İçinde kel olan 9 harfli 33 kelime var. İçerisinde KEL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kel olan kelimeler listesine ya da Sonu kel ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ELK, KEL
2 Harfli Kelimeler
EK, EL, KE, LE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- LEKELEMEK
-
-
[-i]
Bir şeyi kirletmek, bir şey üzerinde leke oluşturmak
- "Kumaşı lekelemek."
-
Birine, namusa dokunur bir suç yüklemek
- "Durup dururken bir genci lekelemek güzel bir şey değil..." (Çetin Altan)
-
[-i]
Bir şeyi kirletmek, bir şey üzerinde leke oluşturmak
- FİSKELEME
-
-
[isim]
Fiskelemek işi
-
[isim]
Fiskelemek işi
- ÖFKELENİŞ
-
-
[isim]
Öfkelenme işi veya biçimi
- "Bütün öfkelenişlerimde olduğu gibi mırıldanıyordu." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Öfkelenme işi veya biçimi
- KELEPİRCİ
-
-
[isim]
Her şeyi kelepir olarak ele geçirmek isteyen kimse
-
[isim]
Her şeyi kelepir olarak ele geçirmek isteyen kimse
- ÇÖKELEKLİ
-
-
[sıfat]
İçinde çökelek bulunan, çökeleği olan
-
[sıfat]
İçinde çökelek bulunan, çökeleği olan
- KELEPLEME
-
-
[isim]
Keleplemek işi
-
[isim]
Keleplemek işi
- BAŞİSKELE
- ...
- NİKELLEME
-
-
[isim]
Nikellemek işi
-
[isim]
Nikellemek işi
- BERKELYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 97, atom ağırlığı 294 olan yapay element (simgesi Bk)
-
[isim]
Atom numarası 97, atom ağırlığı 294 olan yapay element (simgesi Bk)
- SİLKELEME
-
-
[isim]
Silkelemek işi
-
[isim]
Silkelemek işi
- ÇEKELEMEK
-
-
[-i]
Tekrar tekrar çekmek
- "Deniz yakasından yakalamış, parmaklarını geçirmiş iki yakasına, çekeliyor." (Zeyyat Selimoğlu)
-
[-i]
Tekrar tekrar çekmek
- BÜYÜKELÇİ
-
-
[isim]
Bir devletin başka bir devletteki en üst düzey temsilcisi, sefirikebir
-
[isim]
Bir devletin başka bir devletteki en üst düzey temsilcisi, sefirikebir
- KELLEŞMEK
-
-
[nsz]
Kel durumuna gelmek
- "Kalpağının tüyleri dökülmüş, etrafı kelleşmişti." (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Kel durumuna gelmek
- LEKELETME
-
-
[isim]
Lekeletmek işi
-
[isim]
Lekeletmek işi
- KELİMESİZ
-
-
[sıfat]
Sessiz
- "Oracıkta kelimesiz bir anlaşma ile ana oğul birbirimizin kolları arasına yığıldık." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[zarf]
Sessiz bir biçimde, kelime kullanmadan
-
[sıfat]
Sessiz
- SİKKELEME
-
-
[isim]
Sikkelemek işi veya durumu
-
[isim]
Sikkelemek işi veya durumu
- ÖFKELENME
-
-
[isim]
Öfkelenmek işi
- "Ne kadar enerjim varsa öfkelenmeler, giyinmeler, anlatmalarla tükettiğimden artık konuşamazdım zaten." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Öfkelenmek işi
- KELEPÇELİ
-
-
[sıfat]
Kelepçesi olan
-
Bileklerine kelepçe takılmış olan
-
[zarf]
Kelepçe takılı olarak
-
[sıfat]
Kelepçesi olan
- TEHLİKELİ
-
-
[sıfat]
Tehlikesi olan, korkulu, kazalı, muhataralı
- "Bahar yorgunluklar için en tehlikeli bir mevsimdir." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Tehlikesi olan, korkulu, kazalı, muhataralı
- ÖFKELİLİK
- ...