İçinde k olan 5 harfli 1708 kelime var. İçerisinde K harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında k harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu k harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AKÇIL
-
-
[sıfat]
Rengini atmış, ağarmış, içinde ak renk bulunan
- "Buruşuk, akçıl donlu bir bedevi." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Rengini atmış, ağarmış, içinde ak renk bulunan
- AKVAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kavimler
-
[isim]
Kavimler
- ASLIK
-
-
[sıfat]
Kısır olan (kadın veya dişi hayvan)
-
[sıfat]
Kısır olan (kadın veya dişi hayvan)
- ÇUBUK
-
-
[isim]
Körpe dal
- "Asma çubukları taze de duman yapıyor, duman kaçtı gözüme." (Cahit Uçuk)
-
Değnek biçiminde ince, uzun ve sert olan şey
- "Sıcak bir demir çubuktan niçin elini çekiyorsun?" (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Tütün içmek için kullanılan uzun ağızlık
- "Sabahtan başlar, akşama kadar çubuk içer." (Memduh Şevket Esendal)
-
Kumaşta düz çizgi
-
Ana direkler üzerine sürülen ikinci ve üçüncü direk parçası
-
[isim]
Körpe dal
- KARIK
-
-
[isim]
Kar yağmış bir alana bakma sonucu ortaya çıkan göz kamaşması
-
[sıfat]
Karlı bir alana bakma sonucu kamaşmış (göz)
-
[isim]
Kar yağmış bir alana bakma sonucu ortaya çıkan göz kamaşması
- KATMA
-
-
[isim]
Katmak işi, ilhak
-
[sıfat]
Katılmış, eklenmiş, ulanmış, munzam
-
Kıldan veya yünden yapılmış ip, sicim
-
[isim]
Katmak işi, ilhak
- KAYGI
-
-
[isim]
Üzüntü, endişe duyulan düşünce, tasa
- "Korku ve kaygıyla vücudunu dinledi." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Üzüntü, endişe duyulan düşünce, tasa
- KELLE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Koyun, kuzu ve keçinin pişirilmiş başı
- "İşi besbelli acele imiş... Bir koşturur ki sanırsın kelle götürüyor." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Kimi kellesinden olur padişah olayım derken, kimi de yaka paça oturtulur tahtına." (Turan Oflazoğlu)
- "Kelleyi koltuğun altına almışız, memleketteki pisliği kanımızla temizlemeye karar vermişiz." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Atı kimin evinde, kimin elinde bulursa onun kellesini vurduracakmış." (Yahya Kemal)
-
Ekinlerde başak
- "Aralarında yaşlı başlı, kelle kulak yerinde, efendiden adamlar da var." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Külçe biçimindeki şeker
- "Şekerin kellesi yetmiş üç kuruştan satılıyor." (Atilla İlhan)
-
Baş, kafa
-
[isim]
Koyun, kuzu ve keçinin pişirilmiş başı
- KIZAK
-
-
[isim]
Kar veya buz üzerinde kayarak yol alan tekerleksiz taşıt
-
Ağaç tablaların kamburlaşmaması için liflere dikey konumda açılan kanala geçirilen uzun parça
-
Ambalajın dibine uzunluğuna çakılan, hem dip levhası elemanlarının tutturulmasını hem de ambalajın yerde kolayca kaymasını sağlayan kereste parçası
-
Tersanelerde üzerinde gemi yapılan, onarılan veya gemiyi suya indirip sudan çıkarmaya yarayan ızgara
-
[isim]
Kar veya buz üzerinde kayarak yol alan tekerleksiz taşıt
- MOZAK
-
-
[isim]
Domuz yavrusu
-
[isim]
Domuz yavrusu
- SAKİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ağır
-
Sıkıntı veren, sıkıntılı
-
Çirkin, kaba, uyumsuz
-
[isim]
Türk müziğinde bir usul
-
[sıfat]
Ağır
- KASIM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yılın otuz gün süren, on birinci ayı, son teşrin, teşrinisani
-
Kışın başlangıcı sayılan 8 Kasım günü başlayıp hıdırellezin ilk günü olan 6 Mayısa kadar altı ay süren dönem
-
[isim]
Yılın otuz gün süren, on birinci ayı, son teşrin, teşrinisani
- KIDEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir görevde rütbece eskilik
- "Ali Fuad Bey de parti komitacılığının düşmanı olanlar gibi nizam, kıdem ve kanun adamı kalmıştır." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bir görevde geçirilen süre
-
[isim]
Bir görevde rütbece eskilik
- KOŞİN
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Ağır, hareketsiz, bol ve kabarık tüylü bir tavuk ırkı
-
[isim]
Ağır, hareketsiz, bol ve kabarık tüylü bir tavuk ırkı
- KÜTÖR
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Smaçör
-
[isim]
Smaçör
- SADİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Sadistlik özelliği olan
- "Ah, siz sadik bir adamsınız. Bakışınızdan anladım." (Ömer Seyfettin)
-
Sadist
-
[sıfat]
Sadistlik özelliği olan
- SUDAK
-
-
[isim]
Levrekgillerden, tatlı sularda yaşayan, eti beyaz ve lezzetli bir balık (Lucioperca fluviatilis)
-
[isim]
Levrekgillerden, tatlı sularda yaşayan, eti beyaz ve lezzetli bir balık (Lucioperca fluviatilis)
- TÜZÜK
-
-
[isim]
Herhangi bir kurumun veya kuruluşun tutacağı yolu ve uygulayacağı hükümleri sırasıyla gösteren maddelerin hepsi, nizamname, statü
-
[isim]
Herhangi bir kurumun veya kuruluşun tutacağı yolu ve uygulayacağı hükümleri sırasıyla gösteren maddelerin hepsi, nizamname, statü
- EVLEK
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Tarlanın, tohum ekmek için saban iziyle bölünen bölümlerinden her biri
- "Bu korkunç mücadeleye üç evlek toprak için Mustafa'dan başka bizim köyde kimse girişmezdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Dönümün dörtte biri kadar olan alan ölçüsü
-
Tarlalarda suyun akması için açılan su yolu
-
On liralık kâğıt para
-
[isim]
Tarlanın, tohum ekmek için saban iziyle bölünen bölümlerinden her biri
- NİKAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yüz örtüsü, peçe
-
[isim]
Yüz örtüsü, peçe