İçinde kme olan 5 harfli 12 kelime var. İçerisinde KME bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kme olan kelimeler listesine ya da Sonu kme ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E K M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KEM

2 Harfli Kelimeler

EK, EM, KE, ME

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SÖKME

  1. [isim] Sökmek işi
    • "Dikmenin vakti ve dikilmiş olanı sökmenin vakti var." (Haldun Taner)

DÖKME

  1. [isim] Dökmek işi
  2. [sıfat] Bir yerden bir yere dökülen, aktarılan
    • "Dökme su."
  3. [sıfat] Kapların içinde olmayan, yığın biçiminde ortaya dökülmüş olan
    • "Dökme buğday. Dökme portakal. Dökme çimento."
  4. [sıfat] Kalıba dökülmek yoluyla yapılmış
    • "Dökme soba."

TEKME

  1. [isim] Ayakla vuruş
    • "Zeynep Kadın, bir süre tekmeler, yumruklar altında bunalıp kalıyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Kafama bir tekme vurdular, bir şeyler söylenerek bırakıp gittiler." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Hayvanın art ayağıyla vurması, çifte
    • "Bu sefer de heriften bir tekme yersen bir daha belini doğrultamazsın." (Memduh Şevket Esendal)

BÜKME

  1. [isim] Bükmek işi
  2. Bükülmüş kaytan veya iplik
  3. Vücudun bir bölümünü yanındaki bölüm üzerine kıvırma, germe karşıtı

ÜRKME

  1. [isim] Ürkmek durumu, tevahhuş

İRKME

  1. [isim] İrkmek işi veya durumu

EKMEK

  1. [-i] Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek
  2. Toprağı ekip biçmek için kullanmak
    • "Ancak senede otuz dönüm ekebiliyor." (Memduh Şevket Esendal)
  3. [-e] Serpmek
    • "Yemeğe biber ekmek."
  4. Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri hazırlamak
    • "Fesat tohumları ekenler..."
  5. Birini uydurma bir sebeple bırakıp gitmek, savuşmak, atlatmak
    • "Lale ile Günnur kendilerini ektiğim için müthiş içerlemişler." (Haldun Taner)
  6. Parayı boşuna harcamak, ziyan etmek
  7. Yarışta geçmek

ÇÖKME

  1. [isim] Çökmek işi, inhitat
  2. Bir kısım yerin alttan yıkılarak alçalması

DİKME

  1. [isim] Dikmek işi
  2. Ahşap yapılarda pencere ve kapı yanlarına dikilen direklerden her biri
  3. Bir evde aileyi sürdürecek olan tek çocuk
  4. Ağaç, direk
  5. Fidan, yeni dikilmiş fidan
  6. Yük kaldırmakta kullanılan bir direkli maçuna
  7. Dikey olan doğru veya düzlem, amut

SEKME

  1. [isim] Sekmek işi
  2. Bir merminin bir yere veya bir cisme vurduktan sonra sıçraması

ÇEKME

  1. [isim] Çekmek işi
    • "Siyah kehribar tespihini çekmeye başladı." (Cahit Uçuk)
  2. Çekmece
    • "Sonra çekmesinden pembe bir dosya çıkarıp önüne sürdü." (Haldun Taner)
  3. Yüksekteki ince dalları çekip kesmeye yarar, ay biçiminde, uzun saplı, ağzı tırtıklı bıçak
  4. Parmak veya mızrapla çalınan çalgı
  5. Ağacın yapısındaki nem oranının azalması sonucu boyutlarının küçülmesi
  6. İş yaparken giyilen bir tür şalvar
  7. [sıfat] Çekilerek giyilen veya kullanılan
    • "Erkekleri yandan lastikli çekme fotinden başkasını bilmiyorlardı." (Refik Halit Karay)
  8. [sıfat] Düzgün biçimli
    • "Çekme burun."
  9. Vücut bölümlerinin bükücü kas gücü ile bir direnci kendisine yaklaştırması

SİKME
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü