İçinde koy olan 46 kelime var. İçerisinde KOY bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında koy olan kelimeler listesine ya da Sonu koy ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
ALIKOYABİLMEK, BEKLEYEKOYMAK, KOYULAŞTIRMAK
ALIKOYABİLME, BEKLEYEKOYMA, KOYULAŞTIRMA
KARAKOYUNLU, KOYUNGÖBEĞİ
KOYULAŞMAK, KOYULHİSAR, KOYUNCULUK, KOYUVERMEK
ALIKOYMAK, KOYDURMAK, KOYUCULUK, KOYULAŞMA, KOYULTMAK, KOYUNGÖZÜ, KOYUNYÜNÜ, KOYUVERME, KOYVERMEK, YÜZÜKOYUN
ALIKOYMA, KOYDURMA, KOYULMAK, KOYULTMA, KOYVERME
HALKOYU, KOPKOYU, KOYACAK, KOYULMA, KOYULUK, KOYUNCU, KOYUNTU
KOYCUK, KOYGUN, KOYMAK, KOYUCU, SEKOYA
KOYAK, KOYAR, KOYMA, KOYUN, KOYUT
KOYU
KOY
K O Y Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KOY, YOK
2 Harfli Kelimeler
OK, OY, YO
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BEKLEYEKOYMAK
-
-
[nsz]
Beklemesini sürdürmek
-
[nsz]
Beklemesini sürdürmek
- KOYULAŞTIRMAK
-
-
[-i]
Koyu duruma getirmek
-
[-i]
Koyu duruma getirmek
- ALIKOYABİLMEK
-
-
[-i]
Alıkoyma yetkisi veya olasılığı bulunmak
-
[-i]
Alıkoyma yetkisi veya olasılığı bulunmak
- KOYULAŞTIRMA
-
-
[isim]
Koyulaştırmak işi
-
İyi bir görüntü veremeyecek kadar zayıf olan bir film parçasının kimyasal işlemlerle güçlendirilmesi işi
-
[isim]
Koyulaştırmak işi
- ALIKOYABİLME
-
-
[isim]
Alıkoyabilmek işi
-
[isim]
Alıkoyabilmek işi
- BEKLEYEKOYMA
-
-
[isim]
Bekleyekoymak işi
-
[isim]
Bekleyekoymak işi
- KARAKOYUNLU
- ...
- KOYUNGÖBEĞİ
-
-
[isim]
Koyun mantarı
-
[isim]
Koyun mantarı
- KOYUNCULUK
-
-
[isim]
Koyun besleme veya alıp satma işi
-
[isim]
Koyun besleme veya alıp satma işi
- KOYULHİSAR
- ...
- KOYUVERMEK
-
-
[-i]
Salmak, serbest bırakmak
-
Oluruna bırakmak
- "Nihat'ın yuvarlanışını gördükleri zaman kısık kısık bir kahkaha koyuvermişlerdi." (Peyami Safa)
-
Bir yere bırakmak, koymak
-
[-i]
Salmak, serbest bırakmak
- KOYULAŞMAK
-
-
[nsz]
Koyu duruma gelmek
- "Sessiz oturduğu yerde soluk mavi gözleri koyulaşarak dinliyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
Derinleşmek, hararetlenmek, aşırı duruma gelmek
-
[nsz]
Koyu duruma gelmek
- KOYUCULUK
-
-
[isim]
Koyucu olma durumu
-
[isim]
Koyucu olma durumu
- ALIKOYMAK
-
-
[-i]
Bir süre için bir yerde tutmak
- "Arkadaşım beni yemeğe alıkoydu."
-
[-den]
Birini, yapmakta olduğu veya yapmak istediği işten geri tutmak
- "Selim Bey, babamı yemeğinden alıkoyarak mütemadiyen Girit'ten bahsediyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Ayırıp saklamak
- "Bu kitabı sizin için alıkoydum."
-
[-den]
Yoksun bırakmak
- "İlk iki karım beni dalmış olduğum macera âleminden bir adım alıkoymamıştılar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[-i]
Mâni olmak, engel olmak
- "İki güne yakın bir zaman yalnız su vererek oradan oraya koşturulmuş hayvanı, hangi kuvvet ağzına yanaşmış yiyeceği kapmaktan alıkoyar?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Bir süre için bir yerde tutmak
- KOYUVERME
-
-
[isim]
Koyuvermek işi
-
[isim]
Koyuvermek işi
- KOYVERMEK
-
-
[-i]
Koyuvermek
-
[-i]
Koyuvermek
- KOYUNYÜNÜ
-
-
[isim]
Bir tür sünger, bal peteği
-
[isim]
Bir tür sünger, bal peteği
- KOYULAŞMA
-
-
[isim]
Koyulaşmak işi
-
[isim]
Koyulaşmak işi
- KOYULTMAK
-
-
[-i]
Koyu duruma getirmek
-
Bir konuşmayı tat alınır biçimde uzatmak
-
[-i]
Koyu duruma getirmek
- YÜZÜKOYUN
-
-
[zarf]
Yüzüstü
- "Tam otların sarardığı zamanlar / Yere yüzükoyun uzanıyorum." (Behçet Necatigil)
-
[zarf]
Yüzüstü