İçinde kalı olan 7 harfli 21 kelime var. İçerisinde KALI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kalı olan kelimeler listesine ya da Sonu kalı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A I K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

AKIL, AKLI, ALIK

3 Harfli Kelimeler

AKI, KAL, KIL, LAK

2 Harfli Kelimeler

AK, AL, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DUKALIK

  1. [isim] Bir dukanın yönetiminde bulunan ülke
  2. Dar kadro ile dilediği gibi yönetme

ALAKALI

  1. [sıfat] İlgili

KALIPLI

  1. [sıfat] Kalıplanmış olan
  2. Düzgün, biçimli
    • "Hüseyin Efendi, ütülü pantolonu, kalıplı fesi, yeni kravatı, temiz gömleği ve olgun konuşması ile sahiden efendiydi." (Yusuf Ziya Ortaç)
  3. İri yapılı, heybetli

KALINTI

  1. [isim] Artıp kalan şey, bakiye
  2. Bir kentten veya mimarlık eserinden artakalan bölüm, yıkıntı, harabe, enkaz
    • "Efes, Bergama'nın kalıntıları, ulaştıkları uygarlığı serer gözler önüne." (Necati Cumalı)
  3. İz, işaret
  4. Bir toplum, kültür, uygarlık vb.nden artakalan şey
    • "Bu babacan, filozof ve hazırcevap insanlar kuşağı, tükenen bir görgü devrinin son kalıntıları gibidir." (Haldun Taner)

YAKALIK

  1. [isim] Erkek gömleklerinin üzerine takılan eğreti yaka
    • "Karıları incik boncuk içinde, erkekler ekseri yakalık bile alıp takmıyorlar." (Halide Edip Adıvar)
  2. İlköğretim öğrencilerinin önlüklerinin üzerine taktıkları yaka

KALIMLI

  1. [sıfat] Kalıcı, yok olmayan, ölümsüz, zevalsiz, baki, payidar

KALIPÇI

  1. [isim] Kalıp yapan veya satan kimse
  2. Görevi herhangi bir şeyi kalıba vurmak olan kimse
  3. Beton kalıplarını yapan kimse

HALKALI

  1. [sıfat] Halkası olan
    • "Kulaklarının birinde ama yalnız birinde halkalı bir küpe." (Atilla İlhan)
  2. [isim] Bir tür olta iğnesi

SAKALIK

  1. [isim] Sakanın işi

ARKALIÇ

  1. [isim] Arkalık

KALINCA

  1. [sıfat] Kalına yakın
    • "Ellerinin parmakları hem uzun hem kalınca idi." (Sait Faik Abasıyanık)

PLAKALI

  1. [sıfat] Üzerinde plaka bulunan

BAKALIM
...
KALITÇI

  1. [isim] Bir kalıttan yasalar gereğince yararlanan kimse, mirasçı, vâris

ARKALIK

  1. [isim] Sırt dayamaya yarayan yer
    • "Rıza Efendi iskemlesinin arkalığına iyice yaslandı." (Tarık Buğra)
  2. Sırtında yük taşıyan hamalların, yük taşırken kullandıkları arka yastığı, semer, arkalıç
  3. Ev içinde giyilen kolsuz, kalınca bir tür kısa hırka

KALINMA

  1. [isim] Kalınmak işi veya durumu

OKKALIK

  1. [sıfat] Herhangi bir okka ağırlığında veya oylumunda olan
    • "Açlık, sıcak, ihtiyarlık üç bin okkalık bir yük gibi sırtına çökmüştü." (Ömer Seyfettin)

ŞAPKALI

  1. [sıfat] Şapka giymiş olan (kimse)
    • "Onun yanında, kadife şapkalı, siyahlar giyinmiş bir kadın var." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  2. Üzerinde düzeltme işareti bulunan (ünlü)
  3. [isim] Şapkası olan bitki

HIRKALI

  1. [sıfat] Hırkası olan

MARKALI

  1. [sıfat] Markası olan

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü