İçinde kıl olan 6 harfli 17 kelime var. İçerisinde KIL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kıl olan kelimeler listesine ya da Sonu kıl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AKILLI

  1. [sıfat] Gerçeği iyi gören ve ona göre davranan, akil
    • "Akıllı geçinen kadınlardan beklenebilecek tepkileri vermedi hiç." (Refik Erduran)
    • "Mesut olmak için akıllı olmak kifayet eder, baht, talih bunlar boş şeydir!" (Memduh Şevket Esendal)
  2. [ünlem] Karşısındakinin düşüncesizliğini belirtmek için söylenilen uyarma sözü
  3. Düşüncesiz, aptal
    • "Akıllıya bak, bu işten kendisine bir pay çıkarmak istiyor."

KILSIZ

  1. [sıfat] Kılı olmayan

KILMAK

  1. Etmek, yapmak
    • "Kitabımı elimden bırakmadığımı görmek bile onları mutlu kılmaya yetiyordu." (Necati Cumalı)

SARKIL

  1. [sıfat] Sarkaçla ilgili, hareketi sarkaç hareketine benzeyen

AKILCI

  1. [sıfat] Akılcılıktan yana olan, usçu, rasyonalist (kimse)
  2. Akılcılıkla ilgili

KILBAZ

Kelime Kökeni : Türkçe

  1. Dalkavuk

ASKILI

  1. [sıfat] Askısı olan
    • "Askılı eteklik."

AÇKILI

  1. [sıfat] Açkı yapılmış, perdahlanmış, perdahlı

KILÇIK

  1. [isim] Balıkların eti arasında bulunan diken gibi ince ve küçük kemik
  2. Fasulye, bakla vb. sebzelerin yeşil kabuğunda ve ekin başaklarında bulunan sert ve kıl gibi uzun lif
  3. Alttaki güreşçinin, kuyruk sokumunu hızla ve birdenbire havaya kaldırarak sırtına abanmış olan güreşçinin dengesini bozup onu ön veya yan tarafına aşırıp atması

KILCAN

  1. [isim] At kuyruğu kılından yapılmış kuş tuzağı

KILGIN

  1. [sıfat] Kılgı durumuna geçirilebilen, amelî, pratik

KILADE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gerdanlık, boyna takılan süs eşyası

KILAĞI

  1. [isim] Taş üzerinde bilenen bir kesici aracın keskin yüzüne yapışan ve aracın iyi kesebilmesi için, yağlanmış yumuşak taşla kaldırılması gereken çok ince çelik parçaları, zağ

ÇAKILI

  1. [sıfat] Çivi, kazık vb. bir şeyle tutturulmuş
    • "Duvara çakılı büyük rakkaslı saati tamire götüren hademe, Reşat'ın omzuna adamakıllı bindirmiş." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Çakılmış, bir şeye bağlı
    • "Genç kadın forsaların çakılı bulunduğu oturak dairesini görmeyi merak ediyordu." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
    • "O günkü sözleri çakılı kaldı bende." (Necati Cumalı)
  3. Yeri değişmez, sabit
    • "Çakılı top."

KILCAL

  1. [sıfat] Kıl gibi olan, çok ince

ATKILI

  1. [sıfat] Atkısı olan

TAKILI

  1. [sıfat] Takılmış, tutturulmuş, asılmış
    • "Bütün dava şimdi Trakya'daki bu sınırlama keyfiyetine takılı kalmıştı." (Ali Naci Karacan)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü