İçinde kir olan 5 harfli 16 kelime var. İçerisinde KİR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kir olan kelimeler listesine ya da Sonu kir ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
K R İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KİR
2 Harfli Kelimeler
Kİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KİRVE
-
-
[isim]
Sünnet olan çocuğun bütün masraflarını üstlendikten sonra sünnet sırasında çocuğu kucağına alarak elini, kolunu tutan ve bütün hayatı boyunca çocuk üzerinde babasına yakın hak taşıyan kimse
-
[isim]
Sünnet olan çocuğun bütün masraflarını üstlendikten sonra sünnet sırasında çocuğu kucağına alarak elini, kolunu tutan ve bütün hayatı boyunca çocuk üzerinde babasına yakın hak taşıyan kimse
- KİREN
- ...
- HAKİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Aşağı görülen, değersiz, hor
-
[sıfat]
Aşağı görülen, değersiz, hor
- FAKİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Geçimini güçlükle sağlayan, yoksul, fukara, zengin karşıtı
- "En fakir köyler taştandır ve üstü kiremittir." (Falih Rıfkı Atay)
-
Olması gerekenden az
- "Seni fakir, soluk bir dekor içinde görmek istemem." (Mahmut Yesari)
-
[isim]
Hindistan'da yokluğa, eziyete kendini alıştırmış derviş
-
Zavallı, kimsesiz
- "Hey gidi kahpe felek, gençliklerine doymadan gitti fakirler." (Haldun Taner)
-
[isim]
Kişinin alçak gönüllülük göstermek için kendisine verdiği san
- "Fakir dün ziyaretinize geldimse de bulamadım." (Şemseddin Sami)
-
[sıfat]
Geçimini güçlükle sağlayan, yoksul, fukara, zengin karşıtı
- KİRAZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Gülgillerden, ılıman iklimlerde yetişen bir meyve ağacı (Cerasus avium)
-
Bu ağacın kırmızı veya beyaz renkte, etli, sulu, tek çekirdekli meyvesi
- "Tabaktan ikişer kiraz daha alıyoruz." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Gülgillerden, ılıman iklimlerde yetişen bir meyve ağacı (Cerasus avium)
- KİRİL
- ...
- KİRİŞ
-
-
[isim]
Bazı telli müzik araçlarında kullanılan, hayvan bağırsaklarından yapılan tel
- "Ama şimdi derhâl giyineceksiniz ve kirişi kıracaksınız." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Ok atılan yayın iki ucu arasındaki esnek bağ
-
Kasların uçlarında bulunan, kasları kemiklere ve başka organlara bağlayan beyazımsı kordon
-
Bir eğrinin iki noktasını birleştiren doğru parçası
-
Yapılarda dört köşe kalın keresteden, demirden veya betonarmeden yapılmış yatay destek parçası
-
[isim]
Bazı telli müzik araçlarında kullanılan, hayvan bağırsaklarından yapılan tel
- TEKİR
-
-
[isim]
Barbunyaya (I) benzeyen bir balık (Mugil surmulletus)
-
Postu siyah çubuklarla ve beneklerle süslü, kül renginde veya boz olan (kedi)
- "Annem tekir kedinin bir yavrusunu bana ayırmıştı." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Barbunyaya (I) benzeyen bir balık (Mugil surmulletus)
- KİRLİ
-
-
[sıfat]
Leke, toz vb. ile kaplı, pis, murdar, mülevves
- "Perdeci, çapaklı gözlerini kirli yumruklarıyla ovuşturarak cevap verdi." (Peyami Safa)
-
Aybaşı durumunda bulunan (kadın)
-
Toplumun değer yargılarına aykırı olan
- "Bu isim bana bir zamanlar İstanbul'un en kirli âlemlerinde yuvalanmış bir simayı hatırlattı." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[sıfat]
Leke, toz vb. ile kaplı, pis, murdar, mülevves
- KİRPİ
-
-
[isim]
Kirpigillerden, uzunluğu 25-30 cm olan, sırtı dikenlerle kaplı memeli hayvan (Erinaceus europaeus)
-
[isim]
Kirpigillerden, uzunluğu 25-30 cm olan, sırtı dikenlerle kaplı memeli hayvan (Erinaceus europaeus)
- ZİKİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anma, söyleme, sözünü etme
- "Dün sizin zikriniz geçti."
-
Bir tarikata bağlı olanların Tanrı'nın adını art arda söylemesi
- "Zikir çekmek."
-
[isim]
Anma, söyleme, sözünü etme
- KİRDE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Genellikle mısır unuyla yapılan bir tür pide
-
[isim]
Genellikle mısır unuyla yapılan bir tür pide
- BİKİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kızlık
-
[isim]
Kızlık
- FİKİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düşünce
- "İşimizi, gücümüzü bırakmış olmak düşüncesini bir vazife yapmakta olduğumuz fikri susturuyordu." (Memduh Şevket Esendal)
- "Ama ben, bir kitap üzerine bir fikir edinmek istedim mi o kitabı kendim okurum." (Nurullah ataç)
- "Evet iyi bir şey değil fakat benim için bir fikir verir, diye seçtim." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Belki bir yolunu buluruz da kızın fikrini çeleriz, diyormuş." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Düşün
- "İşitilen sözler, görülen tavırlar, beğenilen düşünceler Şinasi Bey'e yeni fikirler vermeye başladı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Kuruntu
-
[isim]
Düşünce
- BAKİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Cinsel ilişkide bulunmamış (erkek)
-
El değmemiş, kullanılmamış
-
İşlenmemiş (toprak)
-
Eskimemiş, yıpranmamış, yeni
-
[sıfat]
Cinsel ilişkide bulunmamış (erkek)
- KİREÇ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Mermer, tebeşir, kireç taşı, alçı taşı gibi birçok taşın özünü oluşturan kalsiyum oksit, (CaO)
- "Duvarlar kireç badanalı idi." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Genç kadının yüzü kireç gibi ağarmıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kalsiyum hidroksit, Ca(OH)
-
[isim]
Mermer, tebeşir, kireç taşı, alçı taşı gibi birçok taşın özünü oluşturan kalsiyum oksit, (CaO)