İçinde itmek olan 22 kelime var. İçerisinde İTMEK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında itmek olan kelimeler listesine ya da Sonu itmek ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
SÜREGİTMEK
BERKİTMEK
BEKİTMEK, DEVİTMEK, EĞRİTMEK, EKŞİTMEK, ERGİTMEK, ESKİTMEK, ESRİTMEK, İNCİTMEK, PEKİTMEK, SEKİTMEK
EĞİTMEK, ERİTMEK, EYİTMEK, İŞİTMEK
BİTMEK, ÇİTMEK, DİTMEK, GİTMEK, YİTMEK
İTMEK
E K M T İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
İTMEK
4 Harfli Kelimeler
EKİM, EKİT, EKTİ, EMİK, ETİK, ETKİ, İTME, TİKE
3 Harfli Kelimeler
ETİ, KEM, KET, KİM, KİT, MET, MİT, TEK, TEM, TİK, TİM
2 Harfli Kelimeler
EK, EM, ET, İM, İT, KE, Kİ, ME, Mİ, TE, Tİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SÜREGİTMEK
- ...
- BERKİTMEK
-
-
[-i]
Sağlamlaştırmak, tahkim etmek, takviye etmek
-
[-i]
Sağlamlaştırmak, tahkim etmek, takviye etmek
- BEKİTMEK
-
-
[-i]
Kapamak, tıkamak
-
[-i]
Kapamak, tıkamak
- ESRİTMEK
-
-
[-i]
Sarhoş olmasına yol açmak, sarhoş etmek
-
[-i]
Sarhoş olmasına yol açmak, sarhoş etmek
- SEKİTMEK
-
-
[-i]
Sektirmek
-
[-i]
Sektirmek
- EĞRİTMEK
-
-
[-i]
Eğriltmek
-
[-i]
Eğriltmek
- İNCİTMEK
-
-
[-i]
İncinmesine yol açmak
- "Sol ayağımı geçen gün biraz incitmiştim." (Aka Gündüz)
-
Kötü söz veya davranışla birini kırmak, üzmek
- "Bu gibi işlerin halkı incitmeyeceğini söylediler." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
İncinmesine yol açmak
- ESKİTMEK
-
-
[-i]
Çok kullanarak eskimiş duruma getirmek, yıpratmak
- "Çocuk pantolonunu eskitti."
-
Yaşlandırmak
- "Alkol, tütün ve aşk eskitti beni." (Atilla İlhan)
-
Etkisini sürdürememek, yıpratmak
- "Yunus Emre'yi yüzyıllar eskitemedi."
-
[-i]
Çok kullanarak eskimiş duruma getirmek, yıpratmak
- DEVİTMEK
-
-
[-i]
Hareket durumuna getirmek
-
[-i]
Hareket durumuna getirmek
- EKŞİTMEK
-
-
[-i]
Ekşimesine yol açmak
-
[-i]
Ekşimesine yol açmak
- ERGİTMEK
-
-
[-i]
Ergimesini sağlamak, ergimesine yol açmak
-
[-i]
Ergimesini sağlamak, ergimesine yol açmak
- PEKİTMEK
-
-
[-i]
Güç vermek, güçlendirmek, tekit etmek
-
Daha önce istenip de yerine getirilmemiş bir iş için yeniden resmî bir yazı yazmak, tekit etmek
-
[-i]
Güç vermek, güçlendirmek, tekit etmek
- ERİTMEK
-
-
[-i]
Erimesini sağlamak, erimesine yol açmak
- "Fazla yağlarını eritmek için karısı ile yürüyüşe çıkan fabrikatör..." (Haldun Taner)
-
Harcayıp tüketmek
-
Çok üzmek
-
Zayıflatmak
-
Yok etmek
-
[-i]
Erimesini sağlamak, erimesine yol açmak
- EYİTMEK
-
-
[nsz]
Demek
- "Kul Mustafa eydür coştum / Aşkın deryasına düştüm." (Kul Mustafa)
-
[nsz]
Demek
- EĞİTMEK
-
-
[-i]
Birinin akla uygun, fiziksel ve moral gelişmesi üzerine etki yaparak çeşitli davranış yatkınlıkları, bilgi ve görgü aşılayarak önceden tespit edilmiş amaçlara göre onun belirli bir yönde gelişmesini sağlamak, terbiye etmek
- "Çocukları eğitmek."
-
Hayvanı istenilen davranışları yapabilecek biçimde yetiştirmek
-
[-i]
Birinin akla uygun, fiziksel ve moral gelişmesi üzerine etki yaparak çeşitli davranış yatkınlıkları, bilgi ve görgü aşılayarak önceden tespit edilmiş amaçlara göre onun belirli bir yönde gelişmesini sağlamak, terbiye etmek
- İŞİTMEK
-
-
[-i]
Kulakla algılamak, duymak
- "Doktorun sesini işitince koştu, yanakları kırmızı, gözleri parlıyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
Haber almak
-
[nsz]
Kendisine söylenilmek
- "Gayet sert bir adam olan hesap hocasından boyuna azar işitiyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[-i]
Kulakla algılamak, duymak
- YİTMEK
-
-
[nsz]
Yok olmak, ortadan kalkmak, kaybolmak
-
Görünmez olmak
-
Sahip olunan bir şey elden çıkmak
-
[nsz]
Yok olmak, ortadan kalkmak, kaybolmak
- DİTMEK
-
-
[-i]
Yün, pamuk vb.ni tellere ayırarak kabartmak
-
Elle çok küçük parçalara ayırmak
- "Haşlanan etleri soğuduktan sonra didiniz."
-
[-i]
Yün, pamuk vb.ni tellere ayırarak kabartmak
- ÇİTMEK
-
-
[-i]
Bir araya getirmek, birleştirmek
-
Kumaştaki deliği örerek kapamak
-
Tarağın dişlerini iplikle bağlayıp sıkıştırmak
-
Çitilemek
-
[-i]
Bir araya getirmek, birleştirmek
- BİTMEK
-
-
[nsz]
Tükenmek
- "Dün akşam param bitmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Kırk yıl bana bitmez tükenmez çok uzun bir süre gibi görünürdü." (Necati Cumalı)
-
Sona ermek
- "Kıran kırana bir güreş bitmiş, Büyük Millet Meclisi, Başkumandanlık yetkilerini Mustafa Kemal Paşa'ya devretmiştir." (Tarık Buğra)
-
Çok yorulmak
-
Güçsüz kalmak, çok zayıflamak
-
[-e]
Çok sevmek, bayılmak, beğenmek
- "Buğulu bir sesi var. Ben böyle sese biterim." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Tükenmek