İçinde kes olan 8 harfli 36 kelime var. İçerisinde KES bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kes olan kelimeler listesine ya da Sonu kes ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E K S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KES, SEK
2 Harfli Kelimeler
EK, ES, KE, SE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KESİNKES
-
-
[zarf]
Kesin olarak
- "Evine yaklaşırken içinden, Firuzan'ın kesinkes orada olacağını biliyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[zarf]
Kesin olarak
- TEKESSÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çoğalma, artma
-
[isim]
Çoğalma, artma
- KESKİNCİ
-
-
[isim]
Kalabalık yerlerde cepleri jiletle keserek hırsızlık yapan kimse
-
[isim]
Kalabalık yerlerde cepleri jiletle keserek hırsızlık yapan kimse
- KESTİRİŞ
-
-
[isim]
Kestirme işi veya biçimi
-
[isim]
Kestirme işi veya biçimi
- KESİŞMEK
-
-
[nsz]
Birbirini kesmek
-
Pazarlıkta, herhangi bir fiyatta anlaşmak
-
Erkek ve kadın, bakışlarla anlaşmak
-
Bir nokta veya çizgi üzerinde birbirine kavuşmak
-
[nsz]
Birbirini kesmek
- NEKESLİK
-
-
[isim]
Cimrilik
-
[isim]
Cimrilik
- KESBETME
-
-
[isim]
Kesbetmek
-
[isim]
Kesbetmek
- BAĞKESEN
-
-
[isim]
Makaslı böcek
-
[isim]
Makaslı böcek
- ORKESTRA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yaylı, üflemeli ve vurmalı çalgılar topluluğu
- "Locadan çıkarken, davulu üstüne on lira atılan orkestra, zeybek havası çalmaya başlar." (Falih Rıfkı Atay)
-
Eski Yunan tiyatrolarında, sahne ve seyirciler arasındaki çember biçiminde koro yeri
-
Bazı tiyatroların birinci katında sahne veya perdeye en yakın koltuklar
- "Butterfly'ı ben orkestrada koltuktan seyrederken sen locada ... idin." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Yaylı, üflemeli ve vurmalı çalgılar topluluğu
- KESATLIK
-
-
[isim]
Kesat olma durumu
-
Kıtlık zamanı
-
[isim]
Kesat olma durumu
- TAKKESİZ
-
-
[sıfat]
Takkesi olmayan
-
[sıfat]
Takkesi olmayan
- KESİFLİK
- ...
- KEŞKESİZ
- ...
- KESMELİK
-
-
[isim]
Kesme taş çıkarılan ocak
-
[isim]
Kesme taş çıkarılan ocak
- KESİKLİK
-
-
[isim]
Kesik olma durumu
- "Dumanlar gözlerimi yakıyor, görüş gücüme kesiklik veriyor." (Salâh Birsel)
-
Ansızın duyulan hâlsizlik, kırıklık, yorgunluk
-
[isim]
Kesik olma durumu
- KESİKSİZ
-
-
[sıfat]
Kesilmeden süren, sürekli, süreli, devamlı, mütemadi
-
Kesilmeden, ara vermeden sürüp giden (elektrik akımı)
- "Kesiksiz akım."
-
[sıfat]
Kesilmeden süren, sürekli, süreli, devamlı, mütemadi
- BAŞKESİT
-
-
[isim]
Ağacın boyuna dikey yönde kesilmesi sonunda yıl halkalarının çember biçiminde görüntü verdiği yüzey
-
[isim]
Ağacın boyuna dikey yönde kesilmesi sonunda yıl halkalarının çember biçiminde görüntü verdiği yüzey
- KESİNLİK
-
-
[isim]
Kesin olma durumu veya kesin davranış, katiyet
- "Bu sözde kesinlik yok."
-
Bir bilginin, bir kanaatin şüpheye düşmeden onaylanması durumu
-
[isim]
Kesin olma durumu veya kesin davranış, katiyet
- TEKESEME
-
-
[isim]
Tekesemek işi
-
[isim]
Tekesemek işi
- YOLKESEN
-
-
[sıfat]
Yolda engelleme yapıp soygun düzenleyen
-
[sıfat]
Yolda engelleme yapıp soygun düzenleyen