İçinde konuşma olan 4 kelime var. İçerisinde KONUŞMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında konuşma olan kelimeler listesine ya da Sonu konuşma ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
KONUŞMACILIK
KONUŞMACI
KONUŞMAK
KONUŞMA
A K M N O U Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
7 Harfli Kelimeler
KONUŞMA
6 Harfli Kelimeler
OKUNMA
5 Harfli Kelimeler
KOMŞU, KONMA, KONUM, KONUŞ, KOŞAM, KOŞMA, KOŞUM, KOŞUN, KUMAN, KUMAŞ, MAŞUK, OKUMA, ONMAK
4 Harfli Kelimeler
KAMU, KANO, KOMA, KONU, KOŞA, KOŞU, KUMA, MANO, MAUN, MOKA, ONAM, ONMA, ONUM, ŞANO, UŞAK
3 Harfli Kelimeler
AŞK, KAM, KAN, KAŞ, KOM, KUM, KUŞ, MAŞ, MUŞ, NAM, NOM, OMA, ONA, ŞAK, ŞAM, ŞAN, ŞOK, ŞOM, ŞUA
2 Harfli Kelimeler
AK, AM, AN, AŞ, MA, OK, OM, ON, ŞU, UN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KONUŞMACILIK
-
-
[isim]
Konuşmacı olma durumu
-
[isim]
Konuşmacı olma durumu
- KONUŞMACI
-
-
[isim]
Bir toplulukta konuşan kimse, hatip, konferansçı
- "Dinleyiciler konuşmacıyı dikkatle dinlediler."
-
[isim]
Bir toplulukta konuşan kimse, hatip, konferansçı
- KONUŞMAK
-
-
[nsz]
Bir dilin kelimeleriyle düşüncesini sözlü olarak anlatmak
- "Çocuk daha konuşamıyor."
-
[-i]
Belli bir konudan söz etmek
- "Mehmet yedi yaşındayken anasıyla konuştuklarından fazla bir şey konuşmazdı." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Bir konuda karşılıklı söz etmek, sohbet etmek
- "İşten sonra Nuruosmaniye'deki İkbal kahvesinde arkadaşlarla şiir ve edebiyat konuşuyoruz." (Falih Rıfkı Atay)
-
Söylev vermek, konuşma yapmak
-
Konuşma dili olarak kullanmak
- "Türkçeyi çok iyi konuşuyor."
-
Düşüncesini herhangi bir araç kullanarak anlatmak
- "Dilsizler el işaretleriyle konuşur."
-
[-le]
İlişki kurmak veya ilişkiyi sürdürmek
- "Üst kattakilerle konuşuyoruz."
-
Flört etmek
-
Dargın bulunmamak
-
Oyuncak, hayvan vb. konuşmaya benzeyen birtakım sesler çıkarmak
-
Gizli bir şeyi açığa vurmak, ele vermek
-
Becermek, uzman gibi yapabilmek
- "Fokstrotta uzun boylu konuşamam." (Mahmut Yesari)
-
Geçerli olmak, etkin olmak
- "Yasaların yerine yumruklar konuştu."
-
Şık ve zarif görünmek
- "Bluzun konuşuyor."
-
[nsz]
Bir dilin kelimeleriyle düşüncesini sözlü olarak anlatmak
- KONUŞMA
-
-
[isim]
Konuşmak işi
- "Gecenin sessizliğini bozan bu gürültülü konuşmaların uğultusu yukarı katlara genişleyerek, sağırlaşarak çıkmaya başladı." (Memduh Şevket Esendal)
- "Gerekli gördüğü takdirde yasama yılının ilk günü, Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapmak." (Anayasa)
- "İçerideki bu mühim şahsiyetlerin kendi aralarında bir konuşmaya dalmış olduklarını görünce ..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Görüşme, danışma, müzakere
-
Dinleyicilere bilim, sanat, edebiyat vb. konularda bilgi vermek için yapılan söyleşi, konferans
- "Bu konuşmaya nihayet verirken okumak terbiyesinden bahsetmek lazımdır." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Konuşmak işi