İçinde kar olan 5 harfli 31 kelime var. İçerisinde KAR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kar olan kelimeler listesine ya da Sonu kar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A K R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ARK, KAR

2 Harfli Kelimeler

AK, AR, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KARIK

  1. [isim] Kar yağmış bir alana bakma sonucu ortaya çıkan göz kamaşması
  2. [sıfat] Karlı bir alana bakma sonucu kamaşmış (göz)

KARST

Kelime Kökeni : Almanca

  1. [isim] Kayaçların erimesiyle yer altı akıntıları olan, kireç taşı ve dolomit bölgesi

KARAT
...
KARMA

  1. [isim] Karmak işi
  2. [sıfat] Ayrı türden olan ögelerin karıştırılmasıyla oluşmuş, muhtelit
    • "Karma aşı. Karma futbol takımı."

KARHA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ülser

İNKAR
...
KARAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı
    • "Kararımı biradere pek güçlükle kabul ettirdim." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Artık ayrılmayalım diye kararlar alıyor fakat bir türlü tatbike geçemiyordu." (Refik Halit Karay)
    • "Dün akşam size tesadüf ettiğimde bunu karar altına almıştık." (Halit Ziya Uşaklıgil)
    • "Tekrar masa başına dönmekten zevkli bir iş bulamayacağımda karar kıldım." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Herhangi bir durum için tartışılarak verilen kesin yargı, hüküm
    • "Yargıç kararı."
  3. Bu yargıyı bildiren belge
    • "Mahkeme kararını aldı."
  4. Değişmeyen, düzenli durum, düzenlilik, yöntemlilik
  5. Değişmez olma
    • "Havanın hiç kararı yok."
  6. Tam ölçüsünde, ne az ne çok
    • "Yemeğin tuzu karar."
  7. Türk müziğinde, taksim yaparken ana makama dönüş

ÇIKAR

  1. [isim] Dolaylı bir biçimde elde edilen kazanç, menfaat, yarar
    • "Kimse siyasi ve kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz." (Anayasa)

KARIŞ

  1. [isim] Parmaklar birbirinden uzak duracak biçimde gergin duran elde, başparmak ve serçe parmakların uçları arasındaki açıklık
    • "Yürüyüp geçeceğim, basacağım yerlerin her bir karış mübarek toprağı benim için mukaddesti." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

KARAY
...
DEKAR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] 1000 m² değerinde yüzey ölçü birimi
    • "Dekar, hektarın onda biri değerindedir."

KARYE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Köy

KARGI

  1. [isim] Gövdesi 5-6 m yüksekliğe erişebilen çok yıllık bir bitki, kamış, saz (Arundo donax)
  2. Dalyanlarda büyük balıklar için kullanılan demir kanca
  3. Silah olarak kullanılan, ucu sivri ve demirli uzun mızrak
    • "Avlunun ortasında, elinde bir uzun kargı ile saatlerce başı havada, ağzı açık hayran hayran dolaşırdı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

KARGA

  1. [isim] Kargagillerden, kanatları geniş, tüyleri kara renkte, tarla ve bahçelere çok zarar veren kuş (Corvus)

KARIN

  1. [isim] İnsan ve hayvanlarda gövdenin kaburga kenarlarından kasıklara kadar olan ön bölgesi
    • "Şuursuz bir acele ile mahmuzlarını atının karnına vurdu." (Ömer Seyfettin)
    • "Yoğurtçuda çalışanlar bu türlü karın doyuranları çok görmüşlerdi." (Necati Cumalı)
    • "Felaket bununla bitmemiş, üç ay sonra karnı büyümeye başlamış." (Halide Edip Adıvar)
  2. Döl yatağı, rahim
    • "Fakat karnındaki çocuk da bu insanüstü erkeğin bir parçasıydı." (Halide Edip Adıvar)
    • "Fakat öpüşmek, sevişmek karın doyurmuyor." (Ömer Seyfettin)
  3. Bazı şeylerde şiş ve içi boş bölüm
    • "Geminin karnı. Şişenin karnı."
  4. Mide
    • "Karnım aç, elim ayağım donmuş gibi." (Halide Edip Adıvar)
  5. İç, gönül, akıl, kafa
    • "Ben senin karnındakini ne bileyim?"
  6. Ahlaki açıdan kabul edilemeyen şeyleri kabullenme
  7. Gelen ve yansımış dalgaların girişimiyle oluşan duraklı dalgalarda en büyük genlikte titreşen noktalar

JAKAR
...
KARGO

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Yük taşıyan uçak veya gemi
  2. Uçak, gemi vb. bir taşıtla taşınan eşya, yük
  3. Bir yerden bir yere yük veya posta taşıyan şirket
  4. Bu şirketin taşıdığı yük veya posta

KARNE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Öğrencilere dönem sonlarında okul yönetimleri tarafından verilen ve her dersin başarı durumu ile devam, sağlık, yetenek ve genel gidiş durumlarını gösteren belge
  2. Kişilerin bir haktan yararlanmaları için bir kuruluş tarafından verilen belge
    • "Ekmek karnesi. Vapur karnesi."

KARUN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çok zengin kimse

KARAF
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü