İçinde iye olan 7 harfli 117 kelime var. İçerisinde İYE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında iye olan kelimeler listesine ya da Sonu iye ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E Y İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
İYE
2 Harfli Kelimeler
EY, YE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞEHRİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çorba ve pilavda kullanılan, türlü biçimlerde kesilerek kurutulmuş buğday unu hamuru
-
[isim]
Çorba ve pilavda kullanılan, türlü biçimlerde kesilerek kurutulmuş buğday unu hamuru
- TARZİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yapılan kötü bir davranış için özür dileme, gönül alma
- "Arkadaşım namına Refik Bey'den gayet kuvvetli bir tarziye isterim." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Yüzüme bakmadan bana tarziye verdi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Yapılan kötü bir davranış için özür dileme, gönül alma
- TAHKİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir olayı anlatmadaki düzen, anlatış düzeni
-
Anlatı
-
[isim]
Bir olayı anlatmadaki düzen, anlatış düzeni
- TARDİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Beş dizelik bentlerden oluşan nazım parçası
-
[isim]
Beş dizelik bentlerden oluşan nazım parçası
- NAKLİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Taşıma işi
-
Taşıma parası, taşımalık
-
[isim]
Taşıma işi
- SEYFİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Osmanlı Devleti'nde Yeniçeri Ocağı kaldırıldıktan sonra, yerine kurulan yeni ordu örgütünde görev yapan subayların oluşturduğu askerî sınıf
-
[isim]
Osmanlı Devleti'nde Yeniçeri Ocağı kaldırıldıktan sonra, yerine kurulan yeni ordu örgütünde görev yapan subayların oluşturduğu askerî sınıf
- KRUPİYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir kumarhanede veya oyun oynanan bir yerde oyunu yöneten kimse
- "Uzakta bir krupiyenin kalın sesi işitiliyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Bir kumarhanede veya oyun oynanan bir yerde oyunu yöneten kimse
- HARBİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Savaşla ilgili işler
-
Harp okulu
-
[isim]
Savaşla ilgili işler
- NISFİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir çeşit kısa ney
- "Rahmi Bey ince uzun, al atlas bir kılıftan nısfiyesini de çıkarmıştır." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Bir çeşit kısa ney
- PALMİYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Palmiyegillerden olan ağaçların genel adı
- "Burası, iki köşesinde boynu bükük, uzun palmiye saksıları duran zarif bir methaldi." (Peyami Safa)
-
[isim]
Palmiyegillerden olan ağaçların genel adı
- KASİYER
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Kasa başında oturarak para alıp kasa fişi veren kimse, kasadar
-
[isim]
Kasa başında oturarak para alıp kasa fişi veren kimse, kasadar
- ŞENİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gerçeklik
-
[isim]
Gerçeklik
- ŞANTİYE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yapı gereçlerinin yığılıp saklandığı veya işlendiği yer
-
İnşa durumundaki ev, fabrika, baraj vb. her türlü yapı
-
Gemi tezgâhı
-
[isim]
Yapı gereçlerinin yığılıp saklandığı veya işlendiği yer
- CEMİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dernek
- "Gazi'nin reisliği altında bir Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti var." (Etem İzzet Benice)
-
Düğün
- "Bohçacı hanım, cemiyetin nerede olacağını öğrenip yarın haber getirmeyi vadetmişti." (Sermet Muhtar Alus)
-
Bir olayı veya kişiyi kutlamak amacıyla bir araya gelen topluluk
- "Bir hafta olmazdı ki bir mektebe başlama, bir sünnet, bir düğün, bir lohusa cemiyeti görmeyelim." (Ömer Seyfettin)
-
Yüksek sosyete
-
Birbirine uygun veya zıt anlamlı kelimeleri tenasüp, tezat sanatları yoluyla bir araya getirme
-
Toplum
-
[isim]
Dernek
- ASABİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sinir bilimi
-
Sinir hastalıkları ile ilgili hastane bölümü
-
[isim]
Sinir bilimi
- BAHRİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir devletin deniz güçlerinin ve kuruluşlarının bütünü
- "Bahriye neferleri sıçrayıp sandallara atladılar." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Bir devletin deniz güçlerinin ve kuruluşlarının bütünü
- MERİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yürürlük
-
[isim]
Yürürlük
- RAPTİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düz, geniş başlı, kısa bir çivi görünüşünde, kâğıt veya karton vb. şeyleri bir yere tutturmak için kullanılan araç
-
[isim]
Düz, geniş başlı, kısa bir çivi görünüşünde, kâğıt veya karton vb. şeyleri bir yere tutturmak için kullanılan araç
- TAHŞİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Haşiye yazma, çıkma yapma
-
[isim]
Haşiye yazma, çıkma yapma
- VİZİYER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kasket siperi
-
[isim]
Kasket siperi