İçinde k olan 5 harfli 1708 kelime var. İçerisinde K harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında k harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu k harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÇÜRÜK
-
-
[sıfat]
Çürümüş olan
- "Yabancı, kirli, çürük dişlerini göstererek gülümsüyordu." (Ömer Seyfettin)
-
Sağlam ve dayanıklı olmayan
- "Çürükleri barındırmaz yaylaların yaylası." (Haldun Taner)
-
İş göremez, hastalıklı
-
Sağlam bir temele veya kanıtlara dayanmayan
- "Çürük dava. Çürük iddia."
-
Sakat
-
[isim]
Vurma veya sıkıştırma yüzünden vücutta oluşan mor leke
- "Hemen her gece sille tokat adamakıllı dayak yiyor, her yanı çürük içinde." (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Çürümüş olan
- DELİK
-
-
[isim]
Dar, küçük açıklık
- "İğne deliği. Burun deliği."
- "O nasıl yarmıştı benim kafacığımı, şimdi de yakalasınlar kuyruğundan onu da tıksınlar deliğe." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Dar, küçük çukur
- "Küçük çocuk, kulübenin kenarına yığılmış taşlardan yukarıda bir deliğe sıkışmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Küçük hayvan yuvası
- "Fare deliği."
-
[sıfat]
Delinmiş olan
- "Hangi evden istedilerse gittim, dama çıktım, akan delik kiremidi buldum, yerine sağlam kiremit koydum." (Hamdullah Suphi Tanrıöver)
-
Cezaevi
-
[isim]
Dar, küçük açıklık
- ERMEK
-
-
[-e]
Erişmek, kavuşmak
- "Nereden geldiğini anlamadığı bir ataklığa ermişti." (Necati Cumalı)
-
Yetişip dokunmak
- "Eli tavana ermek."
-
[nsz]
Bitkiler veya bunların ürünleri olgunlaşmak
- "Ekinler ermeden biçilmez."
-
[nsz]
Kendini Tanrı yoluna vermiş kimse insanüstü kutsal bir aşamaya erişmek
-
[-e]
Erişmek, kavuşmak
- EŞLEK
-
-
[isim]
Ekvator
-
[isim]
Ekvator
- İKAME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yerine koyma, yerine kullanma
-
Ayağa kaldırma, ayakta durdurma
- "Nöbetçi ikame etmek."
-
Dava açma
- "Mahkeme bir Musevi'nin Ari ırka mensup biri aleyhine ikame ettiği davayı kabule yanaşmıyor." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Yerine konulan, yerine geçen
-
[isim]
Yerine koyma, yerine kullanma
- KAZAK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Baştan geçirilerek giyilen, genellikle kollu, örme üst giysisi
-
Jokeylerin giydiği, göz alıcı renklerde bir tür ceket
-
[isim]
Baştan geçirilerek giyilen, genellikle kollu, örme üst giysisi
- KÜŞÜM
-
-
[isim]
Kuşku
-
Kaygı
-
[isim]
Kuşku
- KUVVE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düşünce, niyet
-
Bir devletin silahlı kuvvetlerinin durumu veya gücü
-
Yeti
-
[isim]
Düşünce, niyet
- RÖLİK
- ...
- BATIK
-
-
[sıfat]
Batmış
-
İflas etmiş
-
[sıfat]
Batmış
- BATKI
-
-
[isim]
Hüsran
- "O geniş caddeler bugünkü hazin görünümleriyle nihayet bulurlar. Edebiyatın özlemleri acı bir batkıya uğrar." (Selim İleri)
-
İflas
-
[isim]
Hüsran
- ERKEK
-
-
[isim]
İnsan, hayvan ve bitkilerin dişiyi dölleyecek cinsten olanı
- "Ayşe hanım erkek gibi sesiyle bağırdı."
-
Sperma oluşturan organizma
- "İnsan erkek olur da bu yaşta alnının teriyle ekmeğini kazanacağı bir iş tutmaz mı?" (Necati Cumalı)
-
Yetişkin adam, bay, kadın karşıtı
- "Erkekler gelince buraya, karılar işte böyle kaçar." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Koca
- "Kadın erkeğini uğurladı."
-
[sıfat]
Sözüne güvenilir, mert
-
[sıfat]
Girintili ve çıkıntılı olarak bir çift oluşturan nesnelerden çıkıntılı olanı
-
[sıfat]
Sert, kolay bükülmez
- "Erkek demir, erkek bakır."
-
[isim]
İnsan, hayvan ve bitkilerin dişiyi dölleyecek cinsten olanı
- HEREK
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Asma, fasulye vb. sarılgan bitkilerin tutunması için yanlarına dikilen sırık, ispalya
-
[isim]
Asma, fasulye vb. sarılgan bitkilerin tutunması için yanlarına dikilen sırık, ispalya
- KAVUZ
-
-
[isim]
Buğdaygillerin başağında, başakçıkları veya çiçeği saran kabuk
-
İçi boş, kabuklu yemiş
-
[isim]
Buğdaygillerin başağında, başakçıkları veya çiçeği saran kabuk
- KEFEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölünün gömülmeden önce sarıldığı beyaz bez, yakasız gömlek, yakasız mintan
- "Gül değil, arkasında kanlı kefen / Sen misin, sen misin garip vatan?" (Namık Kemal)
-
[isim]
Ölünün gömülmeden önce sarıldığı beyaz bez, yakasız gömlek, yakasız mintan
- KERES
-
-
[isim]
Büyük ve derin karavana
-
[isim]
Büyük ve derin karavana
- KESEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gevşeklik, tembellik
- "İzmir faciasından beri padişaha ve hükûmete kesel gelmişti." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Gevşeklik, tembellik
- KILIŞ
-
-
[isim]
Kılma işi veya biçimi
-
[isim]
Kılma işi veya biçimi
- KIYGI
-
-
[isim]
Haksızlık, gadir
-
Zulüm
-
[isim]
Haksızlık, gadir
- MADİK
-
Kelime Kökeni : Ermenice
-
[isim]
Miskete fiske vurarak oynanan zıpzıp oyunu
-
Dolap, hile
- "Gazetecilerin pintiliklerinden, kitapçıların madiklerinden uzak ve serbest yaşıyorum." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Miskete fiske vurarak oynanan zıpzıp oyunu