isim]
Kılınma işi veya biçimi
- KILIFLI
-
-
[sıfat]
Kılıfı olan veya kılıf içinde bulunan
-
[sıfat]
Kılıfı olan veya kılıf içinde bulunan
- BIKILMA
-
-
[isim]
Bıkılmak işi
-
[isim]
Bıkılmak işi
- KILINMA
-
-
[isim]
Kılınmak işi
-
[isim]
Kılınmak işi
- ÇATKILI
-
-
[sıfat]
Çatkısı olan
- "Kızının bu hâlini gören başı çatkılı bir dolmacı bacı hemen oraya koştu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
Çatkısı olan
- YANKILI
-
-
[sıfat]
Yankısı olan
-
[sıfat]
Yankısı olan
- KILIBIK
-
-
Karısının baskısı altında bulunan (erkek), kazak karşıtı
-
Karısının baskısı altında bulunan (erkek), kazak karşıtı