İçinde KELEP geçen kelimeler

İçinde kelep olan 18 kelime var. İçerisinde KELEP bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kelep olan kelimeler listesine ya da Sonu kelep ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

13 Harfli Kelimeler

KELEPÇELENMEK, KELEPÇELETMEK

12 Harfli Kelimeler

KELEPÇELEMEK, KELEPÇELENME, KELEPÇELETME, KELEPİRCİLİK

11 Harfli Kelimeler

KELEPÇELEME

10 Harfli Kelimeler

KELEPÇESİZ, KELEPÇİLİK, KELEPLEMEK

9 Harfli Kelimeler

KELEPÇELİ, KELEPİRCİ, KELEPLEME

8 Harfli Kelimeler

KELEPSER

7 Harfli Kelimeler

KELEPÇE, KELEPÇİ, KELEPİR

5 Harfli Kelimeler

KELEP

E E K L P Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

5 Harfli Kelimeler

KELEP

4 Harfli Kelimeler

ELEK, KELE, LEKE

3 Harfli Kelimeler

EKE, ELK, EPE, KEL, KEP, LEP, PEK

2 Harfli Kelimeler

EK, EL, KE, LE, PE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.

Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KELEPÇELETMEK

...

KELEPÇELENMEK

1. [nsz] Kelepçeleme işi yapılmak

KELEPÇELETME

...

KELEPÇELENME

1. [isim] Kelepçelenmek işi

KELEPİRCİLİK

1. [isim] Kelepircinin işi

KELEPÇELEMEK

1. [-i] Kelepçe takmak
   • "Yahut kendisini zorla kelepçeleyerek gönderirim." (Aka Gündüz)

KELEPÇELEME

1. [isim] Kelepçelemek işi

KELEPÇESİZ

1. [sıfat] Kelepçesi olmayan
2. [zarf] Kelepçe takılı olmadan

KELEPÇİLİK

1. [isim] Kelepçinin işi

KELEPLEMEK

1. [-i] İpi çile yapmak
   • "Yün boyayanlar, eğrilmiş deve yününden kelepleyip, boya kazanına daldırıp ağaçlara asıyorlar." (Nezihe Araz)

KELEPLEME

1. [isim] Keleplemek işi

KELEPÇELİ

1. [sıfat] Kelepçesi olan
2. Bileklerine kelepçe takılmış olan
3. [zarf] Kelepçe takılı olarak

KELEPİRCİ

1. [isim] Her şeyi kelepir olarak ele geçirmek isteyen kimse

KELEPSER

Kelime Kökeni : Farsça

1. [isim] Atın başvurmasını engelleyen kayış

KELEPİR

1. Değerinden çok aşağı bir fiyatla alınan veya alınabilecek olan şey, okazyon
   • "Ben akıllı olmasaydım, bu kelepiri elden kaçırırdım." (Aka Gündüz)

KELEPÇİ

1. [isim] Kelep işiyle uğraşan kimse
   • "Kelepçi kızlar da bankodakiler gibi, fazla iplik kopmasından şikâyetçiydiler." (Orhan Kemal)

KELEPÇE

Kelime Kökeni : Farsça

1. [isim] Tutukluların kaçmasını önlemek için bileklerine takılan, bir zincirle tutturulmuş demir halka
   • "Kafile, kelepçe, zincir ve pranga sesleri ile meydanı geçti." (Falih Rıfkı Atay)
2. Kablo, boru vb. şeyleri bir yere bağlı tutmak için kullanılan halka veya kelebek

KELEP

1. [isim] Büyük iplik çilesi
   • "İplik masuraları koca koca teknelerle keleplere taşınır, keleplerde çözülürdü." (Orhan Kemal)
2. Bağlam, demet