İçinde ken olan 7 harfli 31 kelime var. İçerisinde KEN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ken olan kelimeler listesine ya da Sonu ken ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E K N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EK, EN, KE, NE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÜRETKEN

  1. [sıfat] Üretme gücü olan, çok üreten

EŞKENAR

  1. Kenarları eşit olan

ERKENCİ

  1. [sıfat] Erken davranan (kimse)
    • "Birazdan erkenciler birer ikişer sökün ederler." (Ercüment Ekrem Talu)
  2. Erken olgunlaşan veya yetişen (meyve, sebze)
  3. Sabahın ilk saatlerinde harekete geçen

İLİŞKEN

  1. [isim] Deniz dibinde batık ve atıkların oluşturduğu tabaka

FİZİKEN
...
İLETKEN

  1. [sıfat] Akım, ısı, ses vb.ni geçiren (madde), nâkil, yalıtkan karşıtı
  2. Elektrik akımı, ısı, gaz vb.ni bir yerden başka bir yere aktaran (madde, şey)

HUKUKEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Hukuksal olarak
    • "İstanbul civarının dağını taşını bir göz oda yaparak hukuken işgal hakkı kazanmak, uygarlık gereği midir?" (Aydın Boysan)

DİKENCE

  1. [isim] Dikenli balıkgillerden, tatlı su balıklarının küçük bir türü (Gasterostsus pungitius)

KENYALI
...
KENARLI

  1. [sıfat] Herhangi bir biçimde kenarı olan
    • "Kadınlar ise beyaz elbiseler, geniş kenarlı hasır şapkalar giymişlerdi." (Haldun Taner)
  2. Kenarı süslü, işlenmiş

TÜKENME

  1. [isim] Tükenmek işi

TÜKENİK

  1. [sıfat] Bitmiş, tükenmiş
  2. [zarf] Çok azalmış bir biçimde
    • "Uzaklarda coşkun akan Ravi Çayı, suyunu kumluk vadilere içire içire, Lahor'a yorgun ve tükenik gelirmiş." (Falih Rıfkı Atay)

KENTTAŞ

  1. [isim] Aynı kentten olan kimse

LİKENLİ
...
DİKENLİ

  1. [sıfat] Dikenli olan
    • "Dikenli çiçek."
  2. Dikeni olan bitkilerin bulunduğu (yer)
    • "Dikenli tarla."
  3. Zor, çetin, sıkıntı veya üzüntü veren
    • "Corielanus, Shakespeare'in gerek oynanması gerek yorumu en güç, en dikenli yapıtlarından biridir." (Haldun Taner)

BAŞKENT

  1. [isim] Bir devletin yönetim merkezi olan şehir, devlet merkezi, başşehir, hükûmet merkezi
    • "Bir akşam, bu servetle başkentin en şık pavyonuna gitmişti." (Çetin Altan)

DİKENSİ

  1. [sıfat] Dikene benzer, dikeni andıran

İŞKENCE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bir kimseye maddi veya manevi olarak yapılan aşırı eziyet
  2. Düşüncelerini öğrenmek amacıyla birine uygulanan eziyet
    • "Ona, evimize niçin geldiğini sormak işkencesini de yaptım." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Aşırı gerginlik, sıkıntılı durum, azap
    • "Beklemek işkencesi yüreğini fena didiklemeye başladı." (Peyami Safa)
  4. Vidalı bir tür sıkıştırma aracı

MAROKEN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Fas'ta işlenen yumuşak bir çeşit keçi derisi
  2. Üzerine benekler basılarak marokene benzetilen koyun derisi
  3. [sıfat] Bu deriden yapılmış veya bu deriyle kaplanmış
    • "Garp cephesi kumandanıyla maroken bir kanepede yan yana oturuyorduk." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

KÖKENLİ

  1. [sıfat] Kökeni olan
  2. Belli bir kaynaktan çıkmış olan, bir kaynağa dayanan

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü