İçinde kes olan 7 harfli 27 kelime var. İçerisinde KES bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kes olan kelimeler listesine ya da Sonu kes ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E K S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KES, SEK

2 Harfli Kelimeler

EK, ES, KE, SE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KESİRLİ

  1. [sıfat] Kesir niteliğinde olan (sayı)

ŞİKESİZ

  1. [sıfat] Şikesi olmayan

ŞİKESTE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Kırılmış, kırık
  2. Yenilmiş, yenik düşmüş
  3. Gücenmiş, kırgın, kederli

KESİŞİM
...
KESİLME

  1. [isim] Kesilmek işi

KESİTLİ
...
KESİMCİ

  1. [isim] Kesenekçi

KESİŞEN

  1. [sıfat] Bir nokta veya çizgi üzerinde birbirini kesip geçen (çizgiler veya yüzeyler)
    • "Kesişen doğrular."

KESESİZ

  1. [sıfat] Kesesi olmayan

KESENEK

  1. [isim] Görevlilerin aylıklarından her ay belli oranda kesilip bir sosyal güvenlik kurumuna yatırılan para
    • "Emeklilik maaşı sade bir vefa borcu değil, ömür boyu bu maksatla toplanmış keseneklerin aylık hâlinde geri verilmesi." (Haldun Taner)
  2. Fabrika, çiftlik vb. gelir kaynaklarının gelirini satın alma işi, iltizam

KESMECE

  1. [sıfat] Kesilip müşteriye gösterilerek satılan (kavun, karpuz)
    • "Kesmece kavun, kesmece beyim, daha bir diyeceğin var mı / Kes kes al karpuzlarımı." (Behçet Necatigil)
  2. [zarf] Kesip bakarak beğenmek şartıyla
    • "Karpuzu kesmece aldım."
  3. [zarf] Aradaki değer ayrımını gözetmeksizin hepsi bir fiyattan
    • "Bu kitapları kesmece yüzer liradan aldım."

ÜLKESEL

  1. [sıfat] Ülkeye ilişkin

KESİLİŞ

  1. [isim] Kesilme işi veya biçimi

KESAFET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çokluk, sıklık
  2. Yoğunluk
    • "Dağ, bütün kesafeti ve bütün heybetiyle benim üstüme yürüyor gibiydi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Saydam olmama durumu, bulanıklık

ÖFKESİZ

  1. [sıfat] Öfkelenmeyen
  2. Kızgın olmayan
    • "Öfkesiz bir sesle dedi ki ..." (Refik Halit Karay)

LEKESİZ

  1. [sıfat] Lekesi olmayan, tertemiz
    • "Ayşe'nin güneşli yanık ayakları, lekesiz pembe halıya gömülüyordu." (Cahit Uçuk)
  2. Namuslu

KESİNTİ

  1. [isim] Kesilen parça, kırpıntı
  2. Bir işin bir süre için durması, inkıta, fasıla
    • "İşimiz hiçbir kesintiye uğramadan yürüyor."
  3. Ödenen bir paradan herhangi bir sebeple kesilen bölüm
    • "Bu ücretin hiçbir kesintisi yoktur."

KESECİK

  1. [isim] Kulağın dolambacında bulunan ve lenf ile dolu olan küçük zarsı organ

KESTANE

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Kayıngillerden, ılıman iklimlerde yetişen, 25-30 m kadar boylanabilen, kerestesi doğramacılıkta kullanılan bir orman ağacı (Castanea sativa)
  2. Bu ağacın yenebilen kabuklu meyvesi
  3. Kestane rengi

İLKESEL

  1. [sıfat] İlke ile ilgili

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü