İçinde ku olan 7 harfli 158 kelime var. İçerisinde KU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ku olan kelimeler listesine ya da Sonu ku ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KARAKUŞ
-
-
[isim]
Kartal türünden karakuşlara verilen ad
-
[isim]
Kartal türünden karakuşlara verilen ad
- KORKULU
-
-
[sıfat]
Korku veren, korkutan
- "Gördüğü korkulu rüyalara ve bunların tabirlerine inanırdı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "O, çok kere, korkulu rüya görmektense uyanık yatmak evladır, diye sabaha kadar uyumamaya çalışır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Kendisinden kötülük gelebilen, tehlikeli
- "Hâlinden şerir, korkulu bir adam olduğu görünüyordu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Korku veren, korkutan
- KUTLAMA
-
-
[isim]
Kutlamak işi, tebrik
-
Kutlama töreni
-
[isim]
Kutlamak işi, tebrik
- KUİNTET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Beşli, kentet
- "Ses kuinteti. Yaylı sazlar kuinteti."
-
[isim]
Beşli, kentet
- KUÇUŞMA
- ...
- UYKUSUZ
-
-
[sıfat]
Uyumamış veya uykusunu alamamış
- "Benim de mi düşüncelerim olacaktı / Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım?" (Orhan Veli Kanık)
-
[zarf]
Uyumadan, uykusunu almadan
- "Dün geceyi uykusuz geçirdiği odaya dönmek fikri onu âdeta ürkütüyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Uyumamış veya uykusunu alamamış
- MEVKUTE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belli zaman aralıkları ile çıkan yayın, süreli yayın, periyodik
-
[isim]
Belli zaman aralıkları ile çıkan yayın, süreli yayın, periyodik
- OKULDAŞ
-
-
[isim]
Okul arkadaşı
-
[isim]
Okul arkadaşı
- KUZGUNİ
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[sıfat]
Çok koyu, kara
- "O kuzguni çehrenin üzerindeki parlak gözler, ha bire dövecek bir adam arıyor." (Ahmet Rasim)
-
[sıfat]
Çok koyu, kara
- DOKUMAK
-
-
[-i]
Tezgâhta ipliği, çözgü ve atkı durumunda kullanarak kumaş yapmak
- "Bir tezgâhta tülbent dokuyan narin bir kıza âşık oldum." (Sait Faik Abasıyanık)
-
En ince noktalarına kadar özen göstererek, emek vererek ortaya çıkarmak
-
Ağacın yemişlerini sırıkla vurarak indirmek
-
[-i]
Tezgâhta ipliği, çözgü ve atkı durumunda kullanarak kumaş yapmak
- KUCAKTA
-
-
[sıfat]
Henüz yürüyemeyen, küçük (çocuk)
-
[sıfat]
Henüz yürüyemeyen, küçük (çocuk)
- KUMANDI
- ...
- KUMARCI
-
-
Kumara düşkün, sürekli kumar oynayan kimse, kumarbaz
-
Kumara düşkün, sürekli kumar oynayan kimse, kumarbaz
- VAKUMLU
-
-
[sıfat]
Vakumlanmış
-
[sıfat]
Vakumlanmış
- KURTLUK
-
-
[isim]
Kurt olma durumu
-
[isim]
Kurt olma durumu
- SÜKUNET
- ...
- KUDURMA
-
-
[isim]
Kudurmak işi
-
[isim]
Kudurmak işi
- KULUNUZ
-
-
alçak gönüllülük göstermiş olmak için ben zamiri yerine kullanılan bir söz
- "Kul ile Tanrı'nın arasına girilmez."
- "Ben serüvenlere kul olmayacağım, serüvenler bana kul olacak." (Atilla İlhan)
- "Kulunuz bu kadar yıl yaşadım, kahveye adımımı atmış değilim." (Haldun Taner)
-
alçak gönüllülük göstermiş olmak için ben zamiri yerine kullanılan bir söz
- DOKUTMA
-
-
[isim]
Dokutmak işi
-
[isim]
Dokutmak işi
- KUŞDİLİ
-
-
[isim]
Bir tür dişbudak
-
[isim]
Bir tür dişbudak