İçinde kta olan 8 harfli 18 kelime var. İçerisinde KTA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kta olan kelimeler listesine ya da Sonu kta ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAT, TAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DİKTATÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bütün siyasi yetkileri kendinde toplamış bulunan kimse
- "İmparatorluk diktatörü olacağını, hayalime bile getirmiyordum." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Zorba
-
[isim]
Bütün siyasi yetkileri kendinde toplamış bulunan kimse
- BEŞİKTAŞ
- ...
- AKTARİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aktarın sattığı şeyler
-
[isim]
Aktarın sattığı şeyler
- AKTARLIK
-
-
[isim]
Aktarın yaptığı iş
-
[isim]
Aktarın yaptığı iş
- ORACIKTA
-
-
[zarf]
Hemen o yerde, olduğu yerde
- "Yemeğini son günlerde oracıkta, pasaj içindeki Macar lokantasında yiyordu." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Hemen o yerde, olduğu yerde
- AKTARMAK
-
-
[-i]
Bir şeyi bir yerden, bir kaptan başka bir yere veya kaba geçirmek
-
[-i]
Bir şeyin yolunu, yönünü değiştirmek
-
[-den]
Bir dilden başka bir dile çevirmek, tercüme etmek
-
Bir lehçeyi başka bir lehçeye uyarlamak
-
Toprağı altı üstüne gelecek biçimde iyice bellemek
-
İletmek, bildirmek
- "Derdini size aktarıp arınmış, sizi zehirleyip bırakmıştır." (Haldun Taner)
-
Bir tekniğe göre biçimlendirmek, uyarlamak
-
Bir kitabı başından sonuna kadar okumak
-
[-i]
Çatı kiremitlerinin kırık ve bozuk olanlarının yerlerine sağlamlarını koymak
- "Kiremitleri aktarmak."
-
[-i]
Alıntılamak
- "Onun yerine Salah Birsel'in bir şiirini aktaracağız." (Salâh Birsel)
-
[-i]
Bir şeyi bir yerden, bir kaptan başka bir yere veya kaba geçirmek
- BAŞNOKTA
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Başlangıç noktası
-
[isim]
Başlangıç noktası
- DİKTAFON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir tür ses alma cihazı
-
[isim]
Bir tür ses alma cihazı
- AHENKTAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Ahenkli
-
[sıfat]
Ahenkli
- AKTAVŞAN
-
-
[isim]
Bir cins iri çöl sıçanı (Jaculus)
-
[isim]
Bir cins iri çöl sıçanı (Jaculus)
- KULAKTAN
-
-
[zarf]
Sadece duyarak, dinleyerek
- "Fırat sultan bu okçu şehzadeye kulaktan âşık olmuş." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Sadece duyarak, dinleyerek
- BÜZÜKTAŞ
-
-
[isim]
Kafa dengi arkadaş, kafadar
-
[isim]
Kafa dengi arkadaş, kafadar
- İBRİKTAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sarayın leğen, ibrik vb. eşyalarından sorumlu olan görevli
- "Büyük kâhya, kahveci, ibriktar sofa ile selamlık odalarında." (Ahmet Rasim)
-
[isim]
Sarayın leğen, ibrik vb. eşyalarından sorumlu olan görevli
- AKTARTMA
-
-
[isim]
Aktartmak işi yaptırmak
-
[isim]
Aktartmak işi yaptırmak
- ARALIKTA
-
-
[zarf]
Öbür şeyler arasında, bu arada
-
[zarf]
Öbür şeyler arasında, bu arada
- NOKTASIZ
-
-
[sıfat]
Noktası olmayan
-
[sıfat]
Noktası olmayan
- AKTARICI
-
-
[isim]
Dam kiremitlerini aktarıp kırıkları yenileyen kimse
-
Görüntüyü bir bölgeden başka bir bölgeye ileten araç
-
Voleybolda öbür oyuncuların vurması için topu, ağın üzerine yükselten oyuncu
-
[isim]
Dam kiremitlerini aktarıp kırıkları yenileyen kimse
- HAKTANIR
-
-
[sıfat]
Herkesin hakkını gözeten (kimse), hakşinas
-
[sıfat]
Herkesin hakkını gözeten (kimse), hakşinas