İçinde iye olan 6 harfli 41 kelime var. İçerisinde İYE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında iye olan kelimeler listesine ya da Sonu iye ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E Y İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
İYE
2 Harfli Kelimeler
EY, YE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ANTİYE
- ...
- KAZİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Önerme
-
[isim]
Önerme
- EZİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aşırı güçlük ve sıkıntı, üzgü, cefa, zahmet, zulüm
- "İçlerinden birine kancayı atmış, maksadı, onu üzmek, ona eziyet etmektir." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Aşırı güçlük ve sıkıntı, üzgü, cefa, zahmet, zulüm
- HEDİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Armağan
- "Başında kâhyanın bol keseden hediye ettiği beyaz kasket, doğru arkadaşlarını bulmaya gitti." (Haldun Taner)
-
Fiyat
- "Bu masa örtüsünün hediyesi otuz milyon liradır."
-
[isim]
Armağan
- ADLİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hukuk ve adalet işlerini gören devlet kuruluşları
-
Hukuk ve adalet işlerinin görüldüğü resmî yapı
- "Onun telaşlı adımlarla binadan çıkıp karşıdaki adliyeye girdiğini gördüler." (Reşat Enis)
-
[isim]
Hukuk ve adalet işlerini gören devlet kuruluşları
- LUTİYE
- ...
- TEDİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Para vb. bir şey verme, ödeme
- "Ücretin yarısını da o gün tediye ettim." (Haldun Taner)
-
Gerçekleşen bir alacağı para ile ödeme
-
[isim]
Para vb. bir şey verme, ödeme
- MAİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Üst görevlinin yanında bulunan kimseler, alt kademedekiler
-
[isim]
Üst görevlinin yanında bulunan kimseler, alt kademedekiler
- NAHİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bucak
- "Kendi kazamızın beş on saat ötesinde bir nahiye merkezinde bulunuyorduk." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bölge
-
[isim]
Bucak
- İLMİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Din işleriyle uğraşan hocalar sınıfı
- "İlmiyeden bir zat."
-
Din işleriyle uğraşanların mesleği
-
[isim]
Din işleriyle uğraşan hocalar sınıfı
- MAHİYE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Aylık
-
[zarf]
Aylık olarak
-
[isim]
Aylık
- CARİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yabancı ülkelerden kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan, alınıp satılabilen, her konuda efendisinin isteklerine bağlı bulunan genç kadın, halayık
- "Ben dedi, zevce ile cariye arasındaki farkı hâlâ anlamış değilim." (Peyami Safa)
-
[isim]
Yabancı ülkelerden kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan, alınıp satılabilen, her konuda efendisinin isteklerine bağlı bulunan genç kadın, halayık
- KEFİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Arapların kullandığı ve omuzları da örten, püsküllü erkek baş örtüsü
-
[isim]
Arapların kullandığı ve omuzları da örten, püsküllü erkek baş örtüsü
- ARİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eğreti, ödünç, ödünçleme
- "Öteden beriden ariyet de bir şeyler buluruz." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Belli bir taşınır malın kullanılmasının geri verilmek şartıyla bedelsiz olarak bir kimseye bırakılması
-
[isim]
Eğreti, ödünç, ödünçleme
- BİYELİ
-
-
[sıfat]
Biye geçirilmiş, biyesi olan
- "Yatağın üzerinde kol kapakları, cep ağızları lacivert biyeli, mavi ipek bir pijama duruyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Biye geçirilmiş, biyesi olan
- ASLİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Temel, esas
-
[isim]
Temel, esas
- SECİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaradılış, huy, karakter
- "Halk seciyesi en fazla türkülerde abartılı bir şekil alır." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Yaradılış, huy, karakter
- BAKİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Artık, artan, kalan, geri kalan şey
- "Hastanelerde boş yatak kalmamış, çoğunda ikişer kişi, bakiyesini bahçeye yatırıyorlar." (Atilla İlhan)
-
Kalıntı
- "Bunun bir eski ev değil, dünyayı terk etmişlere mahsus bir manastır bakiyesi olduğunu anlardım." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Alacak ve borçlar arasındaki fark
-
[isim]
Artık, artan, kalan, geri kalan şey
- KAFİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uyak
-
Halk edebiyatında ayak
-
[isim]
Uyak
- SURİYE
- ...