İçinde ke olan 8 harfli 257 kelime var. İçerisinde KE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ke olan kelimeler listesine ya da Sonu ke ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EK, KE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YELKESEN

  1. [isim] Yarışlarda, rüzgârın etkisinden korunmak için öne takılan siperlik, yelkıran, rüzgârlık

GRAFİKER
...
AKÇAKENT
...
TEKEBBÜR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kibirlenme, büyüklenme, çalım, kurum

TEKEFFÜL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyin sorumluluğunu üzerine alma, yükümlenme
  2. Kefil olma

KESİNMEK

  1. [nsz] Kesme işi yapılmak

KEFENLİK

  1. Kefen olarak kullanılmaya elverişli (bez)
    • "Kefenlik kumaş."

ÜRKEKLİK

  1. [isim] Ürkek olma durumu veya ürkekçe davranış
    • "Kurtlar, kuşlar uğrağı korkunç dağ başlarında tek başına gezen bir seyyah gibi gönlü ürkeklikle doludur." (Refik Halit Karay)

DIŞBÜKEY

  1. [sıfat] Yüzeyi tümsek, çıkık ve şişkin olan, tümsekli, muhaddep, konveks
    • "Dışbükey mercek. Dışbükey ayna."

DİREŞKEN

  1. [sıfat] Bir işi yılmadan sonuna kadar götüren, sebatkâr

KEDİDİLİ

  1. [isim] Genellikle dondurmanın yanında yenilen bir tür tatlı bisküvi

BELİRTKE

  1. [isim] Soyut bir şeyin, bir kavramın sembolü olan varlık veya eşya, amblem
  2. Bir konu hakkındaki açıklayıcı bilgilerin tümü
    • "Yalın bir söyleyişin altında hemen hep çözümsüz kalan birtakım belirtkeler göze çarpıyor." (Selim İleri)
  3. Gösterge

KAZASKER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İlmiye sınıfının yüksek derecesinde bulunan devlet görevlisi
    • "Aslında Lale, eski konakları pek bilmez değildi. Bir kazasker kızıydı." (Halide Edip Adıvar)
  2. Osmanlı döneminde mahkemelerin en yetkilisi

KELOĞLAN

  1. [isim] Hindi

KEMALİZM
...
MEMLEKET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların bütünü, ülke
    • "Memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde olabilirler." (Atatürk)
  2. Bir kimsenin doğup büyüdüğü yer, şehir, yurt
    • "Memleket isterim / Ne başta dert ne gönülde hasret olsun." (Cahit Sıtkı Tarancı)
  3. İklim ve üretim bakımından ele alınan bölge
    • "Lübnan; portakal, turuncu, hurma ve muz memleketiydi." (Refik Halit Karay)

KENDİRİK

  1. [isim] Deriden veya çadır bezinden yapılan ve hamur tahtasının altına serilen yaygı

KESİLMEK

  1. [nsz] Kesme işi yapılmak
  2. Bitkin duruma gelmek, gücü, takati kalmamak, çok yorulmak
    • "Sonunda elleri, ayakları yorgunluktan kesilerek uzanıyorlardı yattıkları hasırlara." (Necati Cumalı)
  3. Gibi olmak, benzemek, dönmek
    • "Senelerden beri hizmetçinin, sütninenin türlü çeşidi ile uğraşa uğraşa insan sarrafı kesilmiş." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. Süt, ayran vb. bozulmak, ekşimek
  5. Dinmek
    • "Rüzgâr kesilmiş, toprak üstüne yalın ayak basılmayacak kadar ısınmıştı." (Necati Cumalı)
  6. Sona ermek
    • "Tam umudumuz kesilecek gibi olup da epey üzüldükten sonra kapı tokmağı tak ederdi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  7. Akmamak
    • "Su kesilmek."
  8. Akım gelmez olmak
    • "Dışarıdan biri mi geldi de onları söndürdü yoksa şehir cereyanı mı kesilmiş?" (Reşat Nuri Güntekin)
  9. Kendinden önceki kelimeyi "olmak" anlamıyla pekiştiren bir fiil
    • "Acele yürümeden nefesi tıkanmış ve heyecandan yüzü kıpkırmızı kesilmiş bir hâlde ihtiyarın yanına girdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  10. Son veya aralık verilmek
    • "Dersler kesildi."
  11. Kendini herhangi bir şey gibi göstermek
    • "Üçüncü gün sabahı, o bir kuzu oldu, ben bir iradeli aslan kesildim." (Aka Gündüz)
  12. Tutulmak, kapatılmak
  13. Makaslanmak
  14. Durmak
    • "Muazzez cevap vermedi ve münakaşa kesildi." (Peyami Safa)
  15. [-den] Yoksun kalmak
    • "Çocuk yiyip içmeden kesildi." (Reşat Nuri Güntekin)
  16. Sünnet olmak
    • "Galip Baba, çeker gider, diye çocuk kesilinceye dek böyle yapmayı uygun görmüştü." (Muammer İzgü)
  17. Çok beğenmek, çok hoşlanmak

KEMALİYE
...
HEYKELLİ

  1. [sıfat] Heykeli olan
    • "Geniş ve otomobil dolu caddeler, heykelli meydanlar." (Ömer Seyfettin)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü