İçinde iye olan 7 harfli 117 kelime var. İçerisinde İYE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında iye olan kelimeler listesine ya da Sonu iye ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E Y İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
İYE
2 Harfli Kelimeler
EY, YE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TEVRİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir anlatım inceliği elde etmek için birden çok anlamı olan bir sözün yakın anlamının değil de uzak anlamının kullanılması sanatı
-
[isim]
Bir anlatım inceliği elde etmek için birden çok anlamı olan bir sözün yakın anlamının değil de uzak anlamının kullanılması sanatı
- ZAFİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Arıklık, zayıflık
-
Dermansızlık, güçsüzlük
-
[isim]
Arıklık, zayıflık
- DÖPİYES
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Etek ceketten oluşan iki parçalı kadın giysisi
-
[isim]
Etek ceketten oluşan iki parçalı kadın giysisi
- HİCVİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yergi
-
[isim]
Yergi
- TABLİYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Köprü yapımında ilk olarak yerleştirilen ve köprüyü oluşturan bölüm
-
[isim]
Köprü yapımında ilk olarak yerleştirilen ve köprüyü oluşturan bölüm
- MERİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yürürlük
-
[isim]
Yürürlük
- YİYECEK
-
-
[isim]
Yenmeye elverişli olan her şey
- "İçkiden yiyeceğe kadar her şeyi gemilere bu müessese temin ederdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Yenebilen
-
[isim]
Yenmeye elverişli olan her şey
- ZEPHİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kesimevinde kesilen hayvanlar için kasapların ödedikleri vergi
-
[isim]
Kesimevinde kesilen hayvanlar için kasapların ödedikleri vergi
- ZAPTİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda toplum güvenliğini sağlamakla görevli askerî polis kuruluşu
-
Bu kuruluştan olan er, zaptiye memuru
- "Sağında solunda birer zaptiye, dimdik duruyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu'nda toplum güvenliğini sağlamakla görevli askerî polis kuruluşu
- PALMİYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Palmiyegillerden olan ağaçların genel adı
- "Burası, iki köşesinde boynu bükük, uzun palmiye saksıları duran zarif bir methaldi." (Peyami Safa)
-
[isim]
Palmiyegillerden olan ağaçların genel adı
- DİYETLİ
- ...
- İTFAİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yangın söndürme kuruluşu
-
İtfaiye aracı
- "İtfaiyelerin çanları çalıyor, sirenleri ötüyordu." (Çetin Altan)
-
[isim]
Yangın söndürme kuruluşu
- VAKFİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir vakfın şartlarını bildiren belge, vakıfname
-
[isim]
Bir vakfın şartlarını bildiren belge, vakıfname
- SAYFİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazlık, yazlık ev
- "Kısa bir müddet sonra o ücra bayırlarda yepyeni modern bir sayfiye doğuverdi." (Haldun Taner)
-
Şehre yakın kır kesimi
-
[isim]
Yazlık, yazlık ev
- HASİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Özgülük, hassa
-
Yiyecek ve içecek için yarar, etki
-
[isim]
Özgülük, hassa
- NAKLİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Taşıma işi
-
Taşıma parası, taşımalık
-
[isim]
Taşıma işi
- NİYETLİ
-
-
[sıfat]
Niyeti olan, niyet eden
- "En kuşkulu insanlar çoğu zaman en kötü niyetliler arasından çıkıyor." (Haldun Taner)
-
Oruç tutmakta olan (kimse)
-
[sıfat]
Niyeti olan, niyet eden
- SİYENİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kuvarssız granit, ortoklaz, mika, hornblentten oluşan platonik kayaç
-
[isim]
Kuvarssız granit, ortoklaz, mika, hornblentten oluşan platonik kayaç
- GLASİYE
- ...
- TAZİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Taziye
-
[isim]
Taziye