İçinde kü olan 6 harfli 61 kelime var. İçerisinde KÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kü olan kelimeler listesine ya da Sonu kü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KÜLLÜK
-
-
[isim]
Çöplük
-
Sigara külü silkelenen ve sigara söndürülen kap, tabla, kül tablası, sigara tablası
-
Banyo, kalorifer kazanıyla ve sobada küllerin döküldüğü yer veya kap
-
[isim]
Çöplük
- KÜBİST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Kübizmle ilgili olan
-
Kübizmi uygulayan, kübizm yanlısı (kimse)
-
[sıfat]
Kübizmle ilgili olan
- KÜRKLÜ
-
-
[sıfat]
Kürkü olan, kürk giymiş
-
Kürkle süslenmiş
- "Hizmetçi kadın gri pardösüsünü, içleri kürklü eldivenlerini, şapkasını getirip verdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Postu kürk olarak kullanılan (hayvan)
-
[sıfat]
Kürkü olan, kürk giymiş
- KÜLTÜR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü, hars, ekin
- "Harf inkılabı, Türk kültür inkılabının temelidir." (Etem İzzet Benice)
-
Bir topluma veya halk topluluğuna özgü düşünce ve sanat eserlerinin bütünü
- "Doğrusu, teknik ve kültür her gün biraz daha ilerlemektedir." (Salâh Birsel)
-
Muhakeme, zevk ve eleştirme yeteneklerinin öğrenim ve yaşantılar yoluyla geliştirilmiş olan biçimi
-
Bireyin kazandığı bilgi
- "Tarih kültürü kuvvetli bir kişi."
-
Tarım
-
Uygun biyolojik şartlarda bir mikrop türünü üretme
-
[isim]
Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü, hars, ekin
- DÖKÜLÜ
- ...
- ÜRKÜLÜ
-
-
[sıfat]
Ürkü veren
-
[sıfat]
Ürkü veren
- PÜSKÜL
-
-
[isim]
Bir ucundan bazı şeylere süs olarak takılan, diğer ucu serbest saçak biçimindeki iplik demeti
- "Kuyruğunu kocaman bir püskül gibi sallıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Bir ucundan bazı şeylere süs olarak takılan, diğer ucu serbest saçak biçimindeki iplik demeti
- KÜFFAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Müslüman olmayanlar, kâfirler
-
[isim]
Müslüman olmayanlar, kâfirler
- KÜSMEK
-
-
[nsz]
Darılmak
-
Görevini yerine getirememek
- "Yemek zamanı geçerse mide küser."
-
Gelişememek, büyüyememek
- "Ağaç yerini sevmedi, küstü."
-
Bir madde, herhangi bir sebeple istenilen niteliğini yitirmek
-
[nsz]
Darılmak
- KÜRKÇÜ
-
-
[isim]
Hayvan postlarından kürk hazırlayan veya bu işin ticaretini yapan kimse
-
[isim]
Hayvan postlarından kürk hazırlayan veya bu işin ticaretini yapan kimse
- KÜREME
-
-
[isim]
Küremek işi
-
[isim]
Küremek işi
- DÜŞKÜN
-
-
[sıfat]
Bir şeye kendini aşırı vermiş olan, çok bağlı, meraklı, tutkun
- "Onlar kadar birbirine düşkün, birbirine uymuş bir çift daha ömrümde görmedim desem yeri vardır." (Halide Edip Adıvar)
- "Şiire milletçe düşkün oluşumuzun sebeplerini araştırırken kafiye merakımıza takıldım." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
- "Sigara düşkünü."
-
Geçim sıkıntısına düşmüş
- "Eski arkadaşının düşkün bulunduğu hâlinden anlaşılıyordu." (Refik Halit Karay)
-
Yoksulluk sebebiyle mutluluk ve refahını yitirmiş
- "Zavallı, arabasını satmış, düşkün bir hâldeydi." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Yaşlılık, hastalık vb. sebeplerle çalışma gücünü yitirmiş
-
Değer ve onurunu yitirmiş
- "Düşkün kadın."
-
[sıfat]
Bir şeye kendini aşırı vermiş olan, çok bağlı, meraklı, tutkun
- KÜMBET
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kubbe
-
Koni, piramit biçiminde damı olan, yuvarlak veya köşeli yapı
-
Kubbe biçiminde toparlak kabartı
-
[isim]
Kubbe
- KÜRSÖR
- ...
- KÜLÜNK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Taşları, kayaları parçalamakta kullanılan sivri kazma
- "Bir yaz sabahı, külüngün ve kazmanın sivri burunları taş odanın tepesini delmeye başladı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Taşları, kayaları parçalamakta kullanılan sivri kazma
- KÜRÜME
-
-
[isim]
Kürümek işi
-
[isim]
Kürümek işi
- KÜRASO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Acı portakal kabuğundan yapılan bir içki
-
[isim]
Acı portakal kabuğundan yapılan bir içki
- KÜMELİ
-
-
[sıfat]
Kümesi olan
-
Birikmiş, katılmış, kümülatif
-
[sıfat]
Kümesi olan
- GÖÇKÜN
-
-
[sıfat]
Göçecek duruma gelmiş
- "Göçkün bir ev."
-
Göçebe
-
Yaşı ilerlemiş (kimse), çok yaşlı (kimse)
-
[sıfat]
Göçecek duruma gelmiş
- KÜRTAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Vücutta boşluklar içinde bulunan yabancı cisimleri, hasta veya zararlı sayılan dokuları kazıyarak alma, kazıma
-
Döl yatağının içini kazıyıp cenini alma işi
-
[isim]
Vücutta boşluklar içinde bulunan yabancı cisimleri, hasta veya zararlı sayılan dokuları kazıyarak alma, kazıma