İçinde kel olan 6 harfli 13 kelime var. İçerisinde KEL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kel olan kelimeler listesine ya da Sonu kel ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ELK, KEL

2 Harfli Kelimeler

EK, EL, KE, LE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KELİME

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anlamlı ses veya ses birliği, söz, sözcük
    • "Tayyare kelimesine alışan millet, uçak kelimesine de alışır." (Orhan Veli Kanık)
    • "Kelimenin tam anlamıyla bu işin bütün çilesini çekti."

ÖKELİK

  1. [isim] Öke olma durumu

KELLİK

  1. [isim] Kel olma durumu
    • "Tepelerindeki kellik, yavaş yavaş çıkan tüylerle kapanıyor." (Ömer Seyfettin)
  2. Vücudun kıllı yerlerinde üreyen bir tür mantarın, kılların dökülmesine yol açtığı bulaşıcı bir hastalık
  3. Çıplak, bitkisiz yer

EKELİK
...
KELEME

  1. [sıfat] Sürülmeden bırakılmış (tarla)
  2. Bakımsız bırakılmış (bağ veya bahçe)
    • "Bahçesi yeniden keleme olmuş, duvarları da yıkılmış yahut komşular yıkmışlar ki hayvanlar otlasın." (Memduh Şevket Esendal)

LEKELİ

  1. [sıfat] Herhangi bir sebeple üzerinde leke oluşmuş, lekesi olan
    • "Armutların en fenası, en kavruk, en lekeli ve en hamı bile asildir." (Refik Halit Karay)
  2. Kötü tanınmış, lekelenmiş

HEYKEL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Taş, tunç, bakır, kil, alçı vb. maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek biçimlendirilen eser, yontu, statü
    • "Harabenin ortasında bir Afrodit heykeli bulunduğunu hayal meyal hatırlıyor." (Refik Halit Karay)

İSKELE

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Deniz taşıtlarının yanaştığı, çoğu tahta ve betondan yapılmış, denize doğru uzanan yer
    • "Vapurdan indi, iskeleye çıkar çıkmaz etrafına bakındı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Kıyıya yanaşan deniz aracına doğru uzatılan eğreti küçük köprü veya gemiye çıkmayı sağlayan merdiven
    • "Oturduğu yerden kalkıyor, iskele zincirine uzanan eli, iskele tabanına basan ayağı, kendini çekiyor yukarı." (Zeyyat Selimoğlu)
  3. Vapur uğrağı olan şehir veya kasaba
  4. İçerilerde bulunan bir yerin kendine en yakın olan deniz taşıtı uğrağı veya demir yolu durağı
    • "Mudanya, Bursa'nın iskelesidir."
  5. Yapıların dışında sıvama, boyama veya onarım için keresteden kat kat kurulan, çalışma sırasında üstüne çıkılan çatkı
  6. Geminin sol yanı
  7. Işıkların yerleştirilmesi, ışıkçıların dolaşabilmesi için stüdyolarda tavana yakın yerde duvarı çepeçevre saran çıkıntı

KELECİ

  1. [isim] Öz veya kusursuz, düzgün söz
    • "Keleci bilen kişinin yüzünü ağ ede bir söz / Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz." (Yunus Emre)

KELKİT
...
ŞİKELİ

  1. [sıfat] Danışıklı (spor karşılaşması)

VÜKELA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Osmanlı İmparatorluğu'nda bakanlar, vekiller

ÖFKELİ

  1. [sıfat] Öfkelenmiş, kızgın, hiddetli
    • "Meydan okuyan öfkeli bekleyiş karşısında sustum." (Halide Edip Adıvar)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü