İçinde ku olan 5 harfli 110 kelime var. İçerisinde KU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ku olan kelimeler listesine ya da Sonu ku ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- RAKUN
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Kuzey Amerika'da, ağaçlarda yaşayan, kafası tilkiye benzeyen, uzun kuyruğu alaca halkalı, boyu yaklaşık 90, kuyruğu 30 cm olan kürklü hayvan (Procyon lotor)
-
[isim]
Kuzey Amerika'da, ağaçlarda yaşayan, kafası tilkiye benzeyen, uzun kuyruğu alaca halkalı, boyu yaklaşık 90, kuyruğu 30 cm olan kürklü hayvan (Procyon lotor)
- LOKUM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Şekerli nişasta eriyiğini pişirip hafif ağdalaştırarak yapılan, küçük küp veya dikdörtgen biçiminde kesilen şekerleme, kesme, latilokum
- "Üsküdar'a gider iken bir mendil buldum / Mendilimin içine lokum doldurdum." (Halk türküsü)
-
Dinamit lokumu
-
[isim]
Şekerli nişasta eriyiğini pişirip hafif ağdalaştırarak yapılan, küçük küp veya dikdörtgen biçiminde kesilen şekerleme, kesme, latilokum
- TOKUZ
-
-
[sıfat]
Sık ve kalınca, tok (kumaş)
-
[sıfat]
Sık ve kalınca, tok (kumaş)
- KUBUR
-
-
[isim]
Tuvalet deliğinden lağıma inen boru
- "Oğlum, ben karanlığa kubur sıkmam." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Boru biçiminde kap
- "Ok kuburu."
-
Bir çeşit tabanca, dolma tabanca
-
[isim]
Tuvalet deliğinden lağıma inen boru
- KULLE
-
-
[isim]
Büyük bağ evi
- "Bağdaki ailelerin bütün çocuklarını kulle dışında bir başka evde toplamışlardı." (Tarık Dursun K)
-
[isim]
Büyük bağ evi
- KURUL
-
-
[isim]
Bir işi yapmak, yönetmek veya bir kurum ve kuruluşu temsil etmek için görevlendirilmiş kişilerden oluşmuş topluluk, heyet, konsey, asamble
-
[isim]
Bir işi yapmak, yönetmek veya bir kurum ve kuruluşu temsil etmek için görevlendirilmiş kişilerden oluşmuş topluluk, heyet, konsey, asamble
- KUMRU
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Güvercinler takımından, güvercinden küçük, boz, gri renkli bir kuş (Streptopelia)
- "Başlarını dinlerler, kumru gibi yuvalarında oturur, şunun bunun aleyhinde konuşmazlar." (Burhan Felek)
-
Hamurdan yapılan, sandviçe benzeyen bir tür yiyecek
-
[isim]
Güvercinler takımından, güvercinden küçük, boz, gri renkli bir kuş (Streptopelia)
- KULÜP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Görüşme, konuşma, okuma, spor yapma vb. amaçlarla yalnız üye olanların toplandıkları yer
- "İkisi de şehrin satranç kulübü üyelerindendir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Spor kulübü
- "Geceleri kapalı olan kulübün salonu aydınlanmıştı." (Ömer Seyfettin)
-
Kişilerin, toplulukların oluşturduğu grup
-
Milletlerin oluşturduğu grup, pakt
-
Herkese açık müzikli, içkili eğlence yeri
-
[isim]
Görüşme, konuşma, okuma, spor yapma vb. amaçlarla yalnız üye olanların toplandıkları yer
- KURAK
-
-
Yağışsız (hava, mevsim, yıl)
- "Kurak bir yıl geçiriyoruz."
-
Nem tutmayan, çabuk kuruyuveren, çorak (toprak)
- "Bulunduğu toprağın ve yerin sulak, kurak, sıcak ve soğuk olmasına göre gelişir." (Burhan Felek)
-
Yağışsız (hava, mevsim, yıl)
- KURAN
- ...
- UÇKUR
-
-
[isim]
Şalvarı bele bağlamak veya torba, kese vb. şeylerin ağzını büzmek için bunlara geçirilen bağ
- "O sabah evvela pijamanın uçkuru kördüğüm oldu." (Burhan Felek)
-
Cinsel duygu veya ilişki
- "Doktorlar falan filan hap, banyo ve uçkur perhizi tavsiye etmiş." (Burhan Felek)
-
[isim]
Şalvarı bele bağlamak veya torba, kese vb. şeylerin ağzını büzmek için bunlara geçirilen bağ
- USKUR
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Pervane
- "Boğaz'dan uskur gürültüleriyle köpük köpük geçen bir vapura dalmış." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Pervane
- DOKUZ
-
-
[isim]
Sekizden sonra gelen sayının adı
- "Sabahtan beri kamış kökünün içine sığınmış, yüreği ağzında, dokuz doğurarak şahinini bekleyişi..." (Yahya Kemal)
- "Dokuz körün bir değneği, işte bir kızımız var." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bu sayıyı gösteren 9, IX rakamlarının adı
-
[sıfat]
Sekizden bir artık
-
[isim]
Sekizden sonra gelen sayının adı
- KUPES
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
İzmaritgillerden, ılıman denizlerde yaşayan bir balık (Boops boops)
-
[isim]
İzmaritgillerden, ılıman denizlerde yaşayan bir balık (Boops boops)
- HUKUK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütünü, tüze
- "Hukuk daima âdetlerin peşinden gider, önüne geçmez." (Peyami Safa)
-
Bu yasaları konu alan bilim
- "Kaldı ki böyle bir hareket, milletlerarası hukuka taban tabana zıttı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Yasaların ceza ile ilgili olmayıp alacak verecek vb. davaları ilgilendiren bölümü
- "Hukuk davası. Hukuk mahkemesi."
-
Haklar
- "Hukukumdan vazgeçmem."
-
Ahbaplık, dostluk
-
[isim]
Toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütünü, tüze
- MUKUS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Solunum yolları ve sindirim organlarının hücreleri tarafından salgılanan madde
-
[isim]
Solunum yolları ve sindirim organlarının hücreleri tarafından salgılanan madde
- KUPÜR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Giyside kesim
-
Kesik
- "Bunu yazmaktan kupürlerini buraya yapıştırmak daha iyi." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Giyside kesim
- KUDAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hz. İsa'nın havarileriyle birlikte yediği son yemeği anmak için, Hristiyanların kilisede bir kap içinde ekmek ve şarabı kutsayarak yaptıkları tören, liturya
-
[isim]
Hz. İsa'nın havarileriyle birlikte yediği son yemeği anmak için, Hristiyanların kilisede bir kap içinde ekmek ve şarabı kutsayarak yaptıkları tören, liturya
- KURON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Korumak için diş üzerine geçirilen metal kaplama
-
[isim]
Korumak için diş üzerine geçirilen metal kaplama
- KUYUM
-
-
[isim]
Değerli metal ve taşlardan yapılan süs eşyası
- "Altın yüzük yaptırdım, kuyum ustalarına" (Halk türküsü)
-
[isim]
Değerli metal ve taşlardan yapılan süs eşyası