İçinde kır olan 8 harfli 63 kelime var. İçerisinde KIR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kır olan kelimeler listesine ya da Sonu kır ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
I K R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
IRK, KIR
2 Harfli Kelimeler
IR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KIRIKLIK
-
-
[isim]
Kırık olma durumu
-
Kırgınlık
- "Vücudumda daimî bir kırıklık var." (Peyami Safa)
-
İsteksizlik, güceniklik, kırgınlık
-
[isim]
Kırık olma durumu
- KIRIŞMAK
-
-
[nsz]
Bir yüzeyin düzgünlüğü bozulmak, kırışık oluşmak
- "Boynu uzamış, kararmış, yaşlı adamların boynu gibi kırışmıştı." (Yahya Kemal)
-
[nsz]
Birbirini kırmak, yok etmek, öldürmek
-
Karşılıklı kırmak
- "Çocuklar yumurta kırışıyorlar."
-
Pazarlık etmek
-
[-le]
Bahse tutuşmak
-
Bir şeyi eşit olarak paylaşmak
-
[nsz]
Bir yüzeyin düzgünlüğü bozulmak, kırışık oluşmak
- FIŞKIRIK
-
-
[isim]
Fıskiye
-
[isim]
Fıskiye
- KIRKINTI
-
-
[isim]
Kırpıntı
-
[isim]
Kırpıntı
- SAÇKIRAN
-
-
[isim]
Bir mantarın oluşturduğu, saçları döken bir deri hastalığı, kılkıran
-
[isim]
Bir mantarın oluşturduğu, saçları döken bir deri hastalığı, kılkıran
- KIRKYAMA
- ...
- TAMTAKIR
-
-
[sıfat]
İçinde bulunması gereken şeylerden hiçbiri bulunmayan, bomboş
- "Bir zamanlar hazinemiz tamtakırdı, sıçan düşse başı yarılırdı." (Talât Halman)
- "Ne sağyağ kaldı ne zeytinyağı ne pirinç ne şeker ne fasulye, kiler tamtakır oldu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Sütnine yukarı çıktığı zaman ne görsün? Sandık tamtakır kuru bakır." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
İçinde bulunması gereken şeylerden hiçbiri bulunmayan, bomboş
- KIRKARLI
- ...
- FIŞKIRIŞ
-
-
[isim]
Fışkırma işi veya biçimi
-
[isim]
Fışkırma işi veya biçimi
- TAŞKIRAN
-
-
[isim]
Taşkıran otu
-
[isim]
Taşkıran otu
- DALKIRAN
-
-
[isim]
Kabuk böcekleri familyasından, fındık ağaçlarında yaşayan kın kanatlı böcek (Anisandrus dispar)
-
Şiddetli esen rüzgâr
-
[isim]
Kabuk böcekleri familyasından, fındık ağaçlarında yaşayan kın kanatlı böcek (Anisandrus dispar)
- KIRPINTI
-
-
[isim]
Kırpılan şeyden kalan küçük parça
- "Biz Frenkleri birkaç kırpıntı ile aldatıyorsak onların bize soktukları kazıklardan haberin yok mu?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Kırpılan şeyden kalan küçük parça
- KIRKIMCI
-
-
[isim]
Kırkıcı
-
[isim]
Kırkıcı
- KIRITMAK
-
-
[nsz]
Hoş görünmek çabasıyla cilveli davranışlarda bulunmak
- "Biraz kırıttı, çekildi gitti." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[nsz]
Hoş görünmek çabasıyla cilveli davranışlarda bulunmak
- KIRDIRMA
-
-
[isim]
Kırdırmak işi
-
İskonto
-
[isim]
Kırdırmak işi
- FIŞKIRTI
-
-
[isim]
Fışkıran bir şeyin çıkardığı ses
-
[isim]
Fışkıran bir şeyin çıkardığı ses
- KIRATLIK
-
-
Herhangi bir kırat değerinde olan (taş)
- "On kıratlık pırlanta."
-
Herhangi bir nitelikte, değerde olan
-
Herhangi bir kırat değerinde olan (taş)
- HAYKIRMA
-
-
[isim]
Haykırmak işi
- "Hâlsiz hâlsiz bağırdı, fazla haykırmaya nefesi yetmiyordu." (Mahmut Yesari)
-
[isim]
Haykırmak işi
- PAVKIRMA
-
-
[isim]
Pavkırmak işi veya durumu
-
[isim]
Pavkırmak işi veya durumu
- KIRAÇLIK
-
-
[isim]
Kıraç olma durumu veya kıraç yer
- "O bölge kıraçlıktır."
-
[isim]
Kıraç olma durumu veya kıraç yer