İçinde kız olan 8 harfli 22 kelime var. İçerisinde KIZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kız olan kelimeler listesine ya da Sonu kız ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TIKIZLIK
-
-
[isim]
Tıkız olma durumu
-
[isim]
Tıkız olma durumu
- KIZARTMA
-
-
[isim]
Kızartmak işi
-
Kızartılarak hazırlanmış yemek
- "Kabak kızartması. Patlıcan kızartması."
-
[sıfat]
Kızartılarak pişirilmiş
- "Kızartma et."
-
[isim]
Kızartmak işi
- KIZARTIŞ
- ...
- KIZAKLIK
-
-
[isim]
Döşeme tahtalarının altına çaprazlama olarak konulan uzun ve yassı direklerden her biri
-
[isim]
Döşeme tahtalarının altına çaprazlama olarak konulan uzun ve yassı direklerden her biri
- KIPKIZIL
-
-
[sıfat]
Her yanı kızıl
-
Çok kızıl
-
Aşırı, koyu
-
[sıfat]
Her yanı kızıl
- TIMTIKIZ
-
-
[sıfat]
Çok tıkız
-
[sıfat]
Çok tıkız
- KIZCAĞIZ
-
-
[isim]
Kendisine karşı şefkat ve acıma duyulan kız
- "Narin bir kızcağızın yanındaki boş yere sokuldu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Kendisine karşı şefkat ve acıma duyulan kız
- KIZILMAK
-
-
[nsz]
Kızma işi yapılmak, kızgın, öfkeli duruma gelmek
-
[nsz]
Kızma işi yapılmak, kızgın, öfkeli duruma gelmek
- KIZOĞLAN
-
-
[isim]
Bakire
-
[isim]
Bakire
- KIZILÇAM
-
-
[isim]
Uzun boylu bir çam türü
-
Bir tür orman ağacı
-
[isim]
Uzun boylu bir çam türü
- KIZANLIK
-
-
[isim]
Kızan olma durumu
-
[isim]
Kızan olma durumu
- KIZILLIK
-
-
[isim]
Kızıl olma durumu veya kızıl renkte yer
- "Bir sabah kızıllığında / Yola çıkarım Uzunköprü'den." (Orhan Veli Kanık)
-
Pudra, allık, düzgün
-
Vücutta kızarmış yer, kızartı
-
Güneş doğarken veya batarken oluşan hafif kızıl renk
-
[isim]
Kızıl olma durumu veya kızıl renkte yer
- KIZARMAK
-
-
[nsz]
Kırmızı veya ona yakın bir renk almak
- "Nihat, yüzü kızarmış, alçak sesle söylendi." (Peyami Safa)
-
Bazı sebze ve meyveler olgunlaşmaya başlamak, olgunlaşmak
- "Domatesler kızardı."
-
Utanç, öfke vb. duyguların etkisiyle, kanın yüze hücumu sonucu yüz kırmızı bir renk almak
- "Ben utancımdan kulaklarıma kadar kızardım." (Falih Rıfkı Atay)
-
Yiyecekler tavada kızgın yağ içinde veya ateşte kırmızılaşarak pişmek
- "Sofrada tarhana çorbası, kızarmış tavuk, bulgur pilavı vardı." (Yahya Kemal)
-
[nsz]
Kırmızı veya ona yakın bir renk almak
- KIZILŞAP
-
-
[isim]
Açık eflatun renk
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Açık eflatun renk
- İÇİKIZIL
- ...
- KIZILKÖK
-
-
[isim]
Kökboyası
-
[isim]
Kökboyası
- KIZDIRMA
-
-
[isim]
Kızdırmak işi
-
Üzüm çubuklarını köklendirmek için yere gömme, daldırma
-
Yüksek vücut ısısı, ateş
-
[isim]
Kızdırmak işi
- KIZILBAŞ
- ...
- KIZKALBİ
-
-
[isim]
Şahteregillerden, kalp biçiminde pembe çiçekli bir süs bitkisi (Dicentra)
-
[isim]
Şahteregillerden, kalp biçiminde pembe çiçekli bir süs bitkisi (Dicentra)
- KIZILCIK
-
-
[isim]
Kızılcıkgillerden, yaprak açmadan çiçeklenen iri gövdeli bir ağaç (Cornus mas)
-
Bu ağacın güzün olgunlaşan, kırmızı, tek çekirdekli, reçeli ve şerbeti yapılan, buruk bir tadı olan yemişi
-
[isim]
Kızılcıkgillerden, yaprak açmadan çiçeklenen iri gövdeli bir ağaç (Cornus mas)